FutbolMagazin - Futbol Magazin Bloğu

(29 Eylül 2008 Pazartesi)



GoalTR'nin diğer bir baş yapıtı FutbolMagazin.blogspot.com Yayın hayatına başlamıştır.

Futbol Dünyasındaki Magazin haberlerine bu blog'dan ulaşabilirsiniz.

Siteye girmek için tıkla

Posted in Etiketler: , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 10:19

 

Türk spor tarihinin en köklü kulüplerinden biri olan, 105 yıldır formasında siyah-beyaz renkleri kullanan Beşiktaş Spor Kulübüne, renk uzmanından “enerji gücünü artırması” için “renklerini değiştir” önerisi geldi.


Yurt içi ve yurt dışında uzun yıllar araştırmalar yapan Renk Center Psikolojik Danışmanlık Eğitim Merkezi'nin sahibi renk bilimci Metin Yahya Üster yaptığı açıklamada, Beşiktaş'ın simgesi haline gelen siyah ve beyazın aslında birer renk olmadığını öne sürdü.

BİZE GÖRE BEŞİKTAŞ'TA RENK YOK

“Bize göre Beşiktaş'ta renk yok. Çünkü siyah ve beyaz renk literatüründe renk olarak kabul görmüyor” diyen Üster, beyazın, renkleri meydana getiren bir çıkış noktası, siyahın ise renklerin kaybolduğu karanlık bir alan olduğunu ifade etti. Üster, renk biliminin meydana gelişinde beyazın anaç olarak doğurgan bir renk potansiyeline sahip, temizlik, şeffaflık ve romantizm salgılamasına rağmen beyazda aktif bir güç olmadığını söyledi.

RENKLER BİR KULÜBÜN SAHİP OLDUĞU ENERJİ POTANSİYELLERİDİR

Üster, siyahta ise ölümü getiren, matemle iç içe olan, olumsuzluğu salgılayan bir enerji olduğunu savunarak, şöyle konuştu: “Bize göre Beşiktaş'ta renk yok. Çünkü siyah ve beyaz renk literatüründe renk olarak kabul görmüyor. Bir futbol takımının futbolcularının ten temaslı giydiği forma renklerinin sahada futbolculara enerji vereceğini düşünürsek, bunu yasal doping olarak kabul edebiliriz. Renkler bir kulübün sahip olduğu enerji potansiyelleridir. Logo renklerinden tutun kulüpteki bütün renk görünümünün veya renksizliğin, o kulübü olumlu ve olumsuz yönde etkileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.”

Beşiktaş'ın kurulduğu günlerde kırmızı rengi de kullandığını belirten Üster, “Beşiktaş'ın rüşdünü ispatladığı dönemlerin, o dönemler olduğunu saptıyoruz. Sonra çeşitli sebeplerden ötürü kulübün kırmızıyı terk edip renksizliğe dönüşüyle enerji gücünü kaybettiğini biz uzmanlar olarak tespit etmekteyiz” dedi.

Üster, kulübün renklerini değiştirmesini ya da “siyah-beyaz” yerine “beyaz-siyah” olarak anılmasını önerdi.

Beşiktaş'ın “siyah-beyaz” olarak anılmasının enerji gücünün daha da düşmesine neden olduğunu iddia eden Üster, amaçlarının “biz beyazla doğduk, siyahla öleceğiz” duygusunu benimseyen Beşiktaşlılara ve bütün Beşiktaş camiasına katkıda bulunmak olduğunu ifade etti.

Beşiktaş gibi siyah-beyaz formayla mücadele eden Juventus'un başarılarında ise ekonomik durumunun ön plana çıktığını kaydeden Üster, Beşiktaş'ın “Kırmızı-turkuaz, turuncu-mavi, sarı-mor, yeşil-koyu pembe” renk gruplarından birini kullanmasını önerdi.

Posted in Etiketler: , , , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 09:44

 

Yattara artık Katar'da

(26 Eylül 2008 Cuma)

Trabzonspor Gineli futbolcu İbrahima Yattara'nın transferi için Katar kulübü Al Sadd ile anlaştı

Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, Yattara için Katar kulübü ile prensipte anlaşmaya vardıklarını belirterek, "Katar kulübü bizim sunduğumuz tüm şartları kabul etti ve bu konuda söz verdi. Ancak Katar'da Cuma günü mesai olmadığı için, bizde de hafta sonu resmi kurumlar çalışmadığı için resmi imzaları bayramdan sonra atacağız. Umarım her iki taraf içinde hayırlısı olur. Ancak henüz resmi imzalar atılmadığı için bu transfer yüzde yüz bitti diyemeyiz" şeklinde konuştu.

"Karşılıklı blöfler yapıldı ancak sonunda anlaşma sağlandı. Özellikle dün gece bu konuda önemli görüşmeler yapıldı. Onlar Yattara'yı, Yattara'da oraya gitmeyi çok istedi. Bizde bu aşamadan sonra Yattara'nın takımda kalmasının bize bir katkısının olacağını düşünmediğimiz için bu tranfsere izin verdik"  

Bu arada Trabzonspor'un Katar kulübünden Yattara için 10 Milyon 700 Bin Euro bonservis bedeli alacağı belirtildi. Katar kulübünün bu miktarı bayramdan sonra Trabzonspor'un hesabına nakit olarak yatırması bekleniyor. Bu arada Gineli futbolcu İbrahima Yattara'nın, sezon başı kulüpten aldığı 700 bin Euro'nun 400 Bin Euro'sununda geri ödemesinin belirlenen bonservis bedeli içerisinde yapılacağı kaydedildi.

Posted in Etiketler: , , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 14:39

 

Milli Takım Mp3'leri

(22 Eylül 2008 Pazartesi)



Ismail YK - Bas Gaza Türkiyem
Muhabbet - Oh Milli Takim Ole Ole
Sercan feat Levoe Mevcut - Türkiyem
Gülben Ergen feat Ege Çubukçu - Avrupa
Mithat Körler - Sampiyon Türkiye
Anadolu´dan Viyana´ya - Anadolu´dan Viyana´ya
Anadolu´dan Viyana´ya - Avrupa’ nın Kralları
Tarkan - Bir Oluruz Yolunda
Iste Bizim Takim
Yer Gök İnlesin (Türkiye)
Muhabbet - Oh Milli Takim Ole Ole (Remix)
Gulben E.Ft. Ege C.- Avrupa (Remix)
Tarkan - Bir Oluruz Yolunda (2.ci Version)

MİLLİ TAKIM MP3'LERİNİ İNDİRMEK İÇİN TIKLA

Posted in Etiketler: , , , , , , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:41

 

Alex'i dalya heyecanı sardı

(21 Eylül 2008 Pazar)

Fenerbahçe'nin başarılı oyuncusu Alex Gençlerbirliği ağlarına 98. golünü attı. Alex 2 gol daha attığı anda 'dalya' diyecek


5 sezondur Fenerbahçe formasını başarılı bir şekilde giyen Alex de Souza 'dalya' demeye hazırlanıyor.

Alex Lig ve diğer karşılaşmalar dahil olmak üzere sarı-lacivertli formayı 205 defa giydi ve 98 gole imza atarken 100'den fazla asist yaptı.

Dün akşam Gençlerbirliği ağlarına 98. golünü gönderen Alex'i bugünlerde  100'ler kulübü heyecanı sardı.

Fenerbahçe'nin Avrupa'daki başarısına büyük katkı sağlayan Alex, ayrıca attığı 11 golle sarı-lacivertlilerin Avrupa Arenası'ndaki en golcü ismi.

Alex de Souza'nın dalya diyebilmesi için sadece 2 gole ihtiyacı var.

Posted in Etiketler: , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 06:07

 

Roma Baptista’nın sakatığı ile sarsıldı. Brezilyalı 10 gün ila 1 ay arasında forma giyemeyecek

Brezilyalı oyuncu dün teste girdi ve kaslarında ezilme tespit edildi. “Sağ bacağımda büyük bir acı duyuyorum umarım 10 günde sahalara dönebilirim” Buna rağmen sarı kırmızılı kulübün doktorları bu kadar iyimser değil ve oyuncunun sahalara dönmesinin en az 3 hafta alacağını düşünüyorlar. Milli maç arasını da hesaba katınca Baptista’nın 19 Ekim’deki Inter maçında forma giymesi bekleniyor. Haftaiçi Genoa ile oynayacak Roma’da aynı zamanda David Pizarro, Juan ve Tonetto kesin olarak forma giyemeyecekler.

Posted in Etiketler: , , , , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 06:03

 

2 Şubat 1936'da İzmir'de (Karşıyaka-Çiftefırınlar) doğdu. Karşıyaka Soğukkuyu İlkokulu, Alsancak İlkokulu, İnönü Lisesi ve Mithatpaşa Erkek Sanat Enstitüsü'nde (Mobilya bölümü) okudu. 15 yaşında Damlacık Kulübünde 8 numaralaı formayı ( 8 numaraları forma çok sevdiği Sait Altınordu'un forma numarasıydı) giyerek futbola başladı. Adnan Suvari'nin futbolcu-antrenör olarak görev yaptığı Yün Mensucat'a transfer oldu ve yeni forması altında 14 gol attı ve Genç Milli Takım aday kadrosuna çağrıldı. 11 Nisan 1954' te Belçika maçında ilk kez milli oldu ve 4-0 kazanılan maçın 2 golünü o attı. Aynı yıl İzmirspor'a transfer oldu ve bu forma altında 17 gol atarak gol kralı oldu. İzmirspor da Mahalli Lig'i şampiyon bitirdi.

1955'te 19 yaşında Galatasaray' a transfer oldu. Galatasaray formasıyla ilk kez (28 Ağustos 1955) Beyoğluspor'a karşı oynadı ve ilk golünü attı. 1956 yılının Şubat ayında Millilerimiz macarları 3-1 yenerken, 2 golü Lefter 1 golü Metin attı. 29 Ocak 1959'da İzmir'de Oya Sarı ile evlendi. 10 Haziran 1959'da Fenerbahçe ile oynananTürkiye ligi finalinin ilk maçının 37. dakikasında rakip kaleye ünlü ağları yırtan gol" ünü attı. 22 Haziran 1959' da babasını yitirdi. Transfer döneminde İzmirspor'un o gün için büyük bir tutar olan 30.000 TL'lik transfer teklifini reddederek çok sevdiği kulübünde kaldı ve bu nedenle eşinden ayrıldı. 14 Eylül 196'ta eksik askerlik yaptı savıyla tutuklandı ve toplam 45 gün Paşakapısı ve Toptaşı Cezaevlerinde kaldı.

18 Aralık 1960'ta İnönü Stadı'nda oynanan maçta Galatasaray-Fenerbahçeyi 5-0 yendi ve Metin 4 golün sahibi oldu. Temmuz 1961'de italyanın Palermo Kulübü'ne transfer oldu. Haziran 1962'de yeniden Galatasaray'a döndü. 12 Mayıs 1965'te İstanbul'da Servet Kardıçalı ile evlendi. Aynı yıl "Taçız Kral" filminde başrol oynadı. 9 Şubat 1966'da Zeynep adını verdikleri bir kız çocuğu oldu ama Servet Metin Oktay çiftinin "prenses"i ancak 6 saat yaşadı. 1969'da Galatasaray şampiyon, kendiside gol kralı olduktan sonra, İstanbul ve İzmir'de yapılan jübilelerle futbolu bıraktı. 13 Eylül 1991 'de bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı.

Futbol yaşamı boyunca rakip fileleri tam 608 kez havalandırdı.
1 kez İzmirspor'da, 10 kez Galatasaray'da şampiyonluk gördü.
10 kez gol kralı oldu ( Biri İzmir Profesyonel liginde...)
1956-57 İstanbul Profesyonel Ligi 17 gol
1957-58 İstanbul Profesyonel Ligi 19 gol
1958-59 İstanbul Profesyonel Ligi 22 gol
1959 Türkiye Ligi 11 gol
1959-60 Türkiye Ligi 33 gol
1960-61 Türkiye Ligi 36 gol
1962-63 Türkiye Ligi 38 gol
1964-65 Türkiye Ligi 17 gol
1968-69 Türkiye Ligi 17 gol

Maç başına 1.6'lık gol ortalaması kırılamadı.
40 Kez milli oldu (4'ü Genç Milli Takım). 7 kez kaptanlık yaptı ve toplam 17 gol attı. Tüm futbol yaşamında 1 kez oyundan ihraç edildi(Bir Fenerbahçe maçında)

Posted in Etiketler: , , , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 05:43

 

Helikopterle idmana geldi!

(20 Eylül 2008 Cumartesi)

Ünlü Alman kaleci Jens Lehmann'ın, takımı Stuttgart'ın antrenmanlarına helikopter kiralayarak gitmesi Alman basınında alay konusu oldu

Bir dönem Almanya Milli Takımı'nın da kalesini koruyan ancak şimdi Bundesliga'da futbol yaşantısının son baharını yaşayan Jens Lehmann, ilginç bir olayla Alman basınının gündemine geldi.

Almanya'da yayın yapan Bild Gazetesi'nde yer alan fotoğraflı haberde, Lehmann'ın antrenman sahasında helikopteriyle gittiği okurlara aktarıldı. Gazetede yer alan haberde, Lehmann'ın helikopterinin parasını kulübünün değil kendisinin karşıladığı da ifade edilirken, antrenman sahasının çevresinde oturan halkın ise gürültü nedeniyle sıkıntılı oldukları ve şikayette bulundukları iddia edildi

Posted in Etiketler: , , , , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 15:34

 

Derbi maçlar, günlerce süren sohbetlere, karşılıklı didişmelere ve ofis eğlencelerine konu oluyor... Fenerbahçeli bir grup, çok sayıda derbi geyiği üretmiş, epostalamayla dağıtımını yapıyorlar... İlginize:

* Hep yen hep yen zevk vermiyor

* Devamlı yenmek artık bizi rahatsız ediyor. Sizi yenilmek etmiyor mu?

* Aslan terbiyecileri için yine normal bir geceydi. Büyütülecek bir şey yok.

* Siz G.Saray'a aslan diyorsunuz ya, biz de aslanın kanarya karşısında titremesinden zevk alıyoruz. Aslan titretiyoruz daha ne olsun.

* Artık Kadıköy'de G.Saray maçı izlemek istemiyorum. Hep yen, hep yen. Keyif vermiyor.

* Biz sevinmiyoruz. Çünkü Cimbom'u yenmeye alışık bir bünyemiz var.

* Kedinin kuyruğuna basarsan nasıl viyaklar. G.Saraylılar öyle viyaklıyor. Acı var mı acı?

* Florya'da bazı G.Saray taraftarlarının tura çıktığını gördüm. Meğer tek gollü fark yemelerini kutluyorlarmış.

* Sonucu belli maçlar oynanmasın lütfen, zevk vermiyor.

* Armut dalda, G.Saray Kadıköy'de sallanır.

* Şike komisyonu Kadıköy'deki Fener-6saray maçlarına bir el atsın. Yeter artık.

* G.Saraylıların yerinde olmayı hiç istemezdim. Yenme ümidi ile değil, fark yemiyelim diye geliyorlar artık Kadıköy'e. Allah sabır versin.

* Yetkililere sesleniyorum. Kadıköy'deki F.Bahçe-G.Saray maçları oynanmadan F.Fahçe'ye üç puan verilsin.

* Kadıköy'de bir aslan yanıyor. Herkes yakanı soruyor. Bunu bir Fenerli bir de Allah biliyor.

* Bir gün bir bakmışız, ulaşım tamamen havadan yapılıyor. Herşey kablosuz olmuş, düşünen makinalar yapılmış, tüm hastalıklara çare bulunmuş, Cimbom Kadıköy'de Fener'i yenmiş.

* Sene sonunda çimde ağlatırız

* Fener iki tane attı. Biri Gerets'in kafasına, diğeri Mondragon'un.

* Sezon sonunda çimlerde ağlatırız biz.

* G.Saray arefeyi gösterir, bayramı göstermez. Geçen yılı ne çabuk unuttunuz FB'liler. Hem Kadıköy hem Sami Yen'de yendiniz ne oldu. Ligin son haftasının 20.45'i bir tanedir.

* Sene sonu yine elinizle kupayı bize verirsiniz ödeşiriz.

* Tarih her zaman gerçekleri yazar. Puan farkı 7 olabilir, ama son maçta göreceğiz asıl şampiyonu. Feneri de Avrupa'da görmek isteriz, ama oynayarak, durmadan konuşan paranızla değil.

* G.Saray'ı yenmekle ne dünya takımı olunur ne de lig şampiyonu. Fener ne zaman öğrenecek tek maçla büyük başarılar gelmediğini. Öyle olsa Konya ve Pendik, Fener'den büyük olurdu.

* Allah demek ki F.Bahçelilere sevinebilmeleri için sadece bu şansı veriyor. Tek sevinç ve övünç kaynakları G.Saray galibiyetleri. Bu da onlara Allah'ın bir lütfu olsa gerek.

* Fener rakibi satın alamadığı maçlarda hakemi satın alıyor, dün gece bu çok açık bi şekilde görülüyordu.

* G.Saray bu kadar çirkin bir evsahipliğine karşı bu kadar oynayabilirdi; pet şişe değmeyen futbolcumuz kalmadı.

* Mondragon'a atılan şişeler, ses bombası... Gerets'in açılan kaşı... F.Bahçeliye gösterilemeyen kartlar, G.Saray'ın verilmeyen penaltısı... Evet, Kadıköy bildiğimiz gibi.

Posted in Etiketler: , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 15:26

 

Sansasyonel açıklamalarıyla tanınan Portekizli hoca Jose Mourinho yine ilginç ve iddialı açıklamalarda bulundu. Mourinho bu sefer dünya üzerinde en iyi hocanın kendisi olduğunu iddia etti

Mourinho  bir gazeteye verdiği demeçte dünyada bu işi kendisinden daha iyi yapan birinin olmadığını ve bu nedenle Massimo Moratti’nin Abramovich’ten daha iyi bir başkan olduğunu iddia etti.

Ancak teknik adamın bu sözlerinin geçmişiyle tutarlı olduğunu söylemek oldukça güç. Nitekim, Mourinho Porto ile Şampiyonlar Ligi’ni kazandıktan sonra Chelsea’nin başına getirilmiş ve yaptığı açıklamada özel bir teknik direktör olmadığını, bu işi kendisinden daha iyi yapacak birçok kişi olabileceğini söylemişti.

Chelsea’den acı bir şekilde gönderilen Mourinho, Abramovich’te aradığı dostluğu Moratti’de bulmuş gibi görünüyor. İki iş adamınında futbol aşığı olduğunu söyleyen Mourinho, Moratti’nin 63 senedir Abramovich’in ise sadece beş senedir futbolun içinde olduğunu ifade ederek Moratti’nin daha üstün bir başkan olduğunu imâ etti.

Geçtiğimiz hafta Catania koçu Pietro Lo Monaco ile girdiği polemiğe değinen Mourinho, önce “İnsanları kışkırtmayı sevmiyorum ancak kışkırtılmayı hiç sevmiyorum.” ifadesini kullandı sonra da Lo Monaco’nun kendi popüleritesi sayesinde CNN haberlerine çıktığını ve buna sevinmesi gerektiğini ifade etti.

Zlatan İbrahimovich’in herkesin düşündüğünün aksine kendini beğenmiş bir oyuncu olmadığını savunan teknik adam “O sadece en iyi olduğunun farkında ve zamanı geldiğinde bunu herkese gösterecektir.” cümlesini sarfetti.

Son olarak kadrosunun genişliğinden yakınan Mourinho, birçok oyuncusu olduğu için Hernan Crespo gibilerinin Şampiyonlar Ligi listesine alınmadığını ancak bunun futbolcu için daha büyük bir problem olduğunu dile getirdi. Tecrübeli teknik adam son olarak 20 veya daha az futbolcuyla çalışmanın daha kolay olduğunu vurguladı.

Posted in Etiketler: , , , , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 15:23

 

Futbolcu Kapo, hatıra olarak spor ayakkabılarını isteyen yardımcısına 75 bin YTL'lik otomobilini verdi

İngiltere'nin Birmingham City futbol takımında oynayan ünlü futbolcu Olivier Kapo, yardımcısına müthiş bir hediye verdi. Maçlardan sonra Kapo'nun ayakkabılarını temizleyip malzemelerini taşıyan 20 yaşındaki James McPike, antrenmandan sonra ünlü futbolcudan hatıra olarak bir çift spor ayakkabısı istedi.

Fransız oyuncu ayakkabılarını evde unuttuğunu söyleyerek, McPike'a 75 bin YTL değerindeki Mercedes marka otomobilinin anahtarını uzattı.

Kapo, "Otomobili zaten ucuzluktan aldım" dedi.

Büyük şaşkınlık yaşayan İngiliz genç, haftada 750 YTL aldığını belirterek, aracın sigortasını ödeyemeyeceğini söyledi.

Bunun üzerine Kapo, bir yıllık sigortayı da ödeme sözü verdi.

Posted in Etiketler: , , , , , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 14:55

 

Inter başkanı Massimo Moratti, Arjantinli efsane futbolcuya bir iş önerdiklerini açıkladı

Maradona dünyanın en iyi futbolcularından biriydi. Dünya Kupası’nı kaldırmış, Arjantin ve İtalya liglerinde şampiyonluklar yaşamış, İspanya ve İtalya kupalarını kazanmış olan efsane futbolcu, FIFA tarafından yüzyılın oyuncusu ve yüzyılın golünü atan oyuncu olarak seçilmişti.


İtalya’da oynadığı yıllarda taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan Maradona, tekrar çok sevildiği ülkeye dönecek gibi.


Inter başkanı Moratti La Gazetta dello Sport'a yaptığı açıklamada, “Sanırım Diego’yla beraber bu kulüpte bir iş yapacağız. Çok özel bir kişi ayrıca bazı sorunlarından da kurtulmuş durumda” dedi.


Maradona’ya önerilecek işin ise, Güney Amerika’da genç yetenekleri keşfetmek olacağı tahmin ediliyor.

Posted in Etiketler: , , , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 14:51

 





Posted in Etiketler: , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:53

 

İsveçre'de Bellinzona deplasmanına çıkan Galatasaray, gol düellosu şeklindeki maçta zayıf rakibini zor da olsa 4-3 yendi

Turkcell Süper Lig'de ve Steaua Bükreş karşılaşmalarında gol yollarında yaşadığı sorunlar nedeniyle eleştirilen Galatasaray, İsviçre deplasmanında bu görüntü tam tersi bir grafik çizdi.

Güç olarak rakibinden kat kat üstün olan Galatasaray, maça iyi başlayan taraftı. Sarı kırmızılılar, maçın ilk bölümünde oyuna hükmeden taraftı. Rakibinin yapacağı hataları arayan Cimbom, 32'de Lustrinelli'nin ayağından gelen golle adeta soğuk duş yaptı. Bellinzona'nın bu gol sonrasındaki sevinci çok uzun sürmedi. 38. dakikada Galatasaray'ın yıldızlarından Harry Kewell skoru 1-1'e getiren golü attı. Karşılaşmanın ilk yarısı da bu şekilde noktalandı.

İkinci yarının başlangıcıyla birlikte Galatasaray'ı yeni bir şok daha bekliyordu. 47. dakikada Türk asıllı futbolcu Gürkan Sermeter, attığı golle Bellinzona'yı 2-1 öne geçirdi. Sarı kırmızılı takımın bu gole de cevabı gecikmedi ve 52'de Baros skoru 2-2 yaptı. Bu andan sonra oyuna daha hakim olan taraf Galatasaray'dı. Özellikle 60. dakikada Gashi'nin oyundan atılmasıyla sarı kırmızılıların üstünlüğü daha da belirgin hale geldi. Türk takımının maç boyunca kovaladığı skor üstünlüğüye 80. dakikada Baros'un golüyle geldi. Bu golün ardından herkes maç böyle bitecek derken 89'da Rocca'nın attığı gol Galatasaray savunmasının yan toplara çok çalışması gerektiğini gösterir cinstendi. Bu golün ardından St. Jakob Park'ı dolduran sarı kırmızılı taraftarları buruk bir hüzün almıştı ki maçın son saniyelerinde Lincoln'ün attığı gol maçın sonucunu ilan etti.

Galatasaray aldığı 4-3'lük galibiyetle ikinci maç öncesi avantaj sağlarken, atılan goller hücum hattının kendine güvenini kazanmasında önemli rol oynayabilir.

Maçın Golleri İçin Tıkla

Posted in Etiketler: , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:52

 





Posted in Etiketler: , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:47

 

Tur için avantajlı bir skor isteyen Beşiktaş evinde ağırladığı Metalist Kharkiv'i 1-0 mağlup etse de aradığı farkı bulmayı başaramadı. Siyah-beyazlılar UEFA'da gruplara kalabilmek için 2 Ekim'de rövanşa çıkacak

UEFA Kupası 1. Turu'nun ilk maçında Ukrayna temsilcisi Metalist Kharkiv'i ağırlayan Beşiktaş karşılaşmaya etkili başlayan taraf oldu. Geçtiğimiz sezon ikinci yarıda iyi bir performans gösteren ve  Beşiktaş'a puanları getiren Holosko-Nobre ikilisi bu sezon ilk defa ileride birlikte oynama şanısın yakaladı.

Siyah-beyazlı ekip ilk 10 dakikada turu geçmesi için ihtiyacı duyduğu farklı galibiyetin gollerini aramaya başladı. Ancak Metalist kalesini adeta ablukaya alan Beşiktaş istediği pozisyonları yakalasa da gol bulmakta zorlandı. Ancak 20. dakikadan itibaren Ukrayna temsilcisi etkili olmaya başladı. 25. dakikada Edmar'ın şutunu Rüştü ayaklarıyla dışarıya çelerken Metalist de en tehlikeli pozisyonunu elde etmiş oldu.

İlk yarının sonlarında iki ekip de net pozisyonlar yakalasa da karşılaşmanın 45 dakikası 0-0 sona erdi.
Maçın ikinci 45 dakikasına da Beşiktaş gol için başladı. Siyah-beyazlı ekip, ikinci yarının ilk anlarında rakibi için bunaltıcı derecede baskın oynamaya başladı.

Ve aranan gol 51. dakikada geldi. Tello'nun ortasına iyi yükselen Nobre'nin kafası kaleci Gorianov'dan sekti. Dönen topu Holosko çok iyi tamamladı ve karşılaşmanın tek golünü kaydetti.

Karşılaşmada başka poziyonu olmayınca maç 1-0 Beşiktaş'ın üstünlüğüyle sona ermiş oldu. Beşiktaş her ne kadar galip gelmiş olsa da güçsüz rakibi karşısında aradığı farkı bulamadı.

Şimdi siyah-beyazlılar 2 Ekim'de Ukrayna'da Gruplara kalabilmek için iyi bir skor arayacak.

Maçın Golleri İçin Tıkla

Posted in Etiketler: , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:46

 

Inter'in bu sezonki flaş transferlerinden Amantino Mancini, Zlatan Ibrahimovic ile birlikte oynamanın çok kolay bir iş olduğunu dile getirdi

Jose Mourinho, tıpkı Chelsea günlerinde yaptığı gibi Inter'de de üç kişiden oluşan bir hücum attı kullanmayı tercih ediyor. Portekizli teknik adamın taktiğindeki en kilit isimse ilerdeki üçlünün ortasında oynayan Zlatan Ibrahimovic. Inter teknik direktörününü, Ibra ile birlikte vazgeçemediği bir diğer isimse bu sezon Roma'dan transfer edilen Amantino Mancini.

Brezilyalı yıldız, SKY Sports'a verdiği bir röportajında "6 yıllık İtalya kariyerimin ardından gerçekten çok kaliteli isimlerden kurulu bir takımın parçası oldu. Doğrusunu söylemek gerekirse Mourinho'da bizim en verimli şekilde oynayabilmemiz için elinden geleni yapıyor. Henüz daha yolun başındayız, ancak şu ana kadar ki tablo gelecek güzel günlerin müjdecisi olarak görülebilir," dedi.

Inter son maçında Şampiyonlar Ligi'nde aynı grupta mücadele ettiği Yunan ekibi Panathinaikos'u 2-0 devirdi. Bu maçta oldukça iyi bir oyun ortaya koyan Zlatan Ibrahimovic, hem Mancini'nin hem de Adriano'nun atmış olduğu gollerin asistini yapan isim oldu. Konuşmasının son bölümünde ileri uçtaki bu uyumlu tablo hakkındaki yorum yapan Mancini şunları söyledi; "Ibra ile birlikte oynamak çok kolay bir iş. Çok teknik ve güçlü bir oyuncu. Her an sizi harika bir pasla gole ulaştırabilir ya da attığınız pası rahatlıkla filelere yollayabilir."

Sizce de Ibra gibi bir golcünün yanında oynamak çok kolay bir iş mi?

Posted in Etiketler: , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:35

 

FC Köln takımında oynayan Ümit Özat, yaşadığı rahatsızlığın ardından ilk kez takımının maçını tribünden izledi. Tribünde on binlerce kişi alkışlarken Bayern teknik direktörü Klinsmann ve kaptanı van Bommel Ümit'e futbolcuların imzası olan Bayern forması hediye etti.




Taraftarlardan büyük ilgi gören tecrübeli futbolcu, maçtan önce Rhein Energie Stadyumu'nu dolduran 50 bin taraftara hitap etti. Yaşadığı talihsiz olayın ardından ilk kez seyircisinin karşısına çıkan Ümit Almanca yaptığı konuşmasında, "Sevgili Köln taraftarları, bana vermiş olduğunuz desteğe çok teşekkür ediyorum. Ben çok iyiyim. Sizler benim için dünyanın en iyi taraftarısınız" dedi.

Taraftarlar da Ümit Özat'ı alkış yağmuruna tutarken, tezahüratlarla kaptanlarına sevgi gösterisinde bulundular. Ümit konuşma yaparken, takım arkadaşları tecrübeli oyuncunun çevresinde çember oluşturarak kaptanlarını dakikalarca alkışladı.

Bu arada her iki kale arkasındaki tribünlere Almanca ve Türkçe olarak, "Bizler senin yanındayız büyük kaptan" ve "Ümit, inşallah yakında seni yeniden sahada görürüz" yazılı pankartlar göze çarptı. Karşılaşmayı Bayern Munih 3-0 kazandı.

Posted in Etiketler: , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 04:08

 

Kadıköy'de kaza yaptık!

(10 Eylül 2008 Çarşamba)

Sakatlık belimizi maç öncesinde büktü, yetmedi Tuncay maçın başında kervana eklendi! Üstelik Sonck, Kadıköy'de 31. dakikada kötü futbolun cezasını kesti! İkinci yarıda ise bambaşka bir Milli takım vardı! Ay yıldızlılar kazanmayı istedi, Emre anlamlı golüyle skoru eşitledi! Çabalar ise zafere yetmedi

Milli Futbol Takımı, 19. Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'taki 2. maçında, evinde Belçika ile 1-1 berabere kalarak, ilk puanlarını yitirdi.

Ermenistan'ı deplasmanda 2-0 yendikten sonra FB Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki maçta Belçika'yı ağırlayan milliler,  1 puanı Emre Belözoğlu'nun penaltıdan attığı golle kurtardı.

Maç sonrasında, stadın büyük bölümünü dolduran taraftarlar, milli futbolcuları alkışlayarak soyunma odasına gönderdi.

-3 DEĞİŞİKLİK-

Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Belçika ile yapılan 19. Dünya Kupası Elemeleri 5. Grup maçında, Ermenistan karşılaşmasının kadrosundan 2'si zorunlu 3 değişiklik yaptı.

Fatih Terim, sakatlığı nedeniyle bu sabah kadrodan çıkarılan Hakan Balta'nın yerine savunmanın solunda Çağlar'ı oynatırken, sakatlığı süren Mehmet Aurelio'nun yerine de önliberoda Mehmet Topal görev aldı. Bu zorunlu değişikliklerin yanısıra, Ermenistan maçında ilk 11'de sahaya çıkan Mevlüt, Belçika karşısında yedek soyundu. Bu futbolcunun yerine de Kazım Kazım görev aldı.

-ÇAĞLAR, İLK KEZ MİLLİ OLDU-

(A) Milli Takım aday kadrosuna ilk kez çağrılan Denizlisporlu Çağlar Birinci, Belçika karşısında ilk kez milli formayı giydi.

Hakan Balta'nın son anda sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarılması üzerine teknik direktör Terim, Çağlar'a savunmanın solunda şans tanıdı.

Kazım Kazım orta alanın sağında, Arda ise solunda forma giyerken, Tuncay forvette Semih'e yakın oynadı.

-KADRODA YER ALMAYANLAR-

Milli takımda, sakatlıkları bulunan Aurelio ve Hakan Balta'nın yanısıra Nuri Şahin, Serdar Kulbilge, Selçuk İnan, Gökhan Ünal, Serdar Özkan, Uğur Kavuk ve Mehmet Polat, 18 kişilik maç kadrosunda yer almadı.

Yedek kulübesinde Tolga Zengin, İbrahim Kaş, Uğur Boral, Ayhan Akman, Mehmet Topuz, Halil Altıntop ve Mevlüt Erdinç oturdu.

-BELÇİKA'DA 2 DEĞİŞİKLİK-

Belçika Milli Takımı'nda ise teknik direktör Rene Vandereycken, Estonya maçının kadrosundan 2 değişiklik yaptı.

Sakatlığı bulunan Kevin Mirallas'ı kadroya almayan Vandereycken, bu futbolcunun yerine ilk maçta sakatlığı nedeniyle forma giyemeyen Mousa Dembele'ye görev verdi. Ayrıca ilk maçta forma giyen Daniel Van Buyten yedek soyunurken, yerine Gill Swerts oynadı.

-MİLLİLER, 1029 GÜN SONRA KADIKÖY'DE-

(A) Milli Futbol Takımı, tam 1029 gün sonra FB Şükrü Saracoğlu Stadı'nda maça çıktı.

Milliler, Kadıköy'de en son 16 Kasım 2005'de Dünya Kupası elemeleri baraj rövanş maçında İsviçre karşısına çıkmış ve 4-2 kazandığı maç sonrası gol averajıyla finallere katılma hakkını kaçırmıştı.

Bu maçın ardından saha içinde yaşanan olaylar sonra FIFA, Türkiye'ye 3 maç tarafsız sahada seyircisiz oynama cezası vermişti.

-SEMİH'E ÖZEL AYAKKABI-

Milli takımın golcü futbolcusu Semih Şentürk, Belçika karşısına, Adidas'ın hazırladığı metalik gümüş rengindeki özel kramponlarıyla (AdiPure Silver Boots) çıktı.

Semih, 13. Avrupa Şampiyonası finallerinde attığı 3 golle, gümüş ayakkabının sahibi olmuştu.

-MEDYANIN İLGİSİ-

Türkiye-Belçika karşılaşmasına medya mensupları da büyük ilgi gösterdi.

Karşılaşmayı 130'u Türk, 28'i Belçikalı olmak üsere toplam 158 medya mensubu izledi.

-TRİBÜNDE DEV BAYRAK-

Milli takımın Belçika ile yaptığı karşılaşmada FB Şükrü Saracoğlu Stadı tribünleri dolmadı.

Karşılaşmayı 30 bine yakın sporsever izlerken, az sayıda Belçika taraftarı da kendilerine ayrılan tribünden takımlarını destekledi.

Bu arada iftardan sonra stat çevresinde kalabalık oluştu. İftarlarını açıp stada gelen taraftarlar, tribünlere girmek için kuyruklar oluşturdu.

-BAKANLAR DA MAÇTA-

Türkiye-Belçika (A) milli futbol maçını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanısıra, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak da izledi.

Ayrıca, Kulüpler Birliği Vakfı sempozyumu nedeniyle İstanbul'da bulunan Turkcell Süper Lig, Bank Asya 1. Lig ve TFF 2. Lig kulüplerinin başkanları da milli maçı izleyenler arasında yer aldılar.

-TERİM-VANDEREYCKEN GERGİNLİĞİ-

Türkiye-Belçika maçında, özellikle ikinci yarıda yaşanan yüksek tansiyon, her iki takımın teknik direktörlerini de karşı karşıya getirdi.

Belçika yarı alanında yaşanan bir faul sonrası Belçikalı bir oyuncunun uzun süre yerden kalkmaması üzerine Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, bu duruma büyük tepki gösterdi. Oldukça sinirli olduğu gözlenen Terim, Belçika Milli Takımı Teknik Direktörü Rene Vandereycken'e de tepkisini dile getirdi. İki teknik adam arasındaki gerginliğin daha da büyümesini maçın 4. hakemi Philippe Kalt araya girerek önledi.

-TOP KAVGASI-

Öte yandan karşılaşmada kaybolan sürenin oynandığı bölümde, Vandereycken'in, taca çıkan bir top sonrası, oyun başladıktan sonra sahaya ikinci bir top atması Terim'i yine oldukça sinirlendirdi. Terim'in de bu durumu protesto etmek üzere eline aldığı başka bir topu ayağıyla Belçika yedek kulübesine doğru attığı görüldü. Belçikalı teknik adamın da bunun üzerine, 4. hakeme dönerek, yaşananları raporuna yazıp yazmayacağı şeklinde eliyle işaret ettiği gözlendi.

Maç bitiminde sinirli bir biçimde soyunma odasına yönelen Terim'i, Futbol Federasyonu Milli Takımlar Sorumlusu Levent Kızıl sakinleştirmeye çalıştı.

Bu arada, Belçika Milli Takımı Teknik Direktörü Rene Vandereycken'in, Fatih Terim'i FIFA'ya şikayet ederek ceza verilmesini isteyeceği, maçtaki FIFA gözlemcisi Norveçli Johanssen'in de Terim'in ifadesine başvuracağı öğrenildi.

-FUTBOLCULAR ARASINDA TARTIŞMA-

Milli maçtaki yüksek tansiyon, iki takımın teknik adamlarının yanı sıra futbolcularına da yansıdı.

İki takım oyuncuları, özellikle ikinci yarıda hakemin verdiği ya da vermediği kararların ardından sık sık birbirleriyle tartıştı.

Bu arada, maçın Fransız hakemi Stephane Lonnay, kararlarıyla Türk sporseverlerin zaman zaman tepkisini çekti.

-EMRE BELÖZOĞLU, 13 MAÇ SONRA GOL ATTI-

(A) Milli Futbol Takımı'nı, Belçika önünde penaltıdan attığı golle 1-1'lik eşitliğe taşıyan Emre Belözoğlu, ay-yıldızlı formayla 13 maç sonra golle buluştu.

Emre, (A) milli formayla bundan önceki son golünü 17 Kasım 2007'de deplasmanda Norveç ile yapılan Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçında kaydetmişti.

59. kez (A) milli olan ve sahaya takım kaptanı olarak çıkan Emre, penaltıdan attığı gol sonrası meşin yuvarlağı filelerden çıkarıp, başlama vuruşu yapılan noktaya kadar taşıdı ve yere koyup öptü, ardından da secdeye gitti.

-MİLLİ BASKETBOLCULARDAN DESTEK-

Türkiye-Belçika milli maçını, bugünkü Avrupa Şampiyonası eleme grubu maçında Fransa'yı yenen Türk Milli Basketbol Takımı oyuncuları da izledi ve millileri destekledi.

Kaşılaşmanın devre arasında, basketboldaki milli maçın skoru anons edilerek, milli basketbolcuların stada gelişlerinin duyurulması üzerine tibünlerden büyük alkış sesi yükseldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bakanlar da milli basketbolcuları alkışladı.

-KADIKÖY'DE YİNE HÜZÜN-

(A) Milli Futbol Takımı, uzun bir aradan sonra çıktığı Kadköy'de, yine hüzünlü bir akşam yaşadı.

FB Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki son maçında 16 Kasım 2005 tarihinde İsviçre'yi 18. Dünya Kupası Avrupa elemeleri baraj rövanş maçında 4-2 yenmesine rağmen, ilk maçtaki 2-0'lık yenilgi nedeniyle gol averajıyla final biletini rakibine kaptırmanın hüznünü yaşayan ay-yıldızlı ekip, bu akşam da 19. Dünya Kupası Avrupa elemelerindeki ikinci maçında Belçika karşısında ilk puanlarını yitirdi.

-TUNCAY SAKATLANDI-

(A) Milli Futbol Takımı'nın golcü isimlerinden Tuncay Şanlı, maçın hemen başlarında sakatlandı.

Grupta Ermenistan ile yapılan ilk maçta milli takımın ilk golünü kaydeden Tuncay, Belçika maçının 13. dakikasında sakatlığı nedeniyle yerini Halil Altıntop'a bıraktı.

-LAZER UYARISI-

Milli maçı izleyen taraftarlardan birinin lazerle sahaya ışık yansıtması tepki çekti.

Karşılaşmanın 23. dakikasında dahili anonsla bu taraftar uyarılarak, bu nedenle Türkiye'nin ceza alabileceği vurgulandı.

-TRİBÜNLER MAÇ BAŞLADIKTAN SONRA DOLDU-

Milli maça Türk sporseverler büyük ilgi gösterdi.

13. Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynama başarısı gösteren (A) Milli Futbol Takımı'nın, bu tarihsel başarının ardından Türkiye'deki ilk resmi sınavında, stadın tribünlerinin büyük bölümü doldu.

Ramazan nedeniyle oruçlarını açtıktan sonra stada gelen taraftarların çokluğu üzerine, maçın hemen başında yaklaşık 30 bin olarak tahmin edilen taraftar sayısı, daha sonra 40 bini geçti.

-BELÇİKA'YI SONCK TAŞIYOR-

Belçika Milli Takımı'nı Türkiye önünde öne geçiren golü atan Wesley Sonck, elemelerde 2 maçta 3 gole ulaştı.

Sonck, Estonya'yı 3-2 yendikleri maçta da 2 gole imza atmıştı.

TÜRKİYE: 1 - BELÇİKA: 1

Stat
FB Şükrü Saracoğlu

Hakemler
Stephane Lannoy xx, Eric Dansault xx, Fredric Cano xx (Fransa)

Türkiye
Volkan x, Gökhan Gönül xx, Gökhan Zan xx, Servet xx, Çağlar xx, Kazım x (Dk. 46 Mehmet Topuz xx), Mehmet Topal xx (Dk. 69 Mevlüt x), Emre xx, Arda xx, Tuncay x (Dk. 13 Halil x), Semih xx

Belçika
Stijnen xxx, Swerts xx, Kompany xxx, Simons xxx, Vermaelen xx, Defour xx (Dk. 46 Mudingayi xx), Fellaini xxx, Vertonghen xxx, Witsel xx (Dk. 76 Daems xx), Dembele xx, Sonck xx (Dk. 85 De Suiter x)

Goller
Dk. 31 Sonck (Belçika), Dk. 74 Emre (penaltıdan) (Türkiye)

Sarı Kartlar
Dk. 26 Swerts, Dk. 55 Mudingayi, Dk. 71 Vermaelen, Dk. 88 Stijnen (Belçika), Dk. 39 Mehmet Topal, Dk. 63 Semih (Türkiye)

:: MAÇTAN DAKİKALAR ::
19. Dünya Kupası Avrupa Elemeleri 5. Grup'taki 2. maçında Türkiye, Belçika önünde ilk yarıyı 1-0 yenik kapadı.

Elemelerde sahasındaki ilk maçına galibiyet amacıyla çıkan Türkiye, karşılaşmanın ilk yarısında rakip kalede pozisyon üretmekte zorlandı. Karşılaşmanın 13. dakikasında Tuncay'ın sakatlanmasıyla zorunlu oyuncu değişikliğine giden milli takım, ilk yarıda Belçika savunmasını geçemedi. Karşılaşmanın 31. dakikasında Sonck'un golüne engel olamayan Türkiye, bu golden sonra karşılaşmada ilk önemli gol pozisyonu 35. dakikada Semih ile üretmesine karşın, Belçika kalecisi Stijnen gole izin vermedi. Maçın ilk yarısının son bölümünde beraberlik golü için rakip kaleye yüklenen milliler, aradıkları golü bulamadı ve ilk yarıyı 1-0 geride tamamladı.

Karşılaşmaya temkinli başlayan Belçika, savunmada açıklar vermedi ve 28. dakikadan sonra da Türkiye kalesinde tehlikeli pozisyonlar bulmaya başladı. Konuk ekip, 31. dakikada Sonck'un kafa golüyle 1-0 öne geçerken, 40. dakikada da Vertonghen'in kullandığı serbest vuruşta 2. gole yaklaştı. İlk yarının son bölümünde Türkiye'nin ataklarında rakibine gol şansı vermeyen Belçika, devreyi 1-0 önde kapadı.

28. dakikada Vertonghen'in ceza alanı dışından sert şutunda, top üstten auta çıktı.

31. dakikada ceza alanı dışından serbest vuruş kullanan Vertonghen'in ceza alanına gönderdiği topa penaltı noktası üzerinde kafayı vuran Sonck, kaleci Volkan'ın bakışları arasında meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 1-0.

35. dakikada Gökhan Gönül'ün sağdan ortasında Semih, penaltı noktası üzerinden kafayı vurdu ve kaleci Stijnen yatarak topu kontrol etti.

40. dakikada ceza alanı dışından serbest vuruş kullanan Vertonghen'in sert şutunda, kaleci Volkan, son anda parmaklarının ucuyla dokunarak topu direğin üzerinden kornere attı.

41. dakikada Çağlar'ın ceza alanı dışından sert şutunda, savunmaya çarpan top kornere çıktı.

42. dakikada Mehmet Topal'ın sağdan ortasında, ceza alanında Arda kafayı vurdu, kaleci Stijnen topu çıkardı. Pozisyonun devamında sağdan Emre'nin ortasında, ceza alanında bu kez Servet kafayı vurdu, ancak top yandan auta çıktı.

Karşılaşmanın ilk yarısı, konuk Belçika'nın 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.

Karşılaşmanın ikinci yarısına beraberlik golünü bulmak için baskılı başlayan Türkiye, 46. dakikada bulduğu gol pozisyonun ardından baskılı oyununu fazla sürdüremedi. Karşılaşmanın 67. dakikasına dek rakip kalede gol pozisyonu üretemeyen milliler, bu dakikada Semih ile yakaladığı gol pozisyonunu değerlendiremedi. 74. dakikada Emre'nin penaltıdan attığı golle beraberliği sağlayan (A) Milli Takım, son dakikalarda galibiyet golü için rakip kaleye yüklenmesine karşın, beklediği galibiyet golüne ulaşamadı.

İkinci yarıya, ilk yarıdaki 1-0'lık üstünlükle başlayan Belçika, bu yarıda da kontrollü oyununu sürdürdü. İkinci yarının başında rakibinin baskısına karşın savunmasında açık vermeyen konuk ekibin, 70. dakikada Fellaini ile yakaladığı gol pozisyonunda, kale önünde topu çıkaran Gökhan Gönül gole izin vermedi. Emre'nin 74. dakikada penaltıdan attığı golden sonra da Türkiye atakları karşısında rakibine gol izni vermeyen Belçika, İstanbul deplasmanından 1 puanla döndü.

46. dakikada Mehmet Topuz'un ceza alanı dışından sert şutunda, savunmaya çarpıp yükseklik kazanan topu kaleci Stijnen yumruklarıyla uzaklaştırmaya çalıştı. Halil'in kafayla kaleye gönderdiği topu, savunmada Simons uzaklaştırdı.

65. dakikada Vertonghen'in ceza alanı dışından sert şutunda, kaleci Volkan üzerine gelen topu kontrol etti.

67. dakikada Emre'nin soldan ortasında, ceza alanında Semih'in topa gelişine vuruşunda, meşin yuvarlak üstten auta çıktı.

70. dakikada Witsel'in sağdan kullandığı köşe atışında, arka direkte Fellaini kafayı vurdu, kaleye giden topu Gökhan Gönül çıkararak gole izin vermedi.

73. dakikada Gökhan Gönül topla ceza alanına girmeye çalışırken, ceza alanında Witsel topa elle müdahale edince hakem Lannoy penaltı noktasını gösterdi. 74. dakikada penaltı atışını kullanan Emre, topu filelere göndererek beraberliği sağladı: 1-1.

84. dakikada Sonck'ın ceza yayı üzerinden vuruşunda, top kaleci Volkan'da kaldı.

87. dakikada Servet'in kafayla indirdiği topla ceza alanına giren Semih, topu ayağından açınca, kalesinden çıkan Stijnen yatarak topu kontrol etti ve karşılaşma 1-1 berabere sona erdi.

Posted in Etiketler: , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 15:53

 

Rumen gazetesi Libertatea'nın haberine göre, Fiorentina ve Romanya'nın forveti Adrian Mutu milli takımı bıraktı


Mor Menekşeler'in forveti Mutu, şimdiki teknik direktör Victor Piturca'dan bıkmış gözüküyor ve Federasyon yeni birisini getirene kadar milli takımda yer almayacak gibi.

Libertatea gazetesi oyuncunun Romanya için oynamayı bıraktığını öne sürüyor. Buna sebep olarak ise, teknik direktör Piturca'nın, Mutu sahada olsaydı bile Litvanya'ya yine 3-0 kaybedeceklerini iddia etmesi gösteriliyor.

Antrenörle oyuncu arasındaki ilişki, dönüşü olmayan bir yola girmiş gözüküyor.

Teknik direktöre Mutu'nun bu kararı sorulduğunda, "Böyle bir şeyden haberim yok. Mutu bunu henüz Federasyon'a bildirmiş değil. Fakat böyle bir şeyi duyarsam çok şaşırırım" dediği kaydedildi.

Mutu'nın milli takımı gerçekten bırakıp bırakmadığı, bunun bir dedikodu olup olmadığı önümüzdeki günlerde belli olacak.

Romanya için ilk maçına 2000'de çıkan oyuncu, forma giydiği 64 maçta 29 gol kaydetti.

Posted in Etiketler: , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 09:16

 



1-) Tanju çolak; beleşçi golcü kavramını türkiyeye tanıtan, golü koklayan adam. 39 gol/sezon'la altın ayakkabılı gol kralı.
2-) Takoz recepin bir milli macta uzun pas, orta karışımı orta sahadan vurduğu topun bir yolunu bulup kimseye deymeden gol olmasI.
3-) Fenerbahçe'nin bir sezonda 103 gol atması.
4-) Şenol güneş; Türk spor tarihinde en fazla küsen, deli gibi küsen, aralıksız küsen (sadece trabzonsporda 7 kere), istifa edip sonra geri dönen futbol adamı olarak adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.
5-) Uefa ve SÜPEr kupa Şampiyonu olarak Galatasaray.
6-) Beşiktaş- Malmö maçında orta sahaya yakın sağ çaprazda bir yerde havadan gelen topa ufacık boyuyla müdahale edeyim derken, anlaşılamaz bir şekilde havada yere paralel röveşata yaparak topu kendi kalesinin üst 90 tabir edilen yere gönderen, maçın 3-3 bitmesine neden olan ve maçtan sonra kalecisi engin'e "attığım golu beğendin mi" diye soran Takoz Recep.
7-) Şampiyon klüpler kupasında yarı final oynayan ilk türk takımı Galatasaray.
8 -) Bu efsaneler arasında muhakkak ki en ilginci,lefterin bir ineği şut çekmek sureti ile mefta etmesidir.
9-) Aykut kocaman, efendiliğiyle ve kişiliğiyle efsane olabilmiş yegane futbol insanı.
10-) Attığı 39 korner golüyle Şükrü Gülesin.
11-) Galatasaray'lı papaz erhan da efsane olmayı hak etmiş bir futbolcudur.Kendi yaptığı ortaya,kendisi kafa atarak gol yapan başka bir insan evladi varmidir acaba...
12-) Bi kayserispor maçında bülent korkmazın ceza sahası dışından kafayla attığı golde unutulmazlar arasındadır.
13-) Kendi kendisine çalım atabilen,yegane futbolcumuz dünyada ilk ve son ve de tek olarak Uğur Tütünneker.
14-) 15 ekim 1989 Beşiktaş-Adanademirspor maçı.10-0 bitmiştir. Metin-ali-feyyaz üçlüsü kişi başına 3,3 gol ortalamasıyla maçı tamamlamışlardır.o maçta skor tabelasından sorumlu görevlinin en az adanademirspor'un zavallı kalecisi kadar yorulduğu da bir gerçektir.
16-) 29 haziran 2002 güney kore-Turkiye üçüncülük maçında Hakan Şükür'ün 11. saniyede gol atması.

Posted in Etiketler: , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 03:46

 

Pele Efsanesi

(9 Eylül 2008 Salı)

Tek başına takım!’’ sözü herhalde Pele için söylenmiş olsa gerek. Kahramanlar tek başınadırlar.. Ama insanların kalbinde yer edinmişlerse o zaman birer mit veya efsane haline gelirler. İşte futbolun duayenlerinden sayılan Pele, genci yaşlısı her kesimden insanın gönlünde taht kurmuştur. Mükemmel futboluyla herkese futbolun tadını doyumsuz bir şekilde yaşatan Brezilyalı efsane; kıvraklığı, hücum presi, fırsatçılığı, harika golleri ile yalnız Brezilya'nın değil, tüm dünyanın gözdesi haline gelmiştir. Yapılan tüm anketlerde ‘‘Yüzyılın Futbolcusu’’ seçilmesi onun ne kadar sevildiğinin ve beğenildiğinin en açık göstergesi olsa gerek.. 1956-1974 arasında toplam 1220 gol atıp, 12 yılda da Brezilya'ya 3 kere dünya kupası kazandırdı. Kırılması güç bir rekor kırarak futbol dünyasına ismini altın harflerle yazdıran, bu efsanenin çok özel dosyasını siz sporseverler için hazırladık..

Pelenin Hayatı


Dson Arantes do Nascimento, tüm dünyada bilinen adıyla Pele, 23 Ekim 1940'da Brazilya'nın Minas Gerais eyaletine bağlı Três Corações köyünde doğdu. Aile tarafından Dico takma adıyla çağrılırken futbolcu arkadaşları tarafından da Pele takma adı verildi.11 yaşında keşfedilene kadar ayakkabı parlatıyordu. 4 yıl sonra onu keşfeden De Brito, Pele'yi Sao Paulo'ya getirdi ve Santos'un profesyonel ama inaçsız yöneticilerine "bu çocuk dünyanın en iyi futbolcusu olacak" dedi. Sonraki sezonda Pele, ligin yıldız oyuncusu olunca bu sözün doğruluğunu ispatlamış oldu.

Oynadığı her uluslararası oyunda bir gol ortalaması tutturdu. 1956-1974 arasında toplam 1220 gol attı. 12 yılda Brezilya'ya 3 kere dünya kupası kazandırdı. Kariyerinde yaptığı maçlar arasında, oynadığı 6 maçta 90 dakikaya 5 gol sığdıran Pele; 30 maçta 4 golü, 90 maçta ise 3 golü rakip ağlara bıraktı. Pele'nin ünü o kadar yayılmıştı ki adının geçtiği her yerde saygıyla anılır hale gelmişti. Hatta bu ünü sayesinde savaşın durduğu bile bilinir. 1967'deki Niegara'daki sivil savaşta Pele'nin başkentte oynayacağı gösteri maçı için 48 saat ateşkes ilan edilmişti.
Pele 18 yıl boyunca inanılmaz bir performans göstermiştir. Futbol kariyerinin 17. yılında 1973'te 52 gol atmıştır. Hiçbir futbol yıldızı bir sezonda 50 gol atamamıştır. Ama Pele'nin 1 yıl boyunca 100 den fazla gol atmış olması yıldızda emekli olma zamanı geldiğini hissini uyandırmış olsa gerek, bu olaydan sonra futbol kariyerini noktalamıştır.

Pele Hakkında Önemli Tarihler


1.23 Ekim 1940'ta Brezilyanın Tres Coracoes kasabasında doğdu.2.Futbol kariyerine 1956 yılında Santos Futbol Klübünde başladı. 1958-1969 yılları arasında 9 şampiyonluk kazandırdı.

3.1958 yılında katıldığı ilk dünya kupasında Brezilya'yı zafere götürdü.

4.1970 Son Dünya Kupası Finali ve Zafer

5.1975 yılında Finansal problemlerden dolayı emekliliğe ayrıldı ama sonra tekrar futbola dönerek Newyork Cosmos'da oynadı.

6.1977 yılında faal futbol hayatına son verdi.

7.1994'te Brezilya'nın Spor Bakanı oldu.

Posted in Etiketler: , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 13:58

 

Eskişehirspor'un ünü ülke sınırlarını aşmış amigosu, es esin maçlarındaki olağanüstü çabası ve tribünleri inanılmaz bir biçimde çosturmasıyla tanınır.80'li yıllardan beri sahalardan uzaktadır.Halen yaşamını iş adamı olarak sürdürmektedir.Onun yeşil sahalardan ayrılması, yerinin ne kadar zor doldurulur olduğunu göstermiştir.Ama "eses"taraftarı onun yokluğunu hiç bir zaman aratmamış, 15 000 kişilik değişmez korosu o yokkende hiç susmamıştır.

Türkiye de ve dünya da bir benzeri daha olmadığından özellikle istanbul takımları taraftarlarından onu taklit etmek isteyenler hep çıkmıştır.Bjk de onun adını taşıyan bir meczup adının başına amigo sıfatınıda ekleyerek amigo orhanın haklı ününden de yaralanarak bir yerlere gelmek istemiştir.Oysa çok çabuk fark edilmiştir ki efendiliği ile tanınan orhanı taklit etmek kolay değildir.Çünkü büyük amigo orhan maçlarda küfür etmediği gibi küfürde ettirmezdi.

(Bjk takımında "eses"in amigosu orhanla aynı adı taşıyan zavallı ise hıncal ulucun bir yazısında da dile getirdiği gibi bir yerlerden para alarak mustafa denizli gibi önemli bir spor adamına kafa dahi atabilmiştir.)

Amigo orhan bugün yeşil sahalardan uzaktadır ama taraftarlık aleminin fair play bir ruha sahip bu önemli kişisinin yüreği hala es es için çarpmaktadır.Nasıl güzel ülkemizde eses taraftarından başka büyük bir taraftar grubu yoksa amigoluk tarihinde de amigo orhan dan büyük amigo yoktur.

Posted in Etiketler: , , , 2 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 13:54

 

Dünya Kupası elemeleri heyecanının başladığı haftada, turnuvanın gelmiş geçmiş en iyi takımlarını sizler için mercek altına aldık

Gezegenin en iyi milli takımını belirleyen turnuvayı bugüne kadar en çok kazanan takım, beş şampiyonlukla Brezilya oldu. Sambacılar’ı dört kupayla son şampiyon İtalya izliyor. Almanya’nın üç, Arjantin ve Uruguay’ın ikişer, İngiltere ve Fransa’nın ise birer şampiyonlukları var.

Fakat bu değerlendirme, hikayenin tamamını anlatmadığı için çok da sağlıklı değil. Örneğin, ikişer kez finalde kaybeden Macaristan, Çekoslovakya ve Hollanda’yı atlıyor. Ya da dört kez ilk dörde giren İsveç’i.

Bunun yerine, goaltr ekibi olarak farklı bir değerlendirme yöntemi seçtik. Kupa şampiyonluğuna 30, ikinciliğe 15, üçüncülüğe 11 puan verdik. 4. olana(ya da eski sistemlerde yarı final oynayanlara) 10 puanı, çeyrek finalde elenenlere 7 puanı layık gördük. İlk 16’ya kalanlar 4, gruplarda elenenler ise değerlendirmemizde 2 puan aldı.

Sonuçta ortaya şöyle bir tablo çıktı:

1)    Brezilya – 247 puan (5 şampiyonluk)
2)    Almanya – 223 (3)
3)    İtalya – 196 (4)
4)    Arjantin – 134 (2)
5)    Uruguay – 101 (2)
6)    Fransa – 96 (1)
7)    İngiltere – 94 (1)
8)    İsveç - 71
9)    Hollanda – 59
10)    İspanya – 58
11)    Macaristan - 57
12)    Çekoslovakya – 54
13)    Yugoslavya - 52
14)    SSCB – 45
15)    Meksika – 44
16)    Avusturya - 40
17)    Polonya - 38
18)    Belçika – 38
19)    ABD - 31
20)    İsviçre - 35
21)    Portekiz – 25
22)    Şili 25
23)    Bulgaristan - 24
24)    Romanya – 23
25)    Güney Kore – 22
26)    Peru - 20
27)    Paraguay - 20
28)    İskoçya - 16
29)    Danimarka – 15
30)    İrlanda Cumhuriyeti – 15
31)    Kamerun – 15
32)    Hırvatistan - 13
33)    Türkiye - 13
34)    Kuzey İrlanda - 13
35)    Nijerya – 10
36)    Suudi Arabistan - 10
37)    Fas - 8
38)    Kolombiya – 8
39)    Norveç – 8
40)    Kosta Rika – 8
41)    Japonya - 8
42)    Tunis - 8
43)    Galler - 7
44)    Ukrayna – 7
45)    Kuzey Kore – 7
46)    Doğu Almanya – 7
47)    Senegal - 7
48)    Avustralya – 6
49)    Ekvator – 6
50)    Sırbistan - 6
51)    İran – 6
52)    Bolivya - 6
53)    Cezayir - 4
54)    Mısır – 4
55)    El Salvador – 4
56)    Güney Afrika - 4
57)    Gana - 6
58)    Yunanistan – 2
59)    Fildişi Sahili - 2
60)    İsrail - 2
61)    Togo – 2
62)    Irak – 2
63)    Küba - 2
64)    BAE – 2
65)    Endonezya – 2
66)    Zaire – 2
67)    Haiti – 2
68)    Honduras – 2
69)    Yeni Zellanda – 2
70)    Kanada – 2
71)    Jamaika – 2
72)    Slovenya – 2
73)    Çin – 2
74)    Trinidad & Tobago – 2
75)    Angola - 2

Posted in Etiketler: , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 08:12

 

UEFA Başkanı Michel Platini, Türkiye-Ermenistan maçından sonra futbolun bir araya getirici gücünü yüceltirken, Abdullah Gül'ün Ermenistan'a giderek maçı izlediği için minnettar olduğunu dile getirdi.

Platini konuyla ilgili yaptığı açılamada şunları söyledi: "Bizim dünyamız futboldur. Devletlerin, çekincelerini ve sorunlarını analiz edip yorumlamak bize düşmez. Ancak yine de futbolun birleştiren, insanları bir araya getiren gücünü yadsıyamayız. Futbol sayesinde Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ilk defa Ermenistan'a gitti. Erivan'da Türk Milli marşı çaldı. İki taraf da olumlu duygular içerisindeydi."

Posted in Etiketler: , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 07:26

 

Chelsea’nin yeni orta saha oyuncusu Robinho’nun Manchester City’e gitme kararı ile ilgili soruya dürüstlükle cevap verdi. Konunun sadece para olmadığını söyledi

Football 365’in yayınladığı habere göre, Portekizli oyuncu “Madrid’den ayrılıp Chelsea’ye gelmek olabilir ama City’e olan saygıma rağmen şüphelerim var.” dedi.  

“Bilmiyorum, ne olduğunu Robinho’ya sormamız lazım. Sadece para için Real’den City’e gitmek normal değil. Robinho üst sıralara oynayan bir ekipte oynayabilir.”  

Deco ayrıca kendisinin de Chelsea’ye gelerek doğru bir hareket yaptığını söyledi.  

“İyi bir başlangıç yaptım, Chelsea’de çok iyi takım arkadaşlarım var. Sadece Juande Ramos’un Tottenham’ı ile berabere kaldık.”  

“İki lig arasındaki fark? Başlıca fark küçük diyebileceğiniz rakipleriniz yok burada, herkes savaşıyor. Eğer evimizde oynuyorsak, biraz daha mesafe oluyor, ama deplasmanda rakibiniz tarafından baskı altına alınıyorsunuz. Oynadığınız her yerde mücadele var. Bu da gayet.”  

Deco, Londra’da olmaktan mutlu olduğunu ve Jose Mourinho’nun İnter’ine katılmadığı için pişman olmadığını söyledi.  

“Chelsea’nin teklifi İnter’inkine göre daha ilginçti. Felipe Scolari’nin planları daha çok ilgimi çekti ve Lampard, Essien, Ballack, Joe Cole, Drogba, Terry’nin yanında oynamaktan şikayet edemezdim. Onlarla oynamak büyük zevk.”  

“Herkes için hayatı zorlaştıracağız. Geçen sezon kulübün yaklaştığı Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak istiyoruz.”

Posted in Etiketler: , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 14:57

 

2010 Dünya Kupası elemeleri 5. Grup'taki ilk maçında Türkiye'nin deplasmanda Ermenistan'ı yenmesi İspanyol basınında da yankı buldu! Marca gazetesi, "Parıldamayan bir maç" ifadesini kullanırken, El Mundo Deportivo gazetesi ise, Türkiye'nin en iyi oyununu oynamadan rakibini yendiğini belirtti!

Marca gazetesi, "Siyasileştirilmiş bir maçta Türkiye, Ermenistan'a üstün geliyor" başlığı altında, "Parıldamayan bir maç, siyaset tarihe girme olasılığı bulunurken, kesinlikle futbol tarihine giremeyecek" yorumunda bulundu. Gazete, Türkiye'nin teknik üstünlüğü sayesinde maçı kazanmayı bildiğini savundu.

As gazetesi, "Türkiye kazandı, kavga yok" başlığı ile verdiği haberde, Ermenistan'ın iki defans hatasının Türkiye'ye golleri getirdiğini kaydetti. Sport gazetesi de "Türkiye, mücadelesi çok düşük olan bir karşılaşmada kazanmayı başardı" ifadeleri kullandı.

El Mundo Deportivo gazetesi ise "İspanya'nın grubundaki en önemli rakibinden biri olan Türkiye, en iyi oyununu oynamadan Ermenistan'ı yendi" diye yazdı. Gazete, Türklerin, "taraftar baskısına ve şiddetli rüzgara karşı mücadele ettiğini" belirtti.

Öte yandan Türkiye ile birlikte 5. grupta olan ve sahasında oynadığı maçta Bosna Hersek'i 1-0 yenen İspanya, ortaya koyduğu futbolla İspanyol basınından olumlu not aldı. Yapılan yorumlarda, Bosna Hersek'in sadece sert futbol oynadığı, son 24 maçtır kaybetmeyen İspanya'nın ise Villa'nın liderliğinde iyi bir futbol sergilediği savunuldu.

Posted in Etiketler: , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 06:03

 

Ermenistan - Türkiye Goller

(6 Eylül 2008 Cumartesi)

[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=-5651349482935539341&ei=_PjCSNHvI4ywiAKkj728BQ&q=ermenistan+-+t%C3%BCrkiye&emb=1]

Posted in Etiketler: , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 14:43

 

"Oynarsam zararım dokunur!"

(5 Eylül 2008 Cuma)

Real Sociedad'a bir sezonluğuna Galatasaray'dan kiralık olarak gelen Necati Ateş, kilo fazlalığı olduğunu kabul ederekn, "Hemen oynarsam faydam değil zararım olur, uyum için beklemem gerek" dedi. Yıldız futbolcu İspanyol basını ile "oruç" konusunda keyifli bir konuşma da yaptı..

Real Sociedad'ta antrenmanlara yeni başladığını ve takım arkadaşlarının oyun karakterlerini henüz tanımadığını ifade eden Necati, yarın deplasmanda Zaragoza ile oynanacak maçta forma giymesinin kendisi için ''çok erken'' olacağını belirtti.



Türk futbolcu, ''Anoeta Stadyumu çok güzel. İnsanların bana olan ilgisi harikaydı. Ben buraya gelmeden önce Nihat ve Tayfun'la çok uzun görüşmeler yaptım. Çünkü sonuçta başka bir ülkeye geliyorum, ama burada insanların bana yaklaşımları, sokaktaki ilgisi, başkanımızın alakası beni daha çabuk motive edip, daha çabuk sahaya çıkmamı sağlayacak'' şeklinde konuştu.

İspanyol gazetecilerin, fazla kiloları olduğu yönündeki yorumlarına Necati, ''Evet kilo fazlalılığım var. 10 gün içerisinde 2,5 kilo vermem lazım. Bunu da bazen günde 2 antrenman yaparak ve yemekleri kısarak vereceğim. Daha formda olmam lazım. Hazır olmam için en azından bir 10 güne ihtiyacım var'' karşılığını verdi.

İspanya'da son dönemde tartışma konusu olan Müslüman futbolcuların ramazan ayında oruç tutmalarıyla ilgili Necati'ye oruç tutup tutmadığı da sorulurken, Türk futbolcu, ''Öncelik işimizdir. Müslümanın ama önce işim gelir'' diye konuştu.

İspanyol gazetecilere, ''Nereden biliyorsunuz bu kadar şeyi!'' diye de espri yapan Necati, gazetecilerin, ''Eski oyunculardan biliyoruz. Mesela Nihat, Tayfun'a nazaran biraz daha dini ve Türk geleneklerine bağlıydı'' şeklinde sözlerine de ''Üçümüz de fanatik değiliz. Zamanına göre her şeyi yapmak lazım. Oruç tutarsan fiziken düşersin. İzin günü tabii ki oruç tutulabilir ve ben de tutabilirim, ama antrenman olursa olmaz. Antrenmanların olduğu hiçbir günde oruç tutmam'' karşılığını verdi.

Posted in Etiketler: , , , , 1 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 07:37

 

İlk sezonunda bir çok zorlukla mücadele eden Henry, şimdi de taraftarın gözünden düşme sıkıntısıyla karşı karşya

Geçen sezon 24 milyon avro karşılığı Barcelona’ya transfer olduktan sonra, birçok taraftar hücum hattının son parçasınında geldiğini düşünüyordu.  


İleride Ronaldinho, Eto’o ve Messi ile birlikte Fransız oyuncunun bulunması kasğıt üstünde durdurulamaz bir hücum hattı görüntüsü veriyordu. Fakat öyle olmadı..  


‘Titi’ ilk sezonunda taraftarını etkilemekten çok uzak gözüktü. Kendi pozisyonunda oynayamaması ve geçen sene Hollandalı hocasının kendisini hazır değilken oynatması başarısızlığının nedenleri olarak görülüyordu.  


MundoDeportivo.es’te  yapılan ankete göre Barcelona taraftarı sol kanatta Andres Iniesta’yı, forvette Eto’o nun yanında Bojan Krkic’i, sağ kanatta ise Lionel Messi’yi tercih ediyorlar. Fransız forveti ise ilk 11 de görmek istemiyorlar.  


Taraftarlar ayrıca Andrei Arshavin, Diego Capel ya da David Silva’nın transfer edilememesinin ardındani sol kanatın performansına kuşkulu bakıyorlar.  


Barcelona’nın, geçen hafta oynanan Wisla Krakow ve Numancia maçlarından 1-0 mağlup ayrılması taraftarların bu konudaki şüphelerini iyice arttırmışa benziyor.

Posted in Etiketler: , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 08:09

 

Atletico Madrid sportif direktörü Jesus Garcia Pitarch, Sergio Agüero’yu isteyen kulübün 60 milyon avroyu göden çıkarması gerektiğini söyledi


Garcia Pitarch’ın transferleri değerlendireceği basın toplantısında herkes Agüero’nun geleceğini merak ediyordu.  


Geçen yıl 55 milyon avro olarak açıklanan bonservis bedelini bu yıl 60 milyon avro’ya çıkarttıklarını söyleyen Pitarch: “Bu yaz Kun’u pek çok büyük kulüp istedi ama bizim belirlediğimiz fiyatı veren olmadı. Zaten Agüero’nun da Atletico Madrid’ten gitmeye niyeti yok. Burada oldukça mutlu” diyerek bu konuya açıklık getirdi.

Posted in Etiketler: , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 08:03

 

Kurt hoca, Trabzonspor'un Gineli top cambazı için "Çok hızlı, müthiş zeki, adeta Ronaldinho gibi topa hükmedebiliyor. Onu izlerken keyif aldım. Trabzonspor, Yattara gibi bir yıldıza sahip olduğu için şanslı" dedi

Fenerbahçe Teknik Direktörü Luis Aragones, Süper Lig'de geride kalan 2 haftayı değerlendirdi. İspanyol hoca, "Süper Lig'de oynayan hangi futbolcuyu kadronuzda görmek isterdiniz?" sorusuna şu cevabı verdi: YATTARA! Dünyada Yattara stilinde çok az oyuncunun olduğunun altını çizen Aragones, "Top ayağına yakışıyor. Topla bir atlet kadar hızlı ilerliyor. Çok teknik, çok zeki, tam bir top cambazı. Onu Ankaragücü maçında izlerken Ronaldinho'ya benzettim.

Yattara hem çok gol atar hem de çok gol attırır. Trabzonspor ile oynayacağımız maçlarda Yattara'ya karşı önlem almamız şart" yorumunu yaptı. Aragones, Beşiktaş'ın şampiyonlukta kendilerini çok zorlayacağını da vurgulayarak, "Etkili hücumcuları var. Özellikle Delgado müthiş" dedi. İspanyol çalıştırıcı, G.Saray için ise "Kadroları çok güçlü. En büyük rakibimiz" ifadesini kullandı. Aragones, Trabzonspor'un da şampiyonluk yarışının içinde olacağını vurguladı.

Posted in Etiketler: , , , , , 0 yorum Gönderen 1izlesene zaman: 05:48

 

 
Copyright 2005-2007. Hello Wiki designed by Fen, Blogger Templates by Blogcrowds.