(26 Haziran 2008 Perşembe)
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=9020450687527140284&q=t%C3%BCrkiye+almanya&ei=n7RjSJDGDozK2wLd_vmHCQ]
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
Türkiye - Almanya Goller,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
08:31
TFF Milli Takımlar Sorumlusu Levent Kızıl, Avrupa Şampiyonası'na giderken "Başımız dik döneceğiz" dediklerini ve başardıklarını, 2010 Dünya Kupası ya da 2012 Avrupa Şampiyonası'ndan da şampiyon olarak döneceklerini söyledi.. Kızıl, UEFA'nın bronz madalyamızı verdiğini de ifade etti
Birçok takımın elendiği turnuvadan, Almanları titrete titrete elendiklerini kaydeden Kızıl, ''Aslında vedanın en güzeli kupayı almaktı, ancak çıktık aslanlar gibi mücadele ettik. Tüm dünyanın sevgisini kazandık. Eminim ki 2010 veya 2012'de Türkiye bir şampiyonluk kazanacaktır. Türk Milli Takımı bunun sinyalini verdi. Çılgın Türklerin ne olduğunu tüm dünyaya gösterdik'' diye konuştu.
Kızıl, UEFA'nın, turnuvada yarı finalde elenen iki takıma da üçüncülük payesi verdiğini vurgulayarak, ''Bize bronz madalyamızı verdiler. Üçüncü olarak turnuvayı kapattık'' açıklamasını da yaptı.
Teknik direktör Fatih Terim'in veda mesajını da değerlendiren Levent Kızıl, ''Fatih Hoca kalacaktır. Üzerinde büyük baskı vardı. Böyle bir açıklaması oldu, ancak kendisinin kalacağına inanıyorum'' diye görüş belirtti.
Posted in
Etiketler:
bronz,
bronz madalya,
Euro 2008,
madalya,
Türkiye
Gönderen
1izlesene
zaman:
08:18
Avrupa Şampiyonası'nda oynayan tek İslam ülkesi olan Türkiye, Müslümanlar'ın gurur kaynağı oldu.
Gazze'de maçı anlatan Arap spiker, mağlup duruma düştüğümüzde "tarih boyunca bu aslanların ne mağlubiyetleri aşıp başları dimdik çıktıklarını gördük. Haydi, Allah Türklar'in ayağına kuvvet versin diye dua edelim" diyor..
Üç maçta yaklaşık 400 dakika oynayıp sadece 9 dakikalık bir galibiyet serisiyle yarı finaldeyiz.
Bir gürültüdür gidiyor.
Kimisi “pes etmeyenlerin zaferi” diyor. Ama neden pes etmediğimizi anlatamıyor...
Kimisi “ne denirse densin, ballıyız” diyor. Ama bu kadar “bal”ın da tesadüfi olamayacağı noktasını sorgulamaya yanaşmıyor...
Kimisi işi derininden tutmak için değil, sırf kendi tahminleri boşa çıktığı için zevzekliğe vuran bir üslupla “okunmuş çocuklar” diye tarif ediyor bizimkileri...
İşi Fatih Terim’in karakter analizine ve “hangimiz Terim’den daha çok nefret ediyoruz” yarışmasına döken medyacılar var.
Olup bitenleri oturup uslu uslu, pür futbol mantığıyla anlatmaya çalışanlara gelince, Milli Takım değil ama onlar çoktan pes etti! “Futbol bu! Futbolu bunun için seviyoruz” deyip geçiyorlar.
Doğrusu ben de en azından şu an için bu “sakat top”lara girmeyi hiç düşünmüyorum.
Bugün başka bir şey anlatmak istiyorum.
Milli Takımımız’ın sadece ve basitçe futbol oynamadığını, aslında bambaşka bir “kavga” verdiğini anlatmak...
İşin ilginç yanı, bu gerçeği futbolcularımız biliyor, daha doğrusu bunu hissederek oynuyorlar da futbol yorumcularımızın bu taraklarda hiç bezi olmadığı için onlar “anlayamıyor!”
Anlamak için Hamburg’tan Gazze’ye; Üsküp’ten Tebriz’e çok geniş bir coğrafya’da dolaşmak gerek!
Geçen akşam 22. Dönem Sakarya Milletvekili, Sınır Tanımayan Hekimler örgütü üyesi Dr. Süleyman Gündüz’le karşılaştım.
Sohbet ederken gözleri yaşardı ve sonra açıkladı: “Çek Cumhuriyeti maçı sırasında Gazze’deydim, orada seyrettim.”
Bir süredir yedeklerini de askere çağıran İsrail ordusu Gazze’yi kuşatma altında tutuyor. On binlerce Filistinli mülteci çok zor koşullar altında; yiyecek, içecek, elektrik, su ve ilaç sıkıntısı yaşıyor.
Bizim maç başlarken bütün Gazze sokaklarını gezmiş Dr. Gündüz.
Herkesin evlerine çekildiğini, bizim maç için ekran başında toplandıklarını görmüş. Kazanmamız için bir ağızdan dualar ediliyormuş; heyecan inanılmaz yüksekmiş.
İki gol yiyip mağlup duruma düştüğümüzde Arap spiker şiirsel bir dille “tarih boyunca bu aslanların ne mağlubiyetleri aşıp başları dimdik çıktıklarını gördük, bu çocuklar döndürecek maçı” diyormuş. Ardından da ekran başındakileri tek yürek olmaya çağırmış: “haydi, Allah Türklerin ayağına kuvvet versin diye dua edelim!”
“Nihat’ın galibiyet golünden sonra bütün Gazze’nin nasıl sevinç seline dönüştüğünü görseydiniz, Türkiye’nin maçlarının oralarda sadece futbol olarak algılanmadığını hemen anlardınız” diye anlattı Dr. Gündüz.
Daha ilginci de şu...
Dr. Gündüz ve arkadaşları İsrail tarafına geçerken sınır kapısındaki İsrailli komutan da tezahürat yapmış: “Bravo Türklere, biz bu turnuvada milli takımınızı destekliyoruz”
Hırvatistan maçı sırasında Ülke TV’de Meksika Sınırı programı vardı.
Böyle bir maç oynanırken akıllı, uslu bir kültürel-düşünsel sohbet programını sürdürmek ne zordur, yaşayan bilir.
Sevgili İsmail, Selahattin ve Tarık da çok zorlanıyordu; hep “ah şu canlı yayın olmasaydı da, maça baksaydık” havasındaydılar.
Nihayet maç bitince Saraybosna ve Üsküp’deki arkadaşlarına bağlandılar.
Ama konuşmak ne mümkün!
Hem Saraybosna’da hem de Üsküp’de yer yerinden oynuyordu, telefondaki konuşmaları anlamak imkânsızdı. Galibiyetimizin sevinciyle Bosna ve Makedonya sokaklarına dökülen coşkulu kalabalıkların gürültüsü her şeyin önüne geçmişti.
Milli Takım kazandığında tarihsel-kültürel izlerimizin varlığını sürdürdüğü bütün coğrafyalarda bir başka rüzgâr esmeye başlıyor!
Bu galibiyetlerin futbol dışında bir “ruh”u var.
Bunu da bilelim artık.
Bu galibiyetler “çevre”ye itilip horlananların kibirli “merkez”e vurduğu darbeler olarak algılanıyor o coğrafyalarda.
Avrupa Şampiyonası’nda pes etmeyen Türk Millli Takımı, dünya coğrafyasında pes etmeye zorlanan ama direnen Müslümanların sesi artık...
Bundan hakikatten hoşlanmayanlar olabilir.
Bunun lafının edilmesini spor kültürüne ve siyasi kabullerine ters bulanlar olabilir.
Ama hakikat, hakikattir.
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
Haşmet Babaoğlu,
müslüman dünyası,
vatan
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:37
(23 Haziran 2008 Pazartesi)

Avrupa Futbol Federasyonları Birliği'nin (UEFA) resmi internet sitesinde devam eden ankete katılanların ezici çoğunluğu Türkiye'nin final oynayacağını düşünüyor.
UEFA'nın resmi internet sitesi "uefa.com"da yapılan ankette, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Türkiye ve Almanya takımlarından hangisinin final oynayacağı soruluyor. Soruya cevap verenlerin yüzde 81.22'si Türkiye'nin finale yükseleceğini düşünürken, yüzde 18.78'lik dilim ise finali Almanya'nın oynayacağını ifade ediyor.
Posted in
Etiketler:
alman,
anket,
Euro 2008,
ezici,
final oynar,
uefa.com
Gönderen
1izlesene
zaman:
15:19
Konyaspor’da sergilediği performansla bekleneni veremeyen tecrübeli orta saha oyuncusu Ceyhun Eriş, Şenol Güneş’in teknik direktörlüğünü yaptığı FC Seul takımıyla anlaştı
Tecrübeli futbolcunun yarın menajeri Tarık Üstün’le birlikte Seul’e giderek 1+1 yıllık sözleşmeye imza atacağı öğrenildi. Ceyhun Eriş Süper Lig’de 2007/08 sezonunda 6 gol atmıştı.
Posted in
Etiketler:
anlaşma,
ceyhun eriş,
fc seul,
Türkiye
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:09
Milliler'in Euro 2008'de gerçekleştirdiği mucizeler, dünyada gündemi belirliyor... İnternette Türklerin nasıl alt edileceği fikirleri dolaşıyor...
Türk Milli Takımı Hırvatistan’ı da devirince, Almanları ciddi bir ’telaş’ sardı. Bu telaş, internet ortamındaki sohbet sitelerinde hararetli tartışmalar ve ’geyiklerde’ de şakayla karışık kendini hissettiriyor.
Şu sıralarda sohbet odalarında, ’Çılgın Türkler’in nasıl yenilebileceği konusunda sayısız geyik dönüyor. Kimi Alman, ’Hakem dahil kimse saat takmasın’, kimi ’Türkiye 2 gol yemişse, top ’kare’ olanla değiştirilsin" diyor...
Türkiye’nin Avrupa Şampiyonası’nda yarattığı ’Çılgın Türkler’ efsanesi, yarı finalde rakibimiz olan Almanya’da futbolseverlerin bir numaralı gündem konusu.
Almanya çapında internetteki ’chat (sohbet)’ siteleri, "Çılgın Türkler’e karşı maç nasıl kazanılır?" sorusu ve verilen absürd cevaplarla dolu. İşte çeşitli internet siteleri ve chat odalarında geçen ’Çılgın Türkler’ geyiğinden bazı örnekler:
Türklere karşı kazanmak isteyen takım kesinlikle ilk golü atmamalı.
Türkiye’ye rakip olan takım öne geçerse, gol sonrası Türk takımının santra yapmasına vakit kalmamalı.
Türkiye maçlarında oyun süresi 90 dakika olmamalı.
Hakemlerin kollarındaki dışında, tüm statta saatler kaldırılmalı. Antrenör, teknik heyet ve seyircilere maç süresince saat kullanma yasağı konmalı.
UEFA kural değişikliğine giderek, bir takımın iki golü arasında en az bir dakika geçmesi gerektiğine dair yeni bir kural uygulamalı.
A, N ve S’ye özel yasak
Üç değişiklik hakkını kullanmış takımların kalecilerinin kırmızı kart görmesi halinde başka bir oyuncuyu kaleye koyması yasaklanmalı.
Adı ’A’, ’N’ veya ’S’ (Arda, Nihat ve Semih’i kastediyorlar) ile başlayan Türk futbolculara, maçın son dakikasında rakip ceza alana girme yasağı konmalı.
Türk takımının kalesi elastik direklerden yapılmalı.
Statlara Türk seyirci alınmamalı.
Türkiye UEFA’dan çıkarılıp, başka bir kıtanın futbol federasyonuna dahil edilmeli.
Maçın son iki dakikasında Türkiye’ye karşı oynayan takım en az 2-0 önde ise, yuvarlak değil, kare şeklindeki bir top ile oynama kuralı getirilmeli.
Türklerin hepsi Che Guevara gibi
AYNI şekilde, Alman internet sitelerinde, Türkiye’nin neden bu kadar başarılı olduğuna dair geyikler de var. Bunların bir kaç örneği de şöyle:
Türk futbolcuların hepsi solcu. Efsane devrimci Che Guevara’nın "Gerçekci olalım, imkansızı isteyelim" prensibini ilke edinmişler.
Futbolda gol yemeden, gol atmanın mümkün olduğuna inanmıyorlar.
Ayaklarıyla değil kalpleriyle oynuyorlar.
Maç boyunca oynamadıkları için, son dakikalarda rakiplerine göre çok daha enerjili ve dinamik oluyorlar.
"Avrupa’ya dahil değilsiniz" diyen siyasetçilere Avrupa kupasını alarak cevap vermek istiyorlar.
Hiç bir futbolcularının sabit pozisyonu yok. Hepsi heryerde oynabiliyor; hatta santrforu kaleye geçebiliyor. (Kırmızı kart gören Volkan yerine Tuncay’ın geçmesini kastediyorlar.)
Posted in
Etiketler:
çılgın türkler,
Euro 2008,
geyik,
İlginçamp;Komik,
şaka,
türk geyikleri
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:07
(21 Haziran 2008 Cumartesi)
Millilerimiz 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'ndaki geriden gelip kazanma alışkanlığından Hırvatistan karşısında da vazgeçmedi. 119'da geriye düşen, 120+2'deyse eşitliği yakalayıp maçı penaltılara götüren ve sonunda da zafere ulaşan Millilerimiz dünya basınında geniş yer buldu!
A Milli Takımımız'ın Hırvatistan'ı mucizevi bir şekilde eleyerek Euro 2008'de yarı finale çıktığı mücadelenin dünya basınındaki yansımalarını GoalTR olarak sizler için derledik.
-ALMAN BASINI-
Türkiye'nin Hırvatistan'ı yenerek yarı finale yükselmesini değerlendiren Alman basını, Türklerin ne yapacağının hiç bilinmediğini, hırsları ve tutkularıyla yarı finale yükseldiklerini, ancak Almanya'nın Türkiye'yi yenebileceğini yazdı.
''Kölner Express'' gazetesi, ''Türklerin ne yapacağı hiç belli olmuyor'' başlığıyla verdiği haberde, Alman milli takımının teknik direktörü Joachim Löw'ün de Türklerin, durum kaç kaç olursa olsun her zaman hesaba katılmaları gerektiğini gösterdiklerini belirterek, ''Ne yapacakları hiç belli olmuyor, bu nedenle de tehlikeliler. Teknik açıdan yüksek düzeyde oynayan çok iyi oyuncuları var. Ben tabii Türklerin mentalitesini de tanıyorum. İşleri iyi giderse olağanüstü şeyler yapabilirler'' şeklinde konuştuğu ifade edildi.
Türk milli takımının teknik direktörü Fatih Terim'in de ''Oyuncular kendilerini aşıyorlar. Bugün yaşadığımız olayın tarihte bir benzeri yok. En önemli futbol ülkelerinden biri olduk'' şeklinde konuştuğu kaydedilen haberde, buna rağmen karşılaşmanın, seyir açısından Avrupa Şampiyonası'nın en kötü maçlarından biri olduğu görüşüne yer verildi.
Bild gazetesi de ''Penaltı dramı - Bu Türkleri yeneriz'' başlığıyla verdiği haberde, ''Yarı finalde rakibimiz belli oldu. Türkiye Hırvatistan'ı penaltı atışlarında 4-2 yendi. Ancak endişelenmeyin: Bu Türkleri yeneriz'' şeklinde görüş belirtti.
Maçta 119 dakika boyunca hiçbir şey olmadığı, ancak maçın son dakikalarında yeniden heyecanlandığı ifade edilen haberde, ''Hala Bremenli olan Klasnic, Hırvatları öne geçirdi. Her şey bitti mi? Bu hacıyatmaz Türklerde bitmez'' şeklinde ifadeye yer verildi. Türk milli takımı oyuncularının 25 Haziran Çarşamba günü Almanya'ya karşı oynayacağı karşılaşma için 1 gün daha az dinleneceklerine işaret edilen haberde, bunun yanı sıra Tuncay, Arda ve Emre gibi önemli futbolcuların bu maçta oynayamayacakları hatırlatıldı.
Rüştü'nün de bir penaltıyı tutarak maçın kahramanı olduğu kaydedilen haberde, Hamit Altıntop'un maç sonrasında, ''Son 3 oyunda neler başardığımıza bakılacak olursa bu tarif edilemeyecek kadar güzel. Herkes henüz olgunlaşmamış bir takım olduğumuzu biliyor, ancak bu yolda iyi bir şekilde ilerliyoruz. Böyle devam eder ve kendimize inanırsak, daha çok şey olabilir. Heyecanımız, hırsımız ve koşmaya hazır olmamız, çoğu şeyi iyi yapmamızı sağlıyor. Bize ayak uydurmak gerçekten de zor'' şeklinde konuştuğu belirtildi.
Karşılaşmanın son 2 dakikasında 2 gol atıldığına işaret edilen haberde, Olic'in bir direk şutu çektiği, ancak Modric, Rakitic ve Petric'in de penaltı kaçırdığı hatırlatıldı.
Bild gazetesi birinci sayfadan ''Biz Türklere karşı'' başlığıyla yayınladığı haberde, Berlin'de Türklerin yaşadığı büyük coşkuya çok sayıda fotoğraflarla yer verirken, Türkiye'yi de bu büyük başarısından dolayı kutladı.
Gazetenin spor sayfalarında ''Diğeri lütfen'' başlığıyla yer alan bir haberde ise Alman milli takım oyuncularından Arne Friedrich'in, ''Şımarmayıp bir takım olarak oynarsak herkesi yenebiliriz. Avrupa'daki takımlar bizden korkuyorlar. Belirli bir hedef ile Avrupa Şampiyonası'na katıldık ve bu hedefimiz sürüyor'' şeklinde konuştuğu belirtildi.
Berliner Kurier gazetesi ''Şaka değil! Yarı finalde Türkiye'ye karşı'' başlığıyla verdiği haberde, Almanya'nın yarı finaldeki rakibinin belli olduğuna işaret ederek, kötü bir maç oynandığını, ancak Hırvatların penaltı noktasında ''aptalca'' hareket etmelerinden dolayı Türklerin çekişmeli bir penaltı atışından sonra yarı finale yükseldiklerini yazdı.
Gazetenin diğer bir haberinde de Türklerin gece yarısı Berlin sokaklarında yaşadığı coşku ve sevince ''Berlin üzerinde hilal parladı'' başlığıyla ve çok sayıda fotoğrafla yer verildi.
Berlin'de yayınlanan ''B.Z'' gazetesi de, ''Hilal Berlin'de parladı'' başlığıyla Berlin'deki coşkulu kutlamalara yer verirken, spor sayfasında da Türkiye'nin yarı finale yükselmesini ''Haydi buraya penaltı kahramanları'' başlığıyla okuyuculara aktardı.
Almanya'da uzun yıllar başarılı futbol oynayan Hırvat kökenli Fredi Bobic de bu gazete için ''Jogi, kıvrak Türklere dikkat et'' başlığıyla yazdığı bir yorumda, Türklerin güçlü yanlarının, bugüne kadar kendilerinden beklenmeyen bir mücadele azmi ve moral sergilemeleri, ayrıca iyi anlaşan bir takım olduğunu belirterek, ''Jogi'' lakabıyla tanınan Alman milli takım teknik direktörü Joachim Löw'ün, hızlı ve ne yapacakları belli olmayan Türk forvet oyuncularına da dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
Türk milli takımının zayıf yanları arasında ise şu sıralar sakat oyuncuların bulunmasını gösteren Bobic, Türk milli takımının teknik direktörü Fatih Terim'in de çılgın bir insan olduğunu, ancak futboldan anladığını, Yıldıray Baştürk ve Hakan Şükür gibi oyuncuları kadroya almamasının cesurca, ancak doğru olduğunu savundu.
Nihat'ın çok iyi bir oyuncu olduğu görüşüne yer veren Bobic, Arda'nın da Almanya'ya karşı oynayamayacak olmasına sevindiğini kaydetti.
''Türkiye'nin yarı finale yükselmesini birinci sayfadan ''Gelecekteki rakip: Almanya'' başlığıyla veren ''Berliner Morgenpost'' gazetesi de, spor sayfasındaki haberinde, Löw'ün Türk milli takımına karşı büyük saygısı olduğunu belirterek, Terim'in de ''Halkımız bu takımla gurur duyabilir'' şeklinde konuştuğunu yazdı.
''Frankfurter Allgemeine Zeitung'' gazetesi de Türkiye'nin yarı finale yükselmesini ''Türkler üçüncü kez geri dönüşlerini kutluyorlar'' başlığıyla verdi.
Alman televizyonları da sürekli bir şekilde Türk taraftarların sokaklardaki coşkulu kutlamalarını gösteriyorlar.
Öte yandan, Berlin polisi, coşkulu kutlamalara ve hayal kırıklığına uğrayan çok sayıda Hırvat taraftarına rağmen, kutlamaların büyük ölçüde olaysız geçtiğini bildirdi.
Kutlamalara yaklaşık 50 bin kişinin katıldığını ve 400 aracın konvoy oluşturduğunu belirten polis, kavga nedeniyle geçici olarak gözaltına alınan 18 kişinin de serbest bırakıldığını kaydetti.
-İNGİLİZ BASINI-
İngiltere basını Türk milli takımının 2008 Avrupa kupası çeyrek final maçında Hırvatistan karşısında aldığı galibiyeti yine göklere çıkarırken, milli takımın ''son dakikada kaderine el koyan kararlılığını'' hayretle karşıladı.
Türkiye'nin zaferi adeta ''Hırvatistan'ın elinden kaptığını'' yazan The Daily Telegrnaph, ''Türkler yenilgi bilmiyor. Uzatmaların ikinci yarısında canları alınmışken bile, Fatih Terim'in yürekli çocukları mücadeleye devam etti ve Semih Şentürk ile durumu eşitleyip, penaltılarda da üstünlük sağlayarak Almanya karşısında yarı finale yükseldi'' dedi.
''Bu otomobil kazası gibi bir futboldu, gelişmeler inanılmaz bir hızla yaşandı, özellikle de Slaven Biliç için korkutucu oldu, gömleği ter içinde kaldı, takımı galibiyeti elinden kaçırırken, yüzü dehşetle kaplandı'' cümlelerine yer verilen yorumda, ''daha bir dakika önce Klasnic'in golüyle sahada dans eden Biliç, hemen ardından düdüğü geç çaldığı gerekçesiyle hakeme saldırıyordu'' denildi.
Bundan beş dakika sonra penaltı atışlarının ardından Biliç'in bu kez kırılan hayalleriyle sahada dizlerinin üstüne çöküp kaldığı hatırlatılan Telegraph'ın yorumunda, Biliç'in bu kaderinin döndüğü anlarda yaşadıklarının üstesinden gelebilmesinin zaman alacağı kaydedildi.
Biliç için üzülürken, bütün zafer şarkılarının ise Fatih Terim ve onun coşkulu oyuncularına yazılması gerektiği de belirtilen yorumda, 35 yaşındaki kaleci Rüştü'nün dün bütün yılları geri sarıp, son derece güzel kurtarışlar yaptığı hatırlatıldı.
Tuncay'ın orta sahada hayatının maçını oynadığı, Hamit Altıntop'un da bu maçta ülkesine büyük hizmet verdiği ve taraftarlarına büyük bir onur yaşattığı bildirildi.
-MİLLİ ONUR, TAKIM RUHU-
5 yaralı, iki cezalı oyuncu bulunan Türk milli takımının ''takım ruhunun ise zayıflamadığını'' kaydeden Telegraph, ''Bunu onurları sağladı. Taraftarları da azına razı olmadı. Terim'in tutkulu oyuncuları büyük mücadele verdi, özellikle de orta sahada Biliç'in oyuncuları üzerinde büyük baskı kurdular'' dedi.
Terim'in Hırvatistan'ı durdurma taktikleri üzerinde de duran gazete, bunların belki çok şık görünmediğini, ancak 118 dakika boyunca işe yaradığını belirtirken, Hırvatistan'ın golünün ardından sevinçle sahaya koşan Biliç'in sevincinin çok sürmediğini ifade etti. ''Terim'in Türkleri maça devam etti ve Semih durumu eşitledi'' diyen gazete, penaltılarda yaşanan heyecanı da uzun uzun okurlarına aktardı.
-SON DAKİKA ÇALIMI-
The Guardian gazetesi de ''geri dönüşlerin kralı olan Türkiye, bu kez tam bir son dakika çalımı attı'' başlığıyla yayımladığı yorumda, dün gece tarihin yazılmasının iyice zaman aldığını belirtti.
Maçın 119 dakikasının, böyle bir turnuvanın şanını temsil eder biçimde gelişmediğini savunan Guardian, ''Ama sonunda beklenen patlama oldu ve dumanlar dağıldığında, ayakta kalan Türklerdi. Onlar, daha önceki 4 Avrupa Şampiyonası boyunca bu noktayı aşamayan ve bu maçın beklenen galibi olmayan taraftı'' dedi.
-HİÇBİR ŞEYDEN VE KİMSEDEN KORKMALARI GEREKMİYOR-
Hiçbir şeyden ve hiç kimseden korkmaları gerekmeyen Fatih Terim'in takımının şimdi yarı finalde Almanya ile karşılaşmaya hazırlandığını de yazan gazete, şimdiye kadar adının üzerinde tek bir leke bulunmayan emektar kaleci Rüştü'nün yediği golün ardından, Semih Şentürk'ün attığı golle ''futbolun son anda kurtulma uzmanı'' olan takımına beraberliği sağladığını hatırlattı.
16 takımın katıldığı turnuvada hiçbir başka takımın Türkiye ve Hırvatistan'ın sergilediği milli gurur tablosunu ortaya koyamadığını, stadyumun bir kırmızı-beyaz okyanusuna dönüştüğünü, Hırvat izleyicilerin Türkler'den çok daha kalabalık olduklarını, iki takımın 1996 buluşmasını yaşayan ve dün sahada bulunan tek kişinin kaleci Rüştü olduğunu da hatırlatan Guardian, yarı finalde Tuncay Şanlı, Emre Aşık ve Arda Turan'ın sahada oynayamayacaklarını belirti. Guardian'ın yorumunda, ''Ancak Terim ve takımın geri kalanı bundan çok da endişelenmiyor gibi görünüyor'' denildi.
Bu Turnuvanın beklenmeyen kazananlarıyla bir tarih oluşturduğu da belirtilen yorumda, ''Eğer Joachim Löw önümüzdeki birkaç günü Terim'in Türkiyesi'nin bir sonraki sürpriz paketinin ne olabileceğini düşünerek geçirecekse, yalnız olmayacak'' denildi.
-YENİLGİNİN ANLAMINI BİLMİYORLAR-
The Times gazetesi de maç yorumunda İngilizcedeki ''defeat'' kelimesinin Türkçe'de ''yenilgi'' şeklinde bir karşılığı bulunduğunu, ancak Türk Milli Takımı oyuncularının bu kelimenin anlamını bilmediklerini yazdı.
Türk milli takımının Avrupa kupasında uzatmalar ve sakatlıklar da dahil toplam 414 dakika maç yaptığını, bu sürenin sadece toplam 9 dakikasını ''galip durumda'' geçirdiğini hatırlatan Times, ''aslında bütün bilmeniz gereken bu gerçekten de. Biri Fatih Terim'in takımının ilerleyişini bir şekilde izaha kalksa, mantıken yenilgiye uğrar'' dedi.
Türkiye'nin oynadığı İsviçre ve Çek Cumhuriyeti maçlarının gidişat ve sonuçlarını da hatırlatan Times, ''dün akşamki sonuçla öbür maçları da aştılar. Dünkü maçta hiç galip duruma geçmediler, ama penaltılarla kazandılar'' hatırlatmasında bulundu.
''Bu, büyük uluslararası şampiyonalarda ortaya konulmuş en olağanüstü başarı serisi'' diyen gazete, Hırvatistan'ın da cesur bir takım olduğunu, bunu en iyi İngiltere'nin bileceğini belirtirken, ''ama bu, uzatmanın son iki dakikasında bir sinir savaşına dönüşünce ve penaltılar atılırken, karşılarındaki sırt üstü düşmeyen, öldürülemeyen canavarla yüzyüze gelince cesaretlerini yitirdiler'' dedi.
-TÜRKİYE TAKIM DEĞİL FENOMEN-
Hiçbir takımın maçın son anında gol yedikten sonra toparlanamayacağını da kaydeden Times gazetesi yazarı, ''Türkiye hariç, onlar bu turnuvada bir takım değil, bir fenomen, doğanın gücü. Bu adeta mitolojik bir savaş'' görüşünü vurguladı.
Biliç'in Türkiye'nin beraberlik golünün ardından hakeme itirazının da bir işe yaramadığını kaydeden yazar, ''Takımının damarlarından canı çekiliyordu. Normalde güçlü, mücadeleci biri olan Biliç, belki de olacakları anlamıştı ve adamlarının özgüvenlerinin damarlarından çekildiğini hissetmişti. Gerçekten de Hırvatistan daha penaltılar başlamamışken bile yenilmiş görünüyordu'' dedi.
Penaltılarda ortaya çıkan manzarayı da özetleyen yazar, ''Türkler hiç kaçırmadı. Onların isteği daha büyüktü, bu kadar basit. Bazen futbol taktik ve tekniğin ötesine geçer, Türkiye'nin penaltılarda yaptığı da buydu'' derken, maçın gerçekten farklı bir maç olduğunu vurguladı.
-120 DAKİKA DURDULAR, 180 SANİYE İNANILMAZ OYNADILAR-
The Independent gazetesi de Türk milli takımının 120 dakika durup, 180 saniye Avrupa Kupası 2008'de görülmüş en ''inanılmaz futbolu'' sergilediğini, Biliç'in takımının sinirlerinin çökmesinden sonra Türkiye'nin maçı penaltılarla kazandığını yazdı.
Hırvatlar'dan ''sahanın her yerinde düşmüş askerler gibi yatıyorlardı, bize de 'gerçekten bütün bunlar oldu mu' diye düşünmek kaldı'' diye söz eden yazar, ''her şey sonunda başladı. Drama Hırvatistan'ın golüyle bitmedi. Türkler İsviçre ve Çek maçlarından sonra üçüncü geç gelen golü buldu. İngiltere fatihleri turnuva dışına gitti. Biliç çıldırdı, Türk futbolcular ise Terim'in üstüne atlamış sevinç gösterileri yapıyordu.
Kimin inisiyatifi ele geçirdiği belliydi. Hırvatların donmuş yüzlerini gören kimse penaltılarda onlara bir penilik bahis bile oynamazdı'' görüşünü vurguladı.
Stadyumdaki herkesin Türkiye'nin beraberlik golünün ardından Hırvatistan'ın kaderinde galibiyetin bulunmadığını adeta hissettiğini de vurgulayan Independent yazarı, ''Ya Türkiye? Kendi ülkelerinin dışında pek azı bilinen bir grup futbolcu kendilerini bir başka yarı finale taşıdı, 2002'de de dünya kupasında aynısını yapmışlardı. Türkiye belki Avrupa 2008'in son dördünde futboluyla ışıldamıyor, ama kimse son düdük çalana kadar onların üstünü çizemez'' dedi.
-FATİH TERİM'E İMPARATOR DİYORLARDI, ŞİMDİ NE DİYECEKLER?-
Daily Mail gazetesi de Türkiye'nin ilk kez Avrupa kupasında yarı finale çıktığını hatırlatırken, Fatih Terim'in ''imparator'' lakabıyla tanındığını belirtti ve ''bu başarının ardından bakalım şimdi nasıl bir onur unvanı bahşedilebilecek?'' diye sordu.
Gazete, Türkiye'nin macerasının Basel'de Almanya karşısında sona ereceğini de öne sürerken, ''Çünkü cesaret adına sahip olduklarına, gerçek yetenek adına sahip değiller. Onlar son sekiz takim içinde en kötü olanı ve bir kez daha bu kadar şanslı olmaları düşünülemez. Almanlar'a karşı değil, hele iş penaltılara kalırsa'' iddiasında bulundu.
The Sun gazetesi de ''Türkler dalgasını geçiyor'' derken, ''Nasıl olup da bunu hep başarıyorlar?'' sorusunu sordu. 2008 Avrupa Kupasında Türk milli takımının üçüncü kez ''ölüp dirildiğini'' yazan gazete, ''ama bu kez gerçekten inanılmazdı'' diye yazdı.
''Bu macera gerçekten de Almanya karşısında yarı finalde sona ermeli'' diye yazan Sun gazetesi, Terim'in pek çok sakat ve cezalı oyuncusu olduğunu hatırlattı.
İngiltere fatihi Hırvatların işi penaltılara bırakmamış olması gerektiğini belirten ve ''Türkleri penaltılara kalmadan gömmüş olmalıydılar'' görüşünü savunan gazete, yorumunu, ''Şimdi hepimiz biliyoruz ki, Türkiye söz konusuysa maç gerçekten bitene dek, hiçbir şey bitmiş sayılamaz'' diye tamamladı.
-İSPANYOL BASINI-
Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde penaltı atışlarında Hırvatistan'ı eleyerek yarı finale çıkan Türkiye'nin başarısı İspanyol basınında geniş yer aldı.
Spor gazetesi AS ''Taktik gibi mucize'' başlığını atarken, ''Bir maçtan ziyade, traji komik, hüzünlü bir tiyatro gibiydi. Saat ile beslenen Türkiye, 3. mucizesini yaptı. Kahraman bir rol oynayan Rüştü karşısında Hırvatistan kan kaybından öldü'' denildi. Sahanın en iyisini Hırvat Modric olarak seçen AS, en kötüsünü de ''Nihat'' olarak gösterdi.
Gazete, Türkiye'nin beraberlik golünü atan Semih için de ''Başa çıkılamayan bir takımın cesaretini ve inancını temsil etti'' yorumunda bulundu. Marca gazetesi, ''Türkiye çiçeği bir bahçe'' ifadesini başlığına çıkartarak, ''Türkiye, Dünya Kupası'nda olduğu gibi tek bildiği yolla kahramanca yarı finale yükseldi. Türk taraftarların takımlarının maçlarında ilk yarıyı izlemelerine gerek yok, istediklerini yapsınlar, son 20 dakika izlesinler yeter. Türkiye'de tek bir kahraman yok. İsviçre maçında Arda, Çek Cumhuriyeti maçında Nihat, Hırvatistan maçında Semih ve Rüştü. Mucizeye hepsi katılıyor, bunların hepsi deli!'' değerlendirmesini yaptı.
Diğer İspanyol gazetelerinde ise şu başlıklar atıldı:
El Pais ''Türk deliliği'', El Mundo ''Viyana en deli finallerden birine sahne oldu. Şanslı Türkiye penaltılarla yarı finalde'', ABC ''Dünya Kupası 3.'lüğünden 6 yıl sonra Türkiye, Avrupa Kupası'nda yarı finale kalarak yine uluslararası arenaya çıktı'', Sport ''Hitchock filmi gibi bir finalin ardından Türkiye penaltılarla yarı finalde'', El Mundo Deportivo ''Yeni bir Türk mucizesi''.
Öte yandan, milli futbolcu Nihat Kahveci, İspanyol basınında yer alan açıklamalarında ''Finale sadece bir adım kaldı sonra İspanya'yı finalde bekliyoruz. Ama şimdi bunu düşünmüyorum, çünkü yeni bir tarihi maç daha yaptık. Almanya çok güçlü ve kazanması zor bir takım'' dedi.
-İTALYAN BASINI-
Türkiye'nin 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Hırvatistan'ı yenerek yarı finale yükselmesi İtalyan spor gazetelerinde de geniş yankı buldu.
La Gazzetta dello Sport, sonucun penaltılarla belirlendiği maça ilişkin haber başlığında, ''Penaltılar. Hırvatistan'ın yıkılışı. Ve yedi canlı Türkiye'' dedi.
Karşılaşma, spot cümlelerinde ise ''199. dakikada Klasniç-gol, 121. dakikada Şentürk'ün cevabı. Ardından da şok'' biçiminde özetlendi.
Futbol açısından sıkıcı bir karşılaşma sonrasında uzatmaların son bölümünde heyecanın doruk noktasına ulaştığına değinilen haberde, ''Unutulması gereken bir maç, son anda futbol tarihinin unutulmazları arasına giriverdi'' denildi.
Teknik direktör Fatih Terim'in maç sonrasındaki değerlendirmeleri ise ''Terim: En büyükler arasındayız'' başlığı altında ayrı bir haber olarak sunuldu.
Terim'in, ''Bizim felsefemiz şu: Hakem düdüğü çalmadığı sürece maç henüz bitmemiştir'' dediğini belirten La Gazzetta dello Sport, Hırvat Teknik Direktör Biliç'in ise ''Neler olup bittiğini hayatım boyunca kendime asla izah edemeyeceğim'' dediğini kaydetti.
-CORRİERE DELLO SPORT: ''MARATONUN ARDINDAN TÜRKİYE MUCİZESİ''-
Corriere dello Sport ise maç sonucunu ilk sayfadan, ''İnanılmaz Türkiye: 121'de durumu eşitledi, penaltılarda geçti'' başlığıyla anons etti. İç sayfada ise ''Maratonun ardından Türkiye mucizesi'' başlığının kullanıldığı haberde, şu ifadelere yer verildi:
''Türkiye, tarihinde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yarı finale yükseldi. Şanslı ve şeytani Terim'in çocukları uzatmaların ikinci yarısında, Klasniç'in golünden iki dakika sonra, uzatma dakikasının son saniyelerinde, golü attıklarında Hapel Stadı'nda coşku patlaması yaşandı. Türkler, şimdi Basel'de Almanya'yla hesaplaşacaklar, ama bayram dün gece yaşandı.''
Son anda maçtaki heyecanın had safhaya ulaştığına da işaret edilerek, ''Kalp krizi bile yaşanabilirdi. Modriç, Rakitiç ve Petriç'in penaltı hatalarıyla birlikte, Türkiye yarı finale uçmayı başardı'' denildi. Terim?in değerlendirmeleri ise, ''Bu büyük sevinci hak etmiştik'' başlığı altında ayrı bir haber olarak aktarıldı.
-TUTTOSPORT: ''TÜRKİYE PENALTILARDA YENDİ''-
Tuttosport gazetesi ise ''Hırvatistan'da hayal kırıklığı. Türkiye penaltılarda yendi'' başlığını kullandı. Spot cümlelerinde ise ''Klasniç, uzatmaların bitmesine bir dakika kala gol attı, ama Şentürk anında durumu 1-1 yaptı. Türkler yine son anda toparlandılar. Şimdi sırada Almanya var'' denildi.
Maça ilişkin değerlendirmelerde, Hırvatistan'ın aldığının düşünüldüğü anda her şeyin ters yüz olduğuna işaret edilerek, şöyle denildi:
''Her şeyin bitmiş olduğunun zannedildiği anda, oyuna sonradan girmiş olan Semih'le, tıpkı Çek Cumhuriyeti maçında olduğu gibi bitiş düdüğüne ramak kala durumu eşitlemeyi başardılar. Ardından penaltılar geldi. Osmanlılar şaşırmadılar, Hırvatlarsa acınacak durumdaydı (4 atışta 3 hata!)''
Tuttosport, Terim'in basın toplantısındaki sözlerini ise ''Türkler bizlerle gurur duyun'' başlığıyla özetledi.
-FRANSIZ BASINI-
Fransız basını Türk Futbol Milli Takımının, Hırvatistan önünde aldığı galibiyetle Avrupa Şampiyonasında yarı finale çıkmasına geniş yer verdi.
L'Equipe gazetesi, ''Türkiye, Ne Çılgınlık'' başlığıyla manşetten verdiği haberde, ''Türkiye hiçbir zaman vazgeçmez'' ifadesini kullandı.
Gazete, Türk Milli Futbol takımının üçüncü kez geriden gelip galibiyete ulaştığını yazdı. Gazete Türk takımında en fazla yıldızı Tuncay'a verdi.
Le Parisien gazetesi, ''Heyecan uyandıran Türkler'' başlığıyla birinci sayfadan verdiği haberde, ''Türk takımının gerilimli bir maç sonucunda galip gelmesini bildiği'' yorumunu yaptı.
Le Figaro gazetesi ise ''Türk mucizesi devam ediyor'' başlığıyla verdi haberde, ''Çılgın bir maçtan sonra Türkiye yarı finale kaldı'' ifadesini kullandı.
Liberation gazetesi, ''Türkler mutluluktan uçuyor'' başlığıyla milli takımın zaferini okuyucularına duyurdu.
-EUROSPORT-
Geri dönüşün kralları Hırvatistan'a da farklı bir tarife uygulamadı. 0-0 biten normal sürenin ardından 118'de Ivan Klasnic'le öne geçen Hırvatistan; Semih Şentürk'ün son saniye golüyle sendeledi, seri penaltılardaysa yıkıldı.
-BBC-
Klasnic 119. dakikada o golü attığında maç sonunda Türkler'in yarı finalist olacağını tahmin edebilen yoktu. Golde zafer çığlıkları atan Hırvatlar maç sonunda saha ortasında yıkımı yaşıyordu.
Türkler şimdi yarı finalde ve rakipleri Almanya. Almanlar çok tecrübeli bir turnuva takımı ancak Çekler ve Hırvatlar'ın düştüğü hataya düşerlerse sonları da farklı olmaz.
-ESPN-
Türkler'in gücünü, cesaretini ve yorulmazlığını selamlıyoruz. Maçın kahramanı kaleci Rüştü Reçber.
-UEFA-
Maçın 120 dakikalık bölümünde ve seri penaltılarda başarılı bir performans sergileyen Hamit Altıntop www.uefa.com kullanıcıları tarafından maçın en değerli oyuncusu seçildi.
-goal.com-
Yine pes etmediler ve geri döndüler. Mükemmel bir maç çıkaran Rüştü bir hatasıyla mağlubiyetin sorumlusu olacakken, galibiyetin mimarı oldu.
-AP-
AP, milli takımının zaferinden sonra yaptığı yorumda, ''Türkiye'nin kötü durum senaryosunun, o denli de kötü olmadığı ortaya çıktı'' yorumunu yaptı.
''Maçta Türkler'in olmasını istemediği hemen herşey neredeyse oldu'' diyen AP, ''Arka arkaya 3. maçta da geriye düştüler, golsüz beraberlikten sonra yarım saat ek süre oynamak zorunda kaldılar'' dedi. AP, ''Ama Türkler bir kez daha geriden geldiler ve 120 dakikanın sonundaki 1-1'lik beraberliğin ardından Hırvatistan'ı penaltılarda 3-1 yendiler"''diye yazdı.
Yorumda, takımda normal olarak oynaması gereken 7 kişiyi sarı kart cezaları ve sakatlıklar nedeniyle değiştirmek zorunda kalan Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in, ''Biz, güçlü bir takımız ve penaltı atışlarına kalmayı başardık. Zafer ve bugün olan herşey yaşamda bir kere olur'' sözlerine yer verildi.
Takımıyla gurur duyan Terim, ''Takımımız çok iyi oynadı. Vazgeçmedik. Halkımız mutlu olabilir. Bu zafer çok önemli'' dedi.
Nihat Kahveci ise, ''Almanya için hazır olacağız. Toparlanmak için birkaç günümüz var. Dolayısıyla çarşamba günü iyi bir form yakalayacağız'' diye konuştu.
AP, Hırvatlar'ın 2 penaltıyı kaçırmasının ardından kaleci Rüştü Rençber'in 3. penaltıyı kurtarmasına, ''Türkler başka bir geriden gelerek (galip gelme) mucizesini gerçekleştirdi'' yorumunu yaptı. Yorumda, maçın adamı seçilen Hamit Altıntop'un ''İnanılmaz bir maçtı, büyük bir moral ortaya koyduk. Hala olgunlaşmamış bir takımız ama doğru yoldayız'' dediği belirtildi.
Altıntop, Türk milli takımının ''şimdi kupayı kazanmayı düşünmeye başladığını'' da belirterek, ''Eğer bu yolda devam eder ve bugünkü gibi oynarsak, herşey olabilir. Hala biraz deneyimsiziz ama havamız, devam etme azmimiz ve gururumuz bizi oynanması zor bir rakip yapıyor'' diye konuştu.
-İSVEÇ BASINI-
İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşayan Türkler, maçın sona ermesiyle birlikte ellerinde Türk bayraklarıyla sokaklarda sevinç gösterileri yaptılar.
Şampiyonadaki maçları naklen yayınlayan İsveç'in özel televizyon kanalı TV4, Türkiye–Hirvatistan maçının naklen yayınından sonra özet görüntülere ve teknik direktör Fatih Terim'in açıklamalarına yer verdi.
TV4'ün spikeri bundan sonra, ''Bu Türkler kaç canlı? Türkler'i kim motive ediyor. Maç sonucunu Hirvatistan için Alfred Hitchcock da yazmış olabilir'' dedi.
İsveç gazeteleri de maçtan sonra internet sitelerinde verdikleri ilk haberlerde, ''İnanilmaz Türk zaferi'' yorumunu yaptılar.
2002 Dünya Kupası karşılamalarına da atıfta bulunan İsveç gazeteleri, ''2002'de kahraman olan Rüştü, yeniden kahraman'', ''Türkiye, yeniden olanaksızı başardı'' başlıklarını kullandılar.
Bu arada maçtan sonra ellerinde Türk bayrakları ile Stockholm'de sokakları dolduran Türkler, uzun süre sevinç gösterilerinde bulundular.
-YUNAN BASINI-
Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde penaltı atışlarında Hırvatistan'ı eleyerek yarı finale çıkan Türkiye'nin başarısı Yunan basınında geniş yer buldu.
Yunan basın-yayın organları, Türkiye'nin karşılaşmaya hızlı başladığı, sonraki dakikalarda sahadaki hakimiyetini kaybettiğini belirttikleri haberlerinde, cesaretlerini kaybetmeyen, son dakikaya kadar canla-başla mücadele veren Ay-yıldızlıların, karşılaşmayı ''bileklerinin hakkıyla'' almayı bildikleri görüşünde birleştiler.
Atina'da yayımlanan günlük spor gazetesi ''Filathlos'', ''Ölümsüz Türkler'' başlığı ile mücadeleyi okurlarına taşıdığı haberinde, Türk Takımı'nın dün çıkardığı oyunun dünyanın 8. harikası olarak nitelendirilebileceğini, Ay-yıldızlıların Hırvatlar'ın daha üstün sayılabileceği bir oyunu lehlerine çevirmeyi başardıklarını ve ''Rus ruletinden'' canlı çıktıklarını yazdı.
Türkiye'nin bir şey çok istendiği takdirde elde edilebileceğini, hatta bunun için evrenin dahi yardımcı olacağını gösterdiğini yazan gazete, Türk takımının devasa bir ruha sahip olduğunu, kısıtlı oyuncu seçimi ile karşı karşıya kalan Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in ise Hırvat bombardımanına yanıt verebildiğini kaydetti.
Gazete, ''Türkiye havlu atmamak gerektiğini gösterdi. Hiçbir durumda karşı takımdan daha iyi oynamadı, ancak üzerinde durulması gereken konu Türkiye'nin kayıp bir karşılaşmayı nasıl lehine çevirebildiği. Bu da şans eseri olan bir durum değil'' değerlendirmesinde bulundu.
''Türkiye al aşağı etti'' başlıklı haberinde ''Fos ton spor'' gazetesi ise dün akşam yaşanan gelişmelerin en çılgın rüyalarda görülmesinin dahi zor olduğu yorumunu yaptı.
Gazete, ''Evren yardım etti, yoksa Türkler'in başarısı başka türlü zor açıklanır'' şeklindeki haberinde, Ay-yıldızlılar'ın oyunun büyük bölümünde pasif olduklarını, uzatmalara ve penaltı atışlarına gidilen karşılaşmanın sonucu için söylenilecek tek şeyin ''Türkler'in organizasyonu alaşağı etmekte kararlı oldukları'' olduğunu kaydetti.
Gazete, elde edilen başarının ''Delikanlıca'' olduğunu da vurguladığı haberinde, ''Şans eseri'' Ay-yıldızlı takımın file bekçisi olan Rüştü'nün ''Gecenin kahramanı'' unvanını taşıyan isim olduğunu yazdı.
''Terim'in takımı akla hayale gelmezi başardı'' diyen ''Sport Day'' gazetesi, ''Türkler haber vermişlerdi, ama bu olan bambaşka bir yıkımdı'' ifadesine yer verdi.
''Allah onların yanında'' başlığını da kullanan gazete, ''Tekrarlanan tesadüf, tesadüf olmaktan çıkar. 9 gün içinde Türkiye 3. kez kaybedilen bir maçı almayı başardı. Bu sefer ise maç her zamankinden daha kayıp görünüyordu, ama son dakikada ağlarında gol gören bu takıma hayranlık duymak gerek. Terim'in takımı yolun sonunda görünüyordu. Rüştü topu Semih'in bölgesine gönderdi ve son vuruş milyonlarca Türk'e bayram yaşattı'' yorumunu yaptı.
Gazete, ''2002'de Türk takımının Dünya 3.'sü olduğu dönemde büyük rol oynayan Rüştü'nün dün de büyük yıldız olduğunu gösterdiğini'' yazdı.
-MACAR BASINI-
Türkiye'nin Euro 2008'de yarı finale kalma mücadelesinde Hırvatistan'ı eleyerek Almanya ile eşleşmesi Macar medyasında geniş yer aldı.
Macaristan'ın günlük tek spor gazetesi olan 300 bin trajlı Nemzetisport, ilk üç sayfasını tamamen Türklere ayırdı. Gazete attığı manşette ''Yüksek gerilim'' derken, başlığın hemen altında yarı finale kalan Türk futbolcularının sevinç resmine yer verdi.
İkinci ve üçüncü sayfada atılan manşet ise ''Allah her zaman onlara yardım ediyor'' sözleri yer alırken, manşetin altında Türk futbolcuların sevinçleri fotoğraflarla verildi.
Nemzetisport'ta maçla ilgili yazılarda ise Türkiye'nin şampiyonada toplam sadece 6 dakika önde oynadığı, ancak buna rağmen yarı finale kalmayı başardığı belirtildi. Gazete, ay-yıldızlıların inanılmazı başararak, uluslararası bir takım olan Almanya'nın yarı finaldeki rakibi olduğunu, Semih'in yine hiçbir şeyin inanılmaz olmadığını kanıtlayarak, hayatta kalma sanatçılarının yarı finale çıktığı yorumlarına yer verdi.
Macaristan'ın en önemli günlük siyasi gazetesi olan Nepszava ise ''Trajedi dönemeçleri, Türkiye yarı finalde'' şeklinde attığı başlığın ardından, ''Türklerin inadı yarı finali getirdi'' diye yazdı.
Macaristan medyasındaki diğer başlıklar ise şöyle oldu:
Origosport: ''Türkiye'ye karşı önde oynayan yanar''
Mahu: ''Allah ebedi''
Samsungsport: ''Avrupa'da Türk tehlikesi''
Zoon: ''İnanılmaz dirilişin ardından Türkler ilk dörtte''
Figyelönet: ''Viyana'da Türk Zaferi''
-AVUSTURYA BASINI-
-''TÜRK MUCİZESİ BU KEZ DE VİYANA'DA GERÇEKLEŞTİ''-
Avusturya Devlet Televizyonu (ORF), Türkiye-Hırvatistan çeyrek final maçını, ''Türk mucizesi Cenevre'den sonra Viyana'da gerçekleşti'' ifadesiyle duyurdu.
ORF, internet sayfasında resimli olarak yayımladığı haberde, ''Hırvatların yarı finali kaçırdığına'' işaret ederek, ''Cenevre'deki mucizeden beş gün sonra Türkler bu kez de Viyana'da ikinci bir mucizeye imza atarak, kaybettikleri bir maçın kaderini uzatmalarda ve penaltı atışlarıyla değiştirmeyi başararak yarı finale yükseldiler'' diye yazdı.
Avusturya Milli Takımı Teknik Direktörü Josef Hickersber de ORF'e yaptığı açıklamada, ''Uzun süre oyunu hiç beğenmediğini ve maçın sıkıcı bir durum aldığını'' kaydederek, ''Karşılaşmada Hırvatlar daha çok gol şansı yakaladı, ancak Türklerin üçüncü kezdir şampiyonadan elenme noktasına geldikleri bir noktada geri dönmeleri gerçekten inanılacak gibi değil. Benim için en büyük sürpriz, Türklerin kondisyon olarak sonuna kadar mücadeleyi elden bırakmamaları'' dedi.
Avusturya Devlet Televizyonu (ORF) karşılaşmanın en iyi oyuncuları olarak da Hırvat milli takımından Modric ve Pranjic'i Türk milli takımından ise Tuncay'ı seçti.
Avusturya'nın yüksek tirajlı günlük gazetelerinden Österreich, birinci sayfasından fotoğraflı olarak anons ettiği maç haberine 2. ve 3. sayfaların tümünü ayırarak, ''Türkiye penaltı gerilimini kazandı'' başlığını kullandı.
Haber yorumunda, Hırvatistan'ın üç penaltı atışını gole çeviremediğine işaret eden Österreich gazetesi, ''karşılaşmanın sadece TV başındaki seyircileri değil stattaki ateşli taraftarları bile sıkacak kadar yavaş geçtiğini, ancak uzatmalarda ve penaltı atışlarında heyecan ve gerilimin doruğa tırmandığını'' yazdı.
Gazete, 25 Haziran'da İsviçre'nin Basel kentinde oynanacak olan Türkiye-Almanya yarı final maçına ayırdığı bir haberine ise ''Türkler şimdi de Almanya'yı temizlemek istiyor'' başlığını attı.
''Avrupa şampiyonluğunda rekora sahip Almanya, Basel'de Türkleri bekliyor'' diyen Österreich gazetesi, Almanya Teknik Direktörü Joachim Löw'ün ''Türklerden saygıyla söz ettiğini'' yazdı.
Österreich gazetesi, haberinde Löw'ün, ''Türkler Avrupa futbol şampiyonasında kendilerinin ciddiye alınması gerektiğini kanıtladılar. Oyunun sonucu ne olursa olsun Türkler çok tehlikeli olabiliyorlar'' sözlerine yer verdi.
Kronen gazetesi, maç haberini birinci sayfasından resimli olarak verirken, ''Viyana'da Türklerin bayram akşamı'' başlığını kullandı.
Kronen gazetesi, ''Türk milli takımının maçın son dakikalarında gerilimli bir polisiye filme taş çıkartacak bir beceriyle Hırvatistan'ı mağlup edip yarı finale yükseldiğini'' yazdı.
Günlük Kurier gazetesi de birinci maç haberini sayfasından resimli olarak anons ederken, ''Türkiye- Hırvatistan; Viyana'da gerilim filmi'' ifadesini kullandı.
Kurier spor bölümünde, ''Viyana'da sıcak akşam'' üst başlığıyla karşılaşmaya tam sayfa ayırdı ve ''Penaltı geriliminden sonra klakson konseri'' başlığını kullandı.
Sayfada coşkuyla eğlenen Türk taraftarların yanında ağlayan bir Hırvat taraftarın fotoğrafını kullanan Kurier gazetesi, ''Türk taraftarların maçın sonuna doğru takımlarının kaybettiğini kabullenip kent merkezindeki taraftar bölgesini terk etmeye hazırlanırken gelen uzatma ve penaltı atışlarıyla zafer çığlıkları attıklarını'' yazdı.
Kurier gazetesi, spor bölümünde iki tam sayfa ayırdığı fotoğraflı haberinde de Türk taraftarların cumartesi sabahına kadar eğlendiklerini yazdı.
Posted in
Etiketler:
dünya,
Dünya yine bizi konuştu,
Euro 2008,
konuşmak,
önemli
Gönderen
1izlesene
zaman:
06:46
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=-4545192523150032856&q=t%C3%BCrkiye+-+h%C4%B1rvatistan&ei=VMZcSK2yCYWK2wLMy-GVDA]
Penaltılar
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=2547805454613162160&q=t%C3%BCrkiye+-+h%C4%B1rvatistan&ei=VMZcSK2yCYWK2wLMy-GVDA]
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
penaltılar,
semihin golü,
Türkiye - Hırvatistan Goller,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:17
Hırvatistan maçının kahramanı Semih Şentürk, bunun bir mucize olduğunu kaydederken, "O an topu önümde buldum ve Allah’ın verdiği son güçle vurdum" dedi
Semih maç sonunda şunları söyledi;
“Ne hissedeceğimi bilemiyorum. Bu bende alışkanlık oldu. Buna şans diyelim. Ben 11’de başlayınca da sonradan girince de aynı mücadeleyi veriyorum. Ama bugün hocam sonradan oyuna aldı. 1-0 geriye düştükten sonra maçın dönmesi mucizeydi. O an topu önümde buldum ve Allah’ın verdiği son güçle vurdum. Golüm kızım ve eşime armağan olsun.”
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
güç,
ne,
semih,
vuruş
Gönderen
1izlesene
zaman:
15:08

İşte bu kadar, yarı finaldeyiz! Milli Takımımız, çeyrek final mücadelesinde Hırvatistan'ı penaltı atışları sonucunda 4-2 mağlup etti ve tarihinde ilk kez yarı finale yükseldi. Normal süresi 0-0, uzatma dakikaları 1-1 sona eren mücadelede, Ay-Yıldızlı takımımız penaltı atışlarıyla yeni bir tarih yazdı. Nefeslerimiz kesildi, yüreklerimiz dayanmadı. 119. dakikada Klasnic'in golüyle adeta yıkıldık ama yılmadık. 120+2. dakikada Semih ile bu gole yanıt verdik ve maçı penaltılara taşıdık. Artık herşey penaltılara kalmıştı. Oyuncularımız penaltı vuruşlarında 3'te 3 atarken, Hırvatlar 3'te 1'de kaldı ve Türk'ün gücüne boyun eğdi.
Artık sıradaki gelsin diyoruz. Yarı finaldeki rakibimiz Portekiz'i safdışı bırakan Almanya oldu. Almanya ile yarı final mücadelesinde 25 Haziran'da Basel'de St. Jakob-Park'ta oynayacağız. Hırvatistan maçında sarı kart gören üç önemli oyuncumuz Arda Turan, Tuncay Şanlı ve Emre Aşık Almanya ile oynayacağımız yarı final maçında forma giyemeycek ama olsun bu takım neleri başarmadıki, Almanya karşısında da sahaya kim çıkarsa çıksın Milli Takımımız'ın inaçla, azimle mücadele edeceğini ve başımızı öne eğmeyeceğini biliyoruz.
HAMİT SAĞ AÇIKTA...
EURO 2008'in başından beri Hamit'i sağ kanatta oynatan Teknik Direktörümüz Fatih Terim, Çek Cumhuriyeti maçının son 20 dakikasında Hamit'i sağ açığa çekmiş ve Hamit üç golün asistini yapmıştı. Hamit'in sağ kanattaki bu performansına kayıtsız kalmayan Fatih Terim, Hırvatistan maçında Sabri'yi sağ bekte görevlendirirken, Hamit'i sağ kanatta oyuna başlattı. Terim, bu kritik randevuda cezalı Volkan'ın yerine kalede Rüştü, savunmada Servet'in yokluğunda Gökhan Zan, Emre Aşık, Hakan Balta ve Sabri Sarıoğlu dörtlüsüne, orta sahada Hamit, Mehmet Topal, Arda ve Tuncay'a görev verirken, ileri uçta radikal bir karar alıp Kazım Kazım ile Nihat Kahveci ikilisine şans verdi. Hırvatistan'da sakatlıkları nedeniyle bir süredir forma giyemeyen Srna ve Rakitiç, bu karşılaşmada sahadaki yerlerini aldı. Bilic'in idaresindeki Hırvatistan ise Milli Takımımız karşısına kalede Pletikosa, savunmada Corluka, Simunic, R.Kovac, Pranjic, orta sahada Srna, N.Kovac, Modric, Rakitic ve Kranjcar beşlisi, ileri uçta ise Olic 11'iyle çıktı.
DEVLET ERKANI DA VİYANA'DA...
13. Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finalinde Hırvatistan ile karşılaşan Türkiye'yi desteklemek için çevre kentlerden ve ülkelerden çok sayıda gurbetçi Viyana'ya geldi. Şampiyona tarihinde 2. kez çeyrek final heyecanı yaşayan ay-yıldızlı ekibin maçını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, UEFA Başkanı Michael Platini ve Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan ile birlikte izlerken, karşılaşmada Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu ile çok sayıda milletvekili ve işadamı da tribünlerde yer aldı.
Karşılaşmanın yapılacağı yaklaşık 52 bin seyirci kapasiteli Ernst Happel Stadı'nın tamamı dolarken, Türk seyircilere 7 bin 500 bilet verildiği öğrenildi.
BU KEZ İYİ BAŞLADIK...
Avrupa Şampiyonası'nda geride kalan üç maçta da ilk yarılara kötü başlayan Ay-Yıldızlı takımımız, bu kez bir değişiklik yaparak ilk yarıya iyi başladı. Hakem Rosetti'nin ilk düdüğüyle birlikte Hırvatistan kalesine gitmeyi düşünen ve stoperlerimiz dahil ataklara çıkan takımımız ilk 15 dakikada tam istediğimiz gibi bir futbol sergiledi. Maçın ilk tehlikeli atakları da bizden geldi. 5. dakikada Nihat'ın pasıyla topla buluşan Hamit, Hırvat ceza sahasının 3-4 metre önünden çok sert vurdu top az farkla auta çıktı. Hırvatlar'da ilk pozisyonunu 6. dakikada Olic ile buldu, savunmamız bu tehlikeyi uzaklaştırmayı bildi. Dakikalar 13'ü gösterdiğinde Hamit ile kullandığımız serbest vuruş, N.Kovac'ın göğsünde patladı ve bu top geçseydi, gol olması içten bile değildi. N.Kovac bu pozisyondan sonra uzun süre yerde kaldı. Hırvatistan 15. dakikadan sonra kalemize daha çok gelmeye başladı, ilk yarının en tehlikeli pozisyonu da 19. dakikada rakibimizden geldi. Olic'in şutu üst direkte patladı. Hırvatlar'ın bu baskısında, savunmamızdan çıkarken kaptırdığımız topların rolü büyüktü. Yan top sevdamız, neredeyse kalemizde gol yememize neden olacaktı. Neyseki Hırvatlar'ın baskısı 5-6 dakika sürdü ve oyunu yeniden dengeledik. Tuncay istekli futbolu ile dikkat çekerken, hakem Rosetti bariz penaltımıza kayıtsız kaldı ve öne geçme şanısımızı gaspetti. İlk yarıda dengeli bir oyundan sonra başladığı gibi 0-0'lık eşitlik ile sona erdi.
HIRVATLAR SOLDAN GELİYOR...
Sağ bekte Sabri, önünde ise Kazım Kazım tertibiyle sahaya çıkan Milli Takımımız'ın ilk yarıdaki en zayıf yönü sağ tarafımız oldu. Bu zayıf yönümüzden faydalanmak isteyen Hırvatlar ise Rakitic ve Pranjic ile sürekli sol kanattan atak geliştiriyorlardı. Stoperlerimiz fazla efor sarfederek bu kanattaki açığımızı kapatmak için büyük çaba gösterdiler. Sol bekimiz Hakan Balta ise ilk 45 dakikada turnuvadaki en iyi maçını çıkardı. Yerinde müdahaleleri, sık sık kademeye girmesi ile Hakan sivrilen isimlerin başında geldi.
MELEKLER YANIMIZDAYDI...
İlk yarıda gole en çok yaklaşan taraf Hırvatistan oldu. 19. dakikada Modric ile başlayan atakta, Modric sağ kanattan ceza sahamıza daldı, yerden altı pas üzerine kestiğ topa golcü Olic ayak koydu, üst direğimizden dönen topa geriden gelen N.Kovac kafayı vurdu top auta çıktı. Bu dakikada derin bir oh çektik.
ROSETTİ PENALTIMIZI YEDİ...
Avrupa Şampiyonası'nda beklenen performansından uzak kalan Tuncay Şanlı, Hırvatistan karşısında çok istekli bir futbol ortaya koydu. Tuncay'ın 36. dakikada Hırvat ceza sahası içinde yerde kaldığı pozisyonda İtalyan hakem Rosetti, bariz penaltıyı es geçti. Sağ kanattan ceza sahasına dalan Tuncay, Simunic'in müdahalesi ile yerde kaldı, rakibin tek düşüncesi Tuncay'ı indirmek olan pozisyonda hakem Rosetti öne geçme fırsatımıza izin vermedi.
NAPIYORSUN RÜŞTÜ!..
Kart cezalısı Volkan'ın yerine kalemizi koruyan Rüştü Reçber ikinci yarının altıncı dakikasında yaptığı hatayla az kalsın kalbimize indirecekti. Hırvat orta sahasından atılan uzun top Hakan Balta'nın kafasından sekti, ceza sahamız içinde seken topu seyreden Rüştü, Olic ile hava topu mücadelesini ellerini kullanmasına rağmen kötü zamanlaması nedeniyle kaybetti. Rüştü'yü geçen topa Emre Aşık'ta ıska geçince Olic altı pas içinde bir kez daha kafa vurdu, çizgi üzerinden bu tehlikeyi Hakan Balta uzaklaştırdı. İkinci yarıda yaşadığımız en tehlikeli pozisyon buydu.
HIRVATLAR DAHA ETKİLİ...
Karşılaşmanın ikinci yarısına Hırvatistan baskılı başladı. İlk yarıdaki orta sahadaki etkinliğimiz ikinci yarının başında yoktu. Savunma güvenliğini de elden bırakmayan Hırvatlar, çok adamla kalemize gelmeye başladılar. Düşük tempoda geçen maçta Hırvatistan kalemizde çok tehlikeli ataklar geliştirdi. Bu kötü gidişi değiştirmek isteyen teknik direktörümüz Fatih Terim, 61. dakikada bu maçın etkisiz isimlerinden Kazım'ı kenara alıp, EURO 2008'de şu ana kadar forma giymeyen Uğur Boral'ı oyuna sürdü. Uğur Boral değişikliği de orta sahamıza pek hareket getirmedi. Hırvatistan teknik direktörü Bilic ise hücumdaki etkinliklerini gole çevirebilmek için Olic'in yanına bir diğer golcü oyuncusu Petric'i, 65. dakikada Kranjcar'ın yerine oyuna aldı ve çift forvete döndü. Oyunu daha çok kendi yarı sahamızda kabul ettiğimiz dakikalarda ise ileride uçta bıraktığımız Nihat Kahveci, uzun Hırvat defansı arasında çok etkisiz kaldı. Bunun üzerine Fatih Terim, hayli riskli bir değişiklik ile 76. dakikada Mehmet Topal'ı kenar alırken, Semih Şentürk'e kalan 14 dakikada şans verdi. Hırvatlar'ın baskısıyla geçen ikinci yarıda normal süre 0-0'lık eşitlik ile sona erdi.
TERİM'DEN İLGİNÇ DEĞİŞİKLİK...
Takımımızın oyundan düştüğü dakikalarda teknik direktörümüz Fatih Terim, orta sahada top kapan ve ayakta kalan nadir adamlarımızdan Mehmet Topal'ı kenara alırken, Semih Şentürk'ü oyuna aldı. Terim'in bu değişikliğine pek çok spor otoritesi anlam veremedi. Riskleri göze alan Terim, Semih değişikliğiyle büyük bir kumar oynadı.
RÜŞTÜ'DEN MÜTHİŞ KURTARIŞLAR...
Maç içinde zaman zaman büyük hatalar yapan Rüştü Reçber, 84. dakikada yaptığı kurtarış ile adeta maçı kurtardı. Srna'nın ceza yayımızın solundan kullandığı frikikte çatala giden topu Rüştü müthiş uzandı ve doksandan çıkardı. Maçın belki de en iyi hareketini Rüştü yaptı. Rüştü 90. dakikada Olic'in yakın mesafeden şutunu ve son dakikada Srna'nın kullandığı serbest vuruşta müthiş kurtarışlar yaptı.
ÖLÜ TOPRAĞINI ÜZERİMİZDEN ATTIK...
Milli Takımımız karşılaşmanın ikinci yarısında üzerine çöken ölü toprağını uzatma dakikalarında attı. Uzatma dakikalarında Hırvatların baskısını durduran oyuncularımız, uzatma dakikalarının ilk yarısında Hırvat kalesini attığı şutlar ile bunalttı. Semih ve Tuncay ile geliştirdiğimiz tehlikeli ataklar ile üstünlük sayısına çok yaklaştık. Bu baskımız ile bunalan Hırvatlar, savunmasından attığı uzun toplar ile bu baskıdan kurtulmaya çalıştılar. Uzatma dakikalarının ilk yarısında Hırvatları ezdik ama üstünlüğü yakalayamadık. Bilic'in bu yarıda yaptığı tek değişiklik 97. dakikada yorulan Olic'in yerine bir diğer golcüsü Klasnic'i oyuna almasıydı.
BU 15 DAKİKAYA KALP DAYANMAZ...
İkinci uzatma dakikalarında daha dengeli bir oyun oldu. İki takımda hücumu ilk planda düşünmezken, savunma tedbirleri en üst düzeydeydi. Teknik Direktörümüz Fatih Terim, 117. dakikada en büyük gol umutlarımızdan Nihat'ın yerine Gökdeniz Karadeniz'i oyuna aldı. Uzatma dakikalarında hiç oyunda olmayan Hırvatlar 119. dakikada Klasnic ile üstünlük golünü buldu. Tam umutlarımızın tükendiği anda uzatma dakikalarının da uzatmasında 120+2. dakikada Semih'in muhteşem golüyle maça dengeyi getirdi ve takımımıza hayat verdi. Ve artık penaltı atışlarındaydık....
KLASNİC'İN GOLÜYLE YIKILDIK AMA...
Milli Takımımız yenilgiyi kabul etmediğini bir kez daha gösterdi. Hırvatlar'ın 119. dakikada gelişen atağında Modric, kalecimiz Rüştü'nün de kaleden çıktığını görüp ortasını yaptı, Klasnic altı pas içinde kafayı vurdu ve topu ağlarımıza gönderdi. Bu golle adeta yıkıldık...
SEMİH... SEMİH.... SEMİHHHHHH....
İşte Türkiye bu, işte Milli Takım bu. Yenilgiyi asla kabul etmedik, iki maçta geri dönmeyi bildik. Hırvatistan maçında da geriye düştüğümüz son dakikada, Semih ile Klasnic'in golüne yanıt verdik.
VE PENALTILAR...
İlk penaltıyı Hırvatlar kullandı....
Modric vurdu top dışarda....
Sıra Milli Takımımızda....
Arda vurdu ve GOLLLL....
Srna vurdu, top ağlarımızda...
Semih topun başına geldi. Semih vurdu top ve kaleci ayrı köşelerde GOOLLLL....
Rakitic topun başına geldi. Rakitic vurdu ve top auta çıktı işte bu kadar....
Topun başına bu kez Hamit geldi. Hamit vurdu ve top bir kez daha ağlarda GOOOLLLL. Yarı final geliyor....
Petric vurdu ve Rüştü köşden çıkardı. İşte TÜRK'ÜN GÜCÜ BU! YARI FİNALDEYİZZZZ:....
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
hırvatistanı yendik,
rüya,
yarı final
Gönderen
1izlesene
zaman:
14:55
(19 Haziran 2008 Perşembe)
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=-1836545381692199813&q=euro+2008+ma%C3%A7lar&ei=zDRaSN_QBImq2AKuiJn6Dg]
Posted in
Etiketler:
2008,
Euro 2008,
Euro 2008 Üçüncü maçlar: 16 gol,
Üçüncü maçlar,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:30

Alman Express gazetesi Euro 2008'de mücadele eden futbolcular arasından seçtiği "En seksi futbolcular" listesine milli takımımızın kalecisi Volkan Demirel'i de aldı.
Almanya'nın yüksek tirajlı gazetelerinden Express, Euro 2008'in en seksi onbirini seçti. Grup maçlarının tamamlanmasının ardından oluşturulan listeye milli takımımızdan kaleci Volkan Demirel de alındı.
Gazete "En ateşli 11" başlığı altında şu ana kadar oynanan maçlarda bayan taraftarların ilgi ile takip ettiği futbolcuları sıraladı. Euro 2008'e katılan takımlardaki dünyaca ünlü futbolcuların çeşitli özellikleri ile yer aldığı onbirde, milli kalecimizin kaslı vücuduna dikkat çekildi. Volkan'ın formasının üstünü çıkartmış bir fotoğrafını kullanan Express, milli futbolcudan bahsederken İngilizce'de iyi geliştirilmiş karın kasları için kullanılan "Sixpack" deyimini kullandı. Başarılı file bekçisi ile ilgili olarak, "Fenerbahçe'de oynayan 1,91 boyundaki 26 yaşındaki Türk kaleci, Jan Koller'i ittiği için iki maç ceza aldı. Ama önemli değil. Bu dinlenme sürecinde karın kaslarının formunu koruyabilir" denildi. İtalya Milli Takım Teknik Direktörü Donadoni'nin takımın antrenörü olarak seçildiği onbirde İsveçli Ljunberg, Portekizli Ronaldo, Alman Podolski ve Ballack, İtalyan Toni, Hollandalı Van der Sar gibi yıldız futbolcular yer aldı. Gazete ayrıca bu futbolcular arasında en seksi olanını seçmek için internet sayfasında bir oylama da başlattı.
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
seksi,
seksi futbolcu,
sex,
toni
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:22

Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Türkiye ile Hırvatistan arasında yapılacak çeyrek final maçının biletleri bu sabah satışa çıktı.
Türk taraftarlar, bilet almak için karşılaşmanın oynanacağı Ernst Happel Stadı önünde dün gece geç saatlerden itibaren kuyruğa girdi. Bazı taraftarların bilet kuyruğunda çadır kurduğu dikkat çekerken, bazı taraftarlar ise gece boyunca alkol tüketerek, tezahürat yaptılar. Geceden kuyruğa giren taraftarlar bilet alacaklarına inançlı olduklarını söylerken, Türkiye'nin de Hırvatistan'ı yenerek yarı finale yükseleceğine inandıklarını belirttiler.
Posted in
Etiketler:
bilet satış,
Euro 2008,
hırvatistan biletleri,
satış,
tezahürat
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:19
Euro 2008'de grup maçları heyecanı tamamlanırken, Eurosport; gruplarda göze çarpan ve hayal kırıklığı yaratan oyunculardan oluşan toplam 22 ismi belirledi! A milli Takımımız'ın genç yıldızı Arda Turan da en iyiler arasındaki yerini aldı! İşte o kadrolar!
Eurosport'tan Early Döorß'in derlediği listeye göre, grup maçlarında en iyi 11'e giren futbolcular mevkilerine göre şöyle sıralandı:
Kaleci - Gianluigi Buffon (İtalya)
Sağ bek - Darijo Srna (Hırvatistan)
Stoper - Cristian Chivu (Romanya)
Sol bek - Yuri Zhirkov (Rusya)
Defansif orta saha - Tomas Galasek (Çek Cunhuriyeti)
Sağ kanat - Cristiano Ronaldo (Portekiz)
Hücuma dönük orta saha - Hakan Yakın (İsviçre)
Hücuma dönük orta saha - Wesley Sneijder (Hollanda)
Sol kanat -ARDA TURAN (TÜRKİYE)
Forvet - Lukas Podolski (Almanya)
Forvet - David Villa (İspanya)
Grup maçlarında en kötü 11'e giren futbolcular ise mevkilerine göre şöyle sıralandı:
Kaleci - Petr Cech (Çek Cumhuriyeti)
Sağ bek - Giourkas Seitaridis (Yunanistan)
Stoper - Denis Kolodin (Rusya)
Stoper - Jacek Bak (Polanya)
Sol bek - Emanuel Pogatetz (Avusturya)
Orta saha - Andres Iniesta (İspanya)
Orta saha - Anders Svensson (İsveç)
Orta saha - Tranquillo Barnetta (İsviçre)
Forvet - Luca Toni (İtalya)
Forvet - Thierry Henry (Fransa)
Forvet - Mario Gomez (Almanya)
Posted in
Etiketler:
11,
early Döorß,
Euro 2008,
eurosport
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:01
(18 Haziran 2008 Çarşamba)
Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçını veren İngiliz tv kanalının spikerinin Türkiye 3'üncü golü attıktan sonraki yorumu: Şu an sahanın ortasına Mars'tan bir uzay gemisi inse şaşırmam...
İngiliz tv izleyicileri Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçına kilitlendi. 5.8 milyon kişi Arda ve Nihat'ın gollerini seyretti.
Karşılaşmayı İngiliz televizyon izleyicilerinin beşte birinin izlediği belirtildi. İngiliz Guardian gazetesine göre, karşılaşmanın Türk milli takımı geride olduğu kısmını toplam izleyicilerin beşte biri oranındaki 4.8 milyon izleyici takip ederken, Türkiye'nin attığı gollerle öne geçtiği son 15 dakikada bu oranın yüzde 24'e yükselerek 5.8 milyon kişiye ulaştığı bildiriliyor.
Buna karşın, İsviçre'nin 2-0 kazandığı Portekiz-İsviçre karşılaşmasının ise 705 bin izleyici sayısıyla izlenme oranının yüzde 3.6'da kaldığı belirtildi.
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
gemi,
İngiliz tv,
mars,
milyon,
uzay gemisi
Gönderen
1izlesene
zaman:
04:03
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finallerinde ilk 2 maçı yönetecek hakemler açıklandı. İşte Türkiye'nin 20 Haziran Cuma günü Viyana'da yarı finale yükselme sınavı vereceği zorlu Hırvatistan mücadelesinde düdük çalacak olan, açılış maçında da görev alan ünlü hakem
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası çeyrek finallerinde ilk 2 maçı yönetecek hakemler açıklandı. Türkiye'nin 20 Haziran Cuma günü Hırvatistan ile yapacağı maçı, İtalyan hakem Roberto Rosetti yönetecek.
2003 yılından bu yana uluslararası maçlarda görev alan 41 yaşındaki Rosetti, 2006 Dünya Kupası'nda da görev aldı ve 1 metre 90 santimetre boyuyla kupanın en uzun hakemi unvanını aldı.
Bu yılki Avrupa Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Chelsea-Liverpool maçını yöneten Rosetti, oyuna hakimiyeti nedeniyle İngiltere'deki televizyon ve radyo yorumcularının takdirini kazanmıştı.
Rosetti, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda, açılış karşılaşması olan İsviçre-Çek Cumhuriyeti maçını ve (D) Grubu'nda Yunanistan-Rusya karşılaşmalarını yönetti.
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
hırvat,
hırvat maçı,
Roberto Rosetti,
rosetti
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:58

A Milli Futbol Takımımızın, Çek Cumhuriyeti ile yaptığı A Grubu karşılaşmasının son dakikasında kırmızı kart görerek oyun dışında kalan kaleci Volkan Demirel'e, UEFA Kontrol ve Disiplin Kurulu tarafından 2 maç oynamama cezası verildi.
Posted in
Etiketler:
ceza,
Euro 2008,
iki maç ceza
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:50
Göztepe'nin profesyonel liglerden bir takım ile birleşme projesi somut bir hal aldı! Futbol Federasyonu TFF 3. Lig'de mücadele eden Aliağa Belediyespor'un isminin Göztepe olarak değiştirilmesine onay verdi! Fakat daha önce İsmail Hakkı Gül'ün birleşme iddiasını yalanlaması kafaları karıştırdı!
Federasyondan yapılan açıklamada, Aliağa Belediyespor'un isim, renk ve logo değiştirme talebine onay verildiği belirtilerek, ''Yapılan başvuruyu inceleyen hukuk kurulu, profesyonel liglerdeki geçmiş örnekleri de inceleyerek değişiklik talebini uygun buldu'' denildi.
Fakat bu açıklamdan bir kaç saat önce Göztepe Başkanı İsmail Hakkı Gül'ün verdiği, "Aliağaspor ile birleşildiği yönündeki iddialar hakkında kulüpten yapılmış bir açıklama bulunmadığı" yönündeki beyanat nedeniyle kafalar karıştı!
Posted in
Etiketler:
3.lig,
Aliağa,
aliağa belediyespor,
göztepe,
Göztepe 3.Lig'de,
göztepespor,
Türkiye,
türkiye 3.lig
Gönderen
1izlesene
zaman:
03:44

Bundesliga'da sezonu üçüncü kapatan Schalke 04, PSV Eindhoven'ın Perulu forveti Jefferson Farfan'ı renklerine bağladı.
Kulüp menajeri Andreas Mueller, yaptığı açıklamada, Farfan ile 4 yıllık sözleşme imzaladıklarını, 23 yaşındaki oyuncunun sağlık kontrolünden geçeceğini bildirdi.
Bu kontrollerde bir sorun çıkmayacağına inandığını söyleyen Mueller, "Farfan güçlü bir oyuncu ve bir adım öteye gitmemize katkı sağlayacağına eminim. Kendini sadece Hollanda Ligi değil, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde de ispatladı" diye konuştu.
Farfan, Hollanda takımında son iki sezonda 52 gol kaydetmişti.
Alman medyası, transfer ücretinin 10 milyon Avro olduğunu iddia etti.
Posted in
Etiketler:
alman medyası,
avro,
Avrupaamp;Dünya,
farfan,
medya,
Schalke,
transfer ücreti
Gönderen
1izlesene
zaman:
07:37
La Liga devi Barcelona teknik direktör Frank Rijkaard'ın yerine göreve gelen Josep Guardiola'yı basına tanıtırken, Guardiola, yaptığı şok açıklamayla herkesi şaşkına çevirdi! Barca'nın yeni patronu takımda düşünmediği isimleri açıkladı ve ekledi: "Kadroyu onlarsız tamamlıyoruz!"
İspanya'nın dünyaca ünlü kulüplerinden FC Barcelona'da, Frank Rijkaard'ın yerine gelen teknik direktör Pep Guardiola, gelecek sezon için Ronaldinho, Samuel Eto'o ve Deco'yu kadroda düşünmediğini açıkladı.
Resmen basına tanıtılan Guardiola, ''Kadroyu onlarsız tamamlıyoruz'' derken, kulüp başkanı Joan Laporta ve spor direktörü Aitor Begiristain da İspanyol teknik adama destek çıkarak, takım için en iyisinin Ronaldinho, Eto'o ve Deco'nun gitmesi alacağını söylediler.
Ronaldinho'nun İtalya'nın AC Milan takımına gitme olasılığı şu anda gündemde olmazken, daha çok Manchester City ve Chelsea'nin isimleri geçiyor. Deco ve Eto'o ile de İnter, Milan ve Chelsea takımlarının ilgilendiği belirtiliyor.
Posted in
Etiketler:
Avrupaamp;Dünya,
Frank Rijkaard,
Guardiola,
Pep Guardiola
Gönderen
1izlesene
zaman:
07:33
Bir telekulak olayı da Milliler'in başına geldi. Ama dinleyen bizzat Erdoğan'dı. Bu komik olay bakın nasıl yaşandı?
Milliler'in Çek zaferinin ardından Erdoğan'ın telefonu aslanları daha da sevindirdi. Ancak Erdoğan'ın başına ilginç bir olay geldi.Erdoğan Hasan Doğan'ı aradı. Telefon kendiliğinden açıldı. Ama Doğan farkında değildi. Erdoğan 1 dakika boyunca Milli Takım'ın soyunma odasındaki konuşmaları "telekulak"ladı...
CEP TELEFONU KENDİLİĞİNDEN AÇILDI
Tüm Milli Takım ekibi soyunma odasında sevinç çığlıkları atarken, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan’ın telefonu çaldı. Arayan, Hasan Doğan’ın yakın dostu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dı.. Doğan sevinç içinde futbolculara ve yöneticilere sarılırken, telefonun çaldığını fark etmedi bile.. Ama o coşku karambolünün içinde cep telefonu kendiliğinden açıldı..
BAŞBAKAN 1 DK. BEKLEDİ O hattı bizzat arayan Başbakan “Alo, alo” diye bağırıyordu ama karşıdan cevap yerine “Türkiye, Türkiye” sesleri ve sevinç çığlıkları geliyordu..
Başbakan yaklaşık 1 dakika telefonun ucunda Hasan Doğan’ın kendisini fark etmesini bekleyerek geçirdi.. Neyse ki, Doğan ortam biraz sakinleşince telefonuna baktı ve “Alo, alo” diye birinin bağırdığını, üstelik bağıran kişinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu anlayınca şoke oldu..
Başbakan Erdoğan, “
Niye öyle bağırıyorsunuz yahu?” diye espri yaparak Doğan’ı kutladı.. Ardından, telefona Fatih Terim’i istedi..
MAÇA GELMEK İSTİYORUM!Terim’i kutlayan Başbakan daha sonra tecrübeli teknik adama “
Hocam maç ne zaman? Maça gelmek istiyorum. Programımı ona göre yapacağım” diye sordu.
TERİM'DEN İDDİALI CEVAPTerim de buna karşılık olarak “
Sayın Başbakan, bizim 20’sinde Viyana’da, 25’inde Basel’de, 29’unda da yine Viyana’da maçlarımız var. Hangisine isterseniz sizi şerefle bekleriz” diyerek final oynama konusundaki iddiasını bir kez daha dile getirdi.
Bu cevap karşısında gülen ve sevinen Erdoğan ise maçların hepsine geleceğini belirterek Terim’i tebrik etti.
GÜL DE MAÇA GİDECEKCumhurbaşkanı Abdullah Gül de Çek zaferi için “
Türkiye’ye verebilecekleri en güzel hediyeydi” dedi. Gül, makam odasında basın mensuplarının “
Çeyrek final maçına gider misiniz, böyle bir sürpriziniz olur mu?” sorusuna “
Sürpriz diyecek kadar olağanüstü bir şey değil bu. Tabii ki gidebilirim” dedi. Gül ayrıca şunları söyledi: “Maç sırasında endişe yaşadık... 2-0 mağlupken ondan sonra maçın dönmesi, galibiyet çok olağan bir şey değil. Büyük bir başarı.”
Posted in
Etiketler:
başbakan,
cep telefonu,
Euro 2008,
Hasan Doğan,
İlginçamp;Komik,
recep tayip erdoğan,
telekulak
Gönderen
1izlesene
zaman:
07:18
Milliler'in Çekler önünde kazandığı maçın yankıları dünya basınında sürerken, N.Y Times'in hazımsız yorumu dikkat çekti
Avrupa Şampiyonası'nda Milli Futbol Takım'ımızın Çek Cumhuriyeti karşısındaki tarihî galibiyeti dünya basınında genelde övgü ve saygıyla karşılanırken, hazımsızlık ve ırkçılık kokan bir haber dikkat çekti.
New York Times ve refiki International Herald Tribune'un web sitesinde Rob Hughes imzasıyla yayınlanan haberde, milli kalecimiz Volkan Demirel, maçın sonunda yaptığı faul nedeniyle 'mağara adamı'na benzetilirken, 'Türkler zafer anında bile rezilliği tasvip etti.' denildi.
Haberde Fatih Terim'in saha kenarından hakemin verdiği kartlara itirazları 'sert taktiklerin onun emriyle gerçekleştirildiği izlenimi verdiği' şeklinde yorumlanırken, Türklerin neden Koller'i faul hedefi yaptığı analiz edildi.
Oyuncu değişikliğine geç izin verip Milli Takım'ın ikinci golü yemesine sebep olan dördüncü hakem ise 'Terim zavallı dördüncü hakeme yine bağırdı' cümlesiyle savunuldu.
Kaleci Volkan'ın oyundan atılması ile ilgili kısım ise tam olarak şöyle:
'Hakem, kaleci Volkan'ı mağara adamı şiddetiyle bir rakibi yere fırlatmasından dolayı oyundan atmakta tamamen haklıydı. Türkler, zafer anında bile rezilliği tasvip etti.'
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
International Herald Tribune'un,
mağara adamı,
New York Times,
Rob Hughes
Gönderen
1izlesene
zaman:
07:06
İspanya'nın ünlü spor gazetesi Marca çarpıcı bir iddia ortaya attı! Gazete, İspanya Milli Takımı teknik direktörü Luis Aragones'in Fenerbahçe ile 2 yıl için anlaştığını öne sürdü. İspanya'da lakabı "dede" olan 70 yaşındaki Aragones, daha öne yurtdışında bir takım çalıştıracağını açıklamıştı
''Luis Türkiye'ye Gidiyor'' başlığıyla haberi manşetten veren Marca, Avrupa Futbol Şampiyonası sonrasında resmi açıklamanın yapılacağını belirtti. Aragones'in Fenerbahçe ile her şartta tam olarak anlaştığı ve Milli Takım'daki yardımcı antrenörleri ile teknik kadrosunu da beraberinde götüreceği kaydedildi. İspanyol teknik adamın, Vicente Del Bosque'nin Beşiktaş ile yaşadığı parasal problemden dolayı Fenerbahçe'den de benzer garantileri kendisi için istediği bildirildi.
70 yaşında olan ve İspanya'da ''dede'' lakabıyla tanınan Luis Aragones, Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde televizyonda yaptığı açıklamada, teknik direktörlük yapmak için halen kendini çevik ve zinde hissettiğini ve büyük olasılıkla yurtdışında bir takımı çalıştıracağını söylemişti.
-ARAGONES KİMDİR?-
Asıl adı José Luis Aragonés Suárez Martínez olan Aragonez, 28 Temmuz 1938'de Madrid'de dünyaya geldi. Atletico Madrid formasıyla 1960'lı yılların sonunda ve 1970'li yılların başında mücadele eden ve forvet oyuncusu olan Aragones, Atletico formasını giydiği 1964-1974 yılları arasında 265 lig maçına çıkarken 123 gole imzasını attı. Atletico Madrid'le 4 lig şampiyonluğu yaşadı Avrupa Kupası'nda final oynadı ve Kıtalararası Kupa'yı kazandı. La Liga'da başta Real Betis olmak üzere Real madrid ve Getafe gibi kulüplerin de formasını giyen Aragones 11 kez ise İspanya Milli Takımı adına mücadele etti ve 3 gole imzasını attı.
Futbolculuk kariyerinin ardından teknik direktör olarak futbol yaşantısını sürdüren Aragones, 1974 yılından itibaren ispanya Ligi'nin birçok köklü takımında teknik direktörlük yaptı.
1974 yılında Atletico de Madrid ile başlayan teknik direktörlük kariyerinde Real Betis, Barcelona, Espanyol, Sevilla, Valencia, Oviedo, Mallorca kulüplerinde görev yapan tecrübeli teknik adam, Atletico de Madrid kulübünde 4 farklı dönemde teknik direktör olarak bulunmuştu.
Teknik direktör olarak en büyük başarılarını 1977'de yaşayan Aragones, bu yıl Atletico Madrid'i La Liga Şampiyonu yapmıştı. Aragones, 1976, 1985 ve 1992'de ise İspanya Kral Kupası'nı Atletico Madrid'e kazandırırken, Madrid ekibi 1974'te Kıtalararası Kupa'yı 1985'te ise İspanya Süper Kupası'nı kazanıyordu. Aragones Barcelona'nın başında ise 1988 yılında Kral Kupası'nı kazanmıştı.
Aragones ayrıca zaman zaman ırkçı açıklamalarda bulunması ve yıldız oyuncuları kadrosuna almaması gibi özellikleriyle de tanınıyor.
2004 yılında İspanya Milli Takımı'nın başına geçen Aragones, daha ilk yılında Fransız yıldız Thierry Henry hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle başını belaya soktu ve UEFA tarafından ceza aldı.
İspanya basını tarafından sıkça eleştirilen Aragones, İspanya Milli Takımı'yla 2006 Dünya Kupasında ilk tur grup maçlarının hepsini kazanmasına karşın ikinci turda Fransa'ya 3-1 yenilerek elenmişti.
Posted in
Etiketler:
aragones,
dede,
ispanya basını,
lakap,
Türkiye
Gönderen
1izlesene
zaman:
05:44
Atv Spor Müdürü Selçuk Manav'ın canlı yayında sözlerini tercüme ettiği Kazım, "İnanılmaz bir maçtı artık bundan sonrasını düşüneceğiz. Hırvatistan'ın çok iyi bir teknik direktörü var. Bu noktaya geldikten sonra, daha da ileriye gitmeye çalışacağız. Slaven Bilic bana Fatih Terim'in gençliğini hatırlatıyor. O yüzden işimiz hiç kolay değil. Aynı hırs Onda da var. Biz de çok teknik bir takımız. Şanslarımız eşit"
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
terim gençliği
Gönderen
1izlesene
zaman:
04:40
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=1489607641954923922&q=euro+2008+goller&ei=SoBXSKaeMY6AjgKNzb3iDg]
Posted in
Etiketler:
23 gol,
Euro 2008,
Euro 2008 İkinci Maçlar: 23 Gol,
ikinci maçlar,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:19
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=5918148923767702668&q=euro+2008+goller&ei=SoBXSKaeMY6AjgKNzb3iDg]
Posted in
Etiketler:
16 gol,
Euro 2008,
Euro 2008 İlk Maçlar: 16 Gol,
ilk maç,
maçlar,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:17
Arsenal menajeri Arsene Wenger, milli kahramanımızı yorumladı. Çek maçındaki futboluyla menajerlerin gözdesi haline gelen ve Wenger'i de büyüleyen Arda için tecrübeli teknik adam "fantastik" derken, yıldız futbolcu ise hayalinin gerçekleşmek üzere olduğunu kaydetti
Wenger, Vatan’a “Türkiye ikinci yarıda çok iyi oynadı. Sahadaki en fantastik futbolcu Arda’ydı” dedi
AVRUPA Şampiyonası’ndaki görkemli performansıyla bütün dünya Arda’yı takip ederken Arsenal Teknik Direktörü Arsene Wenger genç oyuncuyla ilgili çarpıcı iki kelime söyledi.
İki kelime, çünkü devamının nereye çekileceğini o da biliyordu.
Wenger, Cenevre’de izlediği Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçı sonrası VIP Tribünü çıkışında soruları önce yanıtlamak istemedi. Ama ardından dönüp “Türkiye ile ilgili sadece üç şey söyleyeceğim” dedi ve ağzından şu kelimeler çıktı: “Gerçekten fantastik bir Arda izledim. Türk Milli Takımı ikinci yarıda çok iyi oynadı. Terim’i tebrik ediyorum.”
-"HAYALİME AZ KALDI"-
A Milli Takım’ın genç yeteneği Arda Turan ise Çek Cumhuriyeti zaferi sonrasında Milliyet’e konuştu.
İsviçre ve Çek Cumhuriyeti maçlarında ortaya koyduğu futbolla tüm dünyayı kendine hayran bırakan Arda Turan, “Başından beri hayalim Türkiye’nin bu şampiyonada final oynamasıydı. İnşallah bu hayalim de gerçekleşecek” ifadelerini kullandı
İsviçre ve Çek Cumhuriyeti maçlarında attığı kritik gollerle, ay - yıldızlıların Viyana’ya giden çeyrek final biletini almasında başrolü oynayan yıldız oyuncu, “Bu galibiyeti, bizlerden sevgisini ve dualarını eksik etmeyen Türk halkına armağan ediyoruz. Biz para ya da prim için değil, onlar için oynuyoruz. Onları biraz olsun sevindirebildiysek, ne mutlu bize” dedi.
İşte, oynadığı futbolla ve attığı birbirinden güzel iki golle, Avrupa Şampiyonası’na damgasını vuran ve tekniğiyle herkesin beğenisini kazanıp dünyaca ünlü futbol yıldızlarından bile çok konuşulan Arda’nın, çok özel açıklamaları;
“Çek Cumhuriyeti gibi kaliteli ve güçlü bir takıma karşı, 2 - 0 yenik durumdan maçı döndürüp, bir de üstüne galip gelmek, çok kolay bir iş değildi. Bunu dünyada ancak sayılı takımlar başarabilir. Kendimize güvendik, inandık ve kazandık. Bu zaferin başka bir açıklaması olamaz. Bizim için çok anlamlı oldu, çünkü çeyrek finale gidiyoruz. Başından beri hayalim Türkiye’nin bu şampiyonada final oynamasıydı. İnşallah bu hayalim de gerçekleşecek. Az kaldı. Maçta 2 - 0 yenik duruma düştükten sonra kendimize geldik. Aslında ikinci golü yemeden önce de iyi oynamaya başlamıştık. Şanssız bir gol yedik ama pes etmedik. Benim attığım gol tabii ki önemliydi ama Nihat ağabeyin attığı goller muhteşem oldu. Burada sadece gol atanların değil, sahaya terini son damlasına kadar akıtan tüm takım arkadaşlarımızın hakkını vermek gerekir. Herkes canla başla oynadı ve son ana kadar mücadeleyi bırakmadı.
Başımızdaki hocamızın emeği gerçekten çok büyük. Bize inanıyor ve güveniyor, bizler de onun o inancını boşa çıkarmamak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Fatih Terim babamız gibi. Onun verdiği bilgi ve enerjiyle daha çok büyük işler yapacağımıza yürekten inanıyorum.
Portekiz maçının hemen ardından acımasızca eleştirilmek kötüydü. Eleştiriler sınırında olunca söyleyeceğimiz bir şey olamaz. Ama iş başka boyutlara getirilince, bu bizi etkiledi. Özellikle hakkımızda çıkarılan asılsız haberler bizi çok üzdü. Buradan bir kez daha söylemek istiyorum. Ne ben, ne de bu takımda oynayan hiçbir arkadaşım, para için buradayız. Hepimiz üzerimizde taşıdığımız kutsal forma için, milletimiz için oynuyoruz. Milli Takımımızın başarısı için ne gerekirse yaparız.
-ARDA ATTI CİM BOM TAVAN YAPTI-
ÇEK Cumhuriyeti'ne ilk golü atan Arda Turan, bonservis değerini 15 milyon euroya yükseltti, Galatasaray'ın hisselerini de uçurdu. Yüzde 4.59 prim yapan hisseler, 114 YTL ile son dönemin en yüksek seviyesine ulaştı. Galatasaray Sportif'in piyasa değeri 10 milyon YTL birden arttı...
G.SARAYLI Arda Turan (20), şık çalımlarıyla Avrupa kulüplerinin gözdesi. Arda, EURO 2008’de bu performansını sürdürürse fiyatını birkaç katına katlayabilir. Arda gibi genç ve yetenekli bir yıldızın bonservisini almak isteyen Avrupa kulüpleri de G.Saray’ın kapısını en az 20 milyon euro ile çalmak zorunda. Arda’nın Çek Cumhuriyeti karşısındaki iyi oyunu borsada Galatasaray hisselerini coşturdu. İMKB’de GSRAY kodu ile işlem gören Galatasaray Sportif’in hisseleri güne yüzde 9 yükselişle tavan seviyeden başladı. Cuma günkü kapanışı 109 YTL olan GSRAY gün boyu alıcılı bir seyir izledi. Sabah saatleri 119 YTL ile iki yıl aradan sonra en yüksek seviyesine ulaştı. Günü ise yüzde 4.59 primle 114 YTL’den kapattı. GSRAY’ın piyasa değeri şu an 186 milyon 300 dolar...
‘BİRAZ DİKKAT YETER’
Maç sonrası, Milli Takım’ın zaferini Türk arkadaşlarıyla kutlarken en az bir Türk kadar neşeli görünen Pierre Van Hooijdonk da Arda’nın futbolu karşısında büyülendiğini söyledi. Pierre, “Arda gerçekten muhteşem oynadı. Onu izlemekten büyük bir zevk aldım. Oyunun tüm dengesini bozdu. Avrupa Şampiyonası’nın en etkili futbolcusu” yorumunda bulundu.
MİLLİ Takım’ın oynadığı futbolu çok beğenmediğini, çünkü uzun toplarla oynamanın zor olduğunu belirten van Hooijdonk “İlk yarıda kötü futbol vardı. Çünkü uzun toplarla oynamaya çalıştınız. Ama ikinci yarıda bol paslı ve baskılı bir oyunla Çekler’i bunalttınız. Sonrasında da goller geldi. Türk Milli Takımı bu potansiyele sahipken bunu iyi kullanmalı. Maçın momentum anlarını değil, 90 dakikasını iyi değerlendiren bir Türkiye’nin turnuvanın devamında şansı olabilir. Hırvatistan zor bir rakip. Hem sert hem akıllılar. Çek maçındaki oyun onlara karşı yetmeyebilir. Biraz daha dikkatli ve istekli oynarsanız yarı finale çıkabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Posted in
Etiketler:
arsene wenger,
Euro 2008,
futbolcu,
hayal,
wenger
Gönderen
1izlesene
zaman:
01:42
(16 Haziran 2008 Pazartesi)

Posted in
Etiketler:
ifade,
MSN,
MSN FUTBOL İFADE PAKETİ,
Multimedya
Gönderen
1izlesene
zaman:
14:52
Milli Takımımız'ın Çek Cumhuriyeti karşısında 2-0'lık yenilgiden gelip 3-2 kazandığı ve çeyrek finalist olduğu karşılaşma Avrupa Futbol Şampiyonaları tarihinin unutulmazları arasına girdi. Çekler listede 1996 ve 2004'teki performanslarıyla da yer alırken, Millilerimiz bu kategoride ilk kez yer aldı
1976; Batı Almanya-Yugoslavya: 4-2
Ev sahibi Yugoslavlar son dünya şampiyonu Batı Almanya karşısında yarı finalin ilk yarım saatinde 2 farkla öne geçti, taraftar galibiyetten emindi. Heinz Flohe ve Dieter Mueller'in ikinci yarıda attığı goller sonrası maç uzadı. Mueller uzatmaların son 5 dakikasında 2 gol daha atarak takımını finale taşıdı. Batı Almanlar finalde Çekoslovakya'ya penaltılarla kaybetti.
1984; Danimarka-Belçika; 3-2
Belçika Strasbourg'daki grup maçının ilk 39 dakikasında Jan Ceulemans ve Frank Vercauteren'le iki farkı yakaladı. Frank Arnesen, Kenneth Brylle Larsen ve Preben Elkjaer'in golleri Danimarka'ya galibiyeti getirdi.
1984; Fransa-Portekiz: 3-2
Yarı finalde Portekiz uzatmaların son 6 dakikasına 2-1 önde girdi, Michel Platini ve Jean-Francois Domergue Fransa'ya finali getirdi.İspanya finalde 2-0'la şampiyon oldu.
1988; Hollanda-Batı Almanya: 2-1
Lothar Matthaeus'un penaltısı Hamburg'daki yarı finalde Batı Almanya'yı öne geçirdi. Portakallar 74'te şahlandı; Ronald Koeman ve Marco van Basten finali getirdi. Finalde de Sovyetler Birliği'ni 2-0'la geçen Hollanda şampiyon oldu.
1996; Almanya-Çek Cumhuriyeti: 2-1
Wembley'deki finalde Çekler son 17 dakikaya Patrick Berger'in penaltı golüyle 1-0 önde girdi, Oliver Bierhoff 73'te maçı uzatmaya götüren golü attı. Bierhoff 95'te bir kez daha sahneye çıkarak takımına altın golle kupayı getirdi.
2000; Yugoslavya-Slovenya: 3-3
Tarihinde ilk kez finallerde mücadele eden Slovenya ilk grup maçında son yarım saate Zlatko Zahovic (2) ve Miran Pavlin'in golleriyle 3-0 önde girdi. Kırmızı kart gören Sinisa Mihajlovic'ten yoksun olan Yugoslavlar Savo Milosevic (2) ve Ljubinko Drulovic'le 6 dakikada 3 gol attı.
2000; İspanya-Yugoslavya: 4-3
Nefesleri kesen Slovenya maçından 8 gün sonra Yugoslavlar grupta İspanya'yla karşılaştı. Yugoslavya 90. dakikaya 3-2 önde girdi ancak Gaizka Mendieta ve Alfonso Perez'in golleri İspanya'ya 4-3'lük galibiyeti getirdi.
2000; Fransa-İtalya: 2-1
Unutulmaz finalde duraklama anlarına 1-0 önde giren İtalya Sylvain Wiltord'a engel olamayınca maç uzadı. David Trezeguet'nin altın golü kupayı Horozlar'a getirdi.
2004; Çek Cumhuriyeti-Hollanda: 3-2
Grup maçının ilk 19 dakikasında 2 farkla öne geçen Hollanda galibiyeti koruyamadı, Vladimir Smicer'in 88. dakikadaki golüyse Çekler'e galibiyeti getirdi.
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
geri dönüşler,
İlginçamp;Komik,
portakal,
portakallar,
unutulmayanlar,
unutulmaz,
Unutulmaz geri dönüşler
Gönderen
1izlesene
zaman:
11:44
G.Saray'ın geçen hafta takımın başına getirdiği Alman teknik direktör Michael Skibbe, İstanbul'a geldi. Atatürk Havalimanı'nda Adnan Sezgin tarafından karşılanan Skibbe, genç oyuncuları olan bir takıma geldiği için mutlu olduğunu söylerken, "Arda takımımda olduğu için mutluyum" dedi
Atatürk Havalimanı'nda Galatasaray Futbol A.Ş. Genel Müdürü Adnan Sezgin tarafından karşılanan Skibbe, Türkiye'de bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, ''İyi, yetenekli ve genç oyuncuları olan bir kulübe geldim'' dedi. Basın mensuplarına İngilizce açıklamalarda bulunan Alman çalıştırıcı, Galatasaray'ın milli takımlarda yer bulan çok yetenekli futbolculara sahip olduğunu kaydederek, ''İyi bir takıma geldim. Burada iyi işler başaracağımıza inanıyorum'' ifadesini kullandı.
Skibbe, Galatasaray ile 1 hafta önce sözleşme imzaladığını dile getirirken, İstanbul'da başkan Adnan Polat ve Adnan Sezgin ile görüşmelerde bulunacağını söyledi.
Transfer konusunda herhangi bir çalışma yapmadıklarını da vurgulayan Alman teknik adam, görüşmelerde bu konuların üzerinde duracaklarını da dile getirdi.
Bir basın mensubunun Arda ilgili sorusu üzerine Skibbe, ''Arda henüz 21 yaşında genç ve yetenekli bir oyuncu. Milli takım için de Avrupa Şampiyonası Finalleri'nde çok önemli iki gole imza attı. Arda takımımda olduğu için memnunum'' diye konuştu.
Havalimanında bir taraftarın boynuna sarı-kırmızı bandana taktığı Skibbe, neşeli tavırları ve sempatik hareketleriyle dikkat çekti. Alman çalıştırıcı, daha sonra Adnan Sezgin ile birlikte Atatürk Havalimanı'ndan ayrıldı.
Posted in
Etiketler:
Skibbe,
Türkiye
Gönderen
1izlesene
zaman:
05:21
Alman basını, Türk milli takımının Çek Cumhuriyeti'ni 3-2 yenerek çeyrek finale yükselmesinin tutkusundan ve yüksek moralinden kaynaklandığı ve heyecanlı bir maçtan sonra futbol mucizesi yarattığı görüşüne yer verdi. Bild Gazetesi ise Türkçe başlık atarak "Sizin kadar sevindik" dedi
Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Bild, Türkçe olarak ''Sizin kadar sevindik'' başlığıyla yayımladığı haberde, Türklerin sevinç ve coşkularını yansıtan fotoğraflara geniş şekilde yer verdi.
"Berliner Morgenpost" gazetesi, "Türkiye olağanüstü dönüşü başardı" başlığıyla verdiği haberde, maçı anlatarak, Çek Cumhuriyeti defans oyuncusu Ujfalusi'nin, ''Defansımıza çok fazla güvendik. Bunun cezasını çektik'' şeklinde konuştuğunu aktardı.
''B.Z'' gazetesi, ''3-2, Nihat Cenevre'nin kahramanı'' başlığıyla verdiği haberde, aynı şekilde maçı ayrıntılı bir şekilde anlatarak, Nihat'ın maç sonrasında ''Tarih yazdık ve yazmaya devam edeceğiz. Sıra şimdi Hırvatistan'da ve bu takımı da yenebiliriz'' dediğini bildirdi.
''Berliner Kurier'' gazetesi, ''İnanılmaz - Çekler 2-0 galip durumdayken pataklandılar'' başlığıyla verdiği haberde, ''Böyle bir şey olamaz. Bu oyunun içerdiği dram, duygu ve çılgınlık, normal olarak tüm Avrupa Şampiyonası'na yeter'' şeklinde görüşe yer verdi.
''Die Welt'' gazetesi, ''Türkiye olağanüstü moraliyle çeyrek finale yükseldi'' başlığıyla verilen haberde, hiç kimsenin, maç sırasında 2-0 yenik duruma düşen Türk milli takımının yeniden canlanarak bu maçı kazanacağını tahmin etmediğini savundu.
''Frankfurter Allgemeine Zeitung'' gazetesi de maçı ''Cech'in bir hatası, Nihat'ın 2 golü'' başlığıyla değerlendirdi.
Almanya'da yaşayan Türklerin sevinç gösterilerine geniş şekilde yer veren Alman televizyonları ve radyoları da Türk milli takımının inanılmaz bir maç oynayarak, Avrupa Şampiyonası'nın en güzel karşılaşmasını sunduğu görüşüne yer verdiler.
Almanya'nın tüm şehirlerinde yaşayan Türkler sokaklara dökülürken, Berlin polisi, başkentte de yaklaşık 25 bin Türkün ''Kudamm'' adlı ana caddede sevinç gösterileri yaptıklarını, yaklaşık 500 aracın da bir konvoy oluşturduğunu bildirdi. Polis, kutlamaların büyük ölçüde olaysız geçtiğini, küçük kavgalar nedeniyle gözaltına alınan 8 kişinin de serbest bırakıldığını kaydetti.
Posted in
Etiketler:
başlık,
bild,
Euro 2008,
sevinç,
sevindik,
türkçe başlık
Gönderen
1izlesene
zaman:
05:18
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=140518205794635938&q=t%C3%BCrkiye+-+%C3%A7ek+cumhuriyeti&ei=6CtWSKrKM6TyigKx7fzhDg]
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
koller,
mucize,
Türkiye - Çek Cumhuriyeti Goller,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
02:04
[googlevideo=http://video.google.com/videoplay?docid=4856752654692262815&q=t%C3%BCrkiye+-+%C3%A7ek&ei=7opVSOq3F5KIjQKk7vH6Dg]
Posted in
Etiketler:
Euro 2008,
maç sonucu,
Türkiye - Çek Cumhuriyeti maç sonucu,
Videolar
Gönderen
1izlesene
zaman:
14:36

Bu ne büyük zafer, bu ne büyük bir an! Türkiye çeyrek finalde! Türkiye Viyana kapısında! Öyle bir maçtı ki anlatılmaz! İlk yarıda kötüydük, 2-0 geriye düştük! Ama yılmadık! Nihat yıldızlaştı, Tuncay kalede maçı tamamladı! Aferin çocuklar size de bu yakışırdı! ÇEYREK FİNALDEYİZ!!!
Euro 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda gruplardaki üçüncü ve son maçlar start alırken, A Grubu’nda Çek Cumhuriyeti ile Türkiye, Cenevre’de karşı karşıya geldi.
Stade Geneve’de oynanan karşılaşmada Türkiye rakibini 3-2 devirerek Avrupa Futbol Şampiyonası’nda çeyrek finale adını yazdırdı.
-TARAFTARLAR AKIN ETTİ-Avrupa Futbol Şampiyonası'nda grubundaki son ve kader maçına çıkan Türkiye'yi desteklemek üzere çok sayıda gurbetçi maça geldi.
Çevre kentler ve ülkelerden Cenevre'ye akın akın gelen gurbetçiler karaborsa da bile bilet bulmakta zorlanırken, karşılaşmada kale arkası biletlerin karaborsada 150 Avro'ya kadar alıcı bulduğu öğrenildi.
Stad önünde toplanan çok sayıda Türk ve Çek taraftarlar, ilginç kıyafetleri ve yaptıkları coşkulu gösteriler ile ilgi çekti.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı stat çevresinde polis, stada gelenleri sıkı bir aramadan geçirdikten sonra içeri aldı.
Ay-yıldızlılar, şampiyonadaki 3. maçına klasik kırmızı-beyaz formasıyla çıkarken, karşılaşma öncesi taraftarlar futbolcuları tek tek tribüne çağırarak, sevgi gösterisinde bulundu.
-PROTOKOL KALABALIK-A Milli Takım'ın çeyrek finale çıkması açısından mutlak yenmesi gereken karşılaşmayı Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile eski bakanlardan Fikret Ünlü ve Demokrat Parti Eski Genel Başkanı Mehmet Ağar, Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan ile birlikte tribünde izledi. Ayrıca Türkiye’den gelen Süper Lig takımlarının başkan ve yöneticileri ile TFF yönetiminin ailesi ile teknik heyetin aileleri de tribünde yer aldı.
Karşılaşmaya basın mensuplarının da ilgisi oldukça yüksekti. Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçını toplam 264 foto muhabiri ve spor yazarı izledi.
-KADROMUZ-A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, Çek Cumhuriyeti maçında daha önce basın toplantısında açıkladığı kadroda hiçbir değişiklik yapmadı.
Terim, A milli takımın defansında Gökhan Zan ve Emre Aşık'ın sakatlığı nedeniyle Emre Güngör'e yer verdi. Ayrıca İsviçre maçının 11’inden Gökdeniz, Tümer gibi isimler de 11’de yer bulamadı.
-AURELIO KART CEZALISI-A Milli Takım’da maçın 9. dakikasında sarı kart gören Mehmet Aurelio sarı kart cezalısı duruma düştü. Mehmet Aurelio çeyrek finalde Hırvatistan maçında oynamayacak.
-ÜÇÜNCÜ EMRE ŞANSSIZLIĞI-Bu arada turnuvada inanılmaz bir sakatlık şanssızlığı yaşayan A Milli takım’da, üçüncü ve son mücadelemizde de bir şanssızlıkla karşılaştık.
Portekiz maçı sonrasında Emre Belözoğlu’nun sakatlık haberi ile sarsılan A Milli Takım’da, ikinci maçımız olan İsviçre mücadelesinde ise Emre Aşık başından bir sakatlık geçirmişti. Üçüncü ve son grup maçımızda ise Emre Güngör sakatlandı.
61. dakikada sakatlık nedeniyle Emre Güngör sedyeyle oyun alanının dışına çıkarıldı ve sahaya kafası sargıyla mücadele eden Emre Aşık girdi.
Bu arada Emre Güngör’ün sakatlanıp oyun dışında kaldığı anda Türk milli takımı kalesinde Plasil’in attığı golü gördü. Stoperinin sakatlığı nedeniyle oyun dışında kaldığı bir anda golü gören Terim’in hakeme bu nedenle büyük tepkisi vardı.
-TURNUVADA HİÇ ÖNE GEÇEMEDİK-Euro 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’na Portekiz maçı ile başlayan ve bu maçtan 2-0’lık yenilgi ile ayrılan Milli takım, İsviçre maçını 2-1 kazanmış fakat ilk yarıda Hakan Yakın’ın golüyle maça yine yenik başlamıştı. Çek Cumhuriyeti maçında da Koller’in ilk yarıda gelen golü ile maça yenik başladı ve grup maçlarında ilk öne geçen takım olmayı başaramadı.
-GALİBİYETİMİZ YOKTU-A Milli Futbol Takımı, Çek Cumhuriyeti ile oynadığı bu maçla birlikte 450. karşılaşmasına çıktı. Türk Milli Futbol Takımı daha önce Çek Cumhuriyeti ile 4 kez özel maçta karşılaşmış ve bu müsabakaların 3'ünü yitirmiş, 1'inde ise beraberlik almıştı. Bu maçlarda sadece 3 gol atabilen ay-yıldızlı ekip, kalesinde ise toplam 13 gol görmüştü. Bu galibiyetle Çekler’e karşı ilk zaferi yaşadık!
-SON 5 MAÇLARI-Türkiye’nin mücadele öncesi son 5 maçı şöyleydi;İsviçre - Türkiye 1 - 2
Portekiz - Türkiye 2 - 0
Türkiye - Finlandiya 2 - 0
Türkiye - Uruguay 2 - 3
Türkiye – Slovakya 1 - 0
Çek Cumhuriyeti’nin son 5 maçı ise şöyleydi;Çek Cumhuriyeti – Portekiz: 1 - 3
İsviçre - Çek Cumhuriyeti: 0 - 1
Çek Cumhuriyeti - İskoçya: 3 - 1
Çek Cumhuriyeti - Litvanya: 2 - 0
Danimarka - Çek Cumhuriyeti: 1 - 1
TÜRKİYE 3 – 2 ÇEK CUMHURİYETİSTATStade Geneve / Cenevre
HAKEMPeter Fröjdfeldt (İsveç)
YARDIMCI HAKEMLERStefan Wittberg ve Henrik Andren (İsveç)
DÖRDÜNCÜ HAKEMGrzegorz Gilewski (Polonya)
ÇEK CUMHURİYETİPetr Cech
Zdenek Grygera - Tomas Ujfalusi - David Rozehnal - Marek Jankulovski
Libor Sionko - Marek Matejovsky (39’ David Jarolim) - Tomas Galasek - Jan Polak
Jaroslav Plasil (80’ Michal Kadlec) - Jan Koller.
Teknik Direktör: Karel Bruckner
Kaptan: Tomas Ujfalusi
TÜRKİYEVolkan Demirel
Hamit Altıntop - Emre Güngör (64’ Emre Aşık) - Servet Çetin - Hakan Balta
Tuncay Şanlı - Mehmet Aurelio - Mehmet Topal (57’ Kazım Kazım) - Arda Turan
Nihat Kahveci – Semih Şentürk (46’ Sabri Sarıoğlu)
Teknik Direktör: Fatih Terim
Kaptan: Nihat Kahveci
Goller34’ Koller, 62’ Plasil, 75’ Arda, 87’ 90’ Nihat Kahveci
Sarı kartlar8’ Mehmet Topal, 11’ Aurelio, 64’ Arda, 73’ Emre
Kırmızı kartlar90 +2’ Volkan Demirel
:: MAÇIN ÖZETİ::A Milli Futbol Takımı’nın Çek Cumhuriyeti maçındaki kadrosu otoriteler tarafından beğenilmesine karşın, ay yıldızlı ekip ilk yarıda beklenen futbolu sergileyemedi. İlk iki maçında da oyuna kötü başlayan A Milliler, Çek’ler karşısında da tutuk bir futbolla maça başladı. İlk şutunu 17. dakikada Tuncay’la bulan A Milliler, turnuvada geriye düşme hastalığını yine yenemedi ve Koller’in golüne engel olamayarak ilk yarıyı geride kapattı.
Bu yarıda Millilerin defansif yönden pek açık vermese de, Koller’i fazla topla buluşturdu ve iki kesicisi Mehmet Topal ile Mehmet Aurelio’nun erken sarı kart görmesinin stresini yaşadığı gözlerden kaçmadı.
İkinci yarıda ise Fatih Terim taktiksel bir değişiklikle maça başladı. Sabri’yi oyun alanına alıp Semih’i kenara alan Terim, Hamit’i orta alanın sağına alarak atak gücünü desteklemeye çalıştı. Bu değişiklik sahaya olumlu yansırken Türkiye ikinci yarıda ilk 10 dakika Çek kalesini adeta abluka altına aldı. Bu olumlu katkıya daha büyük risk alarak destek vermek isteyen Terim, 56. dakikada da Mehmet Topal’ı oyundan alıp Kazım Kazım’ı sahaya sürdü. Bu dakikadan sonra Türk Milli takımının atakları anormal bir şekilde azalırken, 62’de de Emre Güngör’ün sakatlandığı pozisyonda Plasil’in golü geldi. Bu golden sonra ataklarını hızlandıran A Milliler, inanılmaz bir inanç sergiledi. 75’de Arda inanılmaz bir golle umutlarımızı artırırken, 87’de ve 90’da Nihat Kahveci’nin golleri ile Türkiye çeyrek finale adım attı.
:: VE MAÇ ::1’ Maça etkili başlayan Çek’ler daha ilk saniyelerde Matejovsky'nin ceza sahamızın dışından çektiği şutla kaleyi denedi. Bu vuruş üstten auta gitti.
3’ Bu dakikada da Çekler etkili geldi.. Jankulovski'nin sağ taraftan kullandığı serbest atışta arka direğe giden topa Sionko tarafından yapılan kafa vuruşu autla sonuçlandı.
4’ Bu dakikada milliler Çek’lerden ilk kez fırsat bulup atak şansı aradı ama Semih'e atılan uzun pas Cech'in ellerinde kaldı.
6’ Milli takımımızın erken gördüğü ilk sarı kartın sahibi Mehmet Topal oldu. Galatasaraylı oyuncunun Polak'a yerden yaptığı hamleyi İsveçli hakem es geçmedi. ve sarı kartını çıkarttı..
7’ Çekler’in geliştirdiği atakla kazanılan kornerde paslaşılarak kullanılan topta Plasil'in ceza sahasının sol köşesinden çektiği şut auta gitti.
11’ Bu dakikada ikinci sarı kartımızı Mehmet Aurelio gördü. Servet'in Koller'e yaptığı faul sonrası hakeme itiraz eden Aurelio, bu sarı kartla birlikte cezalı duruma da düştü.
12’ Millilerimiz, kafa şutlarında etkili olan Koller’e bu dakikada ilk şansı verdi! Jankulovski'nin yarı alanımızın ortasından kullandığı serbest vuruşta, maç başından beri kendisini savunan Servet’ten kurtulan Koller'in kafa vuruşu üstten auta gitti.
15’ İlk 15 dakikada görülen, Millilerimizin maça etkisiz ve atak bile yapamayan görüntü ile başlamasaydı. Fakat bu dakikadan sonra daha fazla ileri çıkan takımımız yine de etkili ataklar bulamadı.
17’ Tuncay bu dakikada ceza yayı dışının sağ tarafından çektiği şutla ilk kez kaleyi yoklayan ismimiz oldu. Bu vuruş yandan az farkla auta gitti.
17’ Aynı dakikada Çekler’in kaleyi ilk bulan şutu Matejovsky'den geldi. Bu yerden vuruş kalecimiz Volkan’da kaldı.
20’ Aurelio'dan aldığı pasla hareketlenen Mehmet Topal, kaleyi gördüğü anda sol ayağıyla şutunu çekti, top yandan dışarı çıktı.
22’ Yarı alanımızda etkili bir atak geliştiren Çekler’de sol kanattan takım arkadaşıyla duvar pası yaparak hızla gelen Jankulovski'nin arka direğe giden ortasını Sionko içeri çevirdi. Koller'den önce topa müdahale eden Servet mutlak bir golü önledi.
25’ Sağdan yine etkili gelen Sionko, Arda'dan sıyrıldı ve ceza sahasının sağ çaprazından sol ayağıyla kaleyi yokladı, top üstten auta gitti.
30’ İlk yarım saatte, ilk çeyreğe oranla bir nebze daha düzelen takımımız yine de İsviçre maçındaki gibi kötü bir futbol sergiledi. Ataklarımız etkisiz olurken, defansta da Koller, Jankulovski gibi isimlere daha çok topla oynama şansı tanındı.
31’ Hamit'in yaptığı ortaya ceza sahası içindeki Koller'e rağmen kafayı vuran Servet'in gol denemesi Cech'in ellerinde son buldu. Bu atak, Türkiye’nin ilk yarıda kaleyi bulan tek şut denemesi olarak istatistiklere geçti.
34’ Bu dakikada Koller’le Çek Cumhuriyeti öne geçti. Sağ kanatta topla buluşan Grygera'nın ceza alanımıza yaptığı ortada boş kalan Koller kafayı vurdu. Kalecimiz Volkan'ın hafif sağına gelen topu çelme çabasına rağmen meşin yuvarlak üst direğe de çarptı ve ağlara gitti. Elemelerde 6 golü olan Koller böylece turnuvadaki ilk golünü Türkiye ağlarına göndermiş oldu. 36’ Nihat'ın sağ kanattan ön direğe doğru gönderdiği ortaya Arda'dan önce müdahale eden Cech büyük bir tehlikeyi önledi.
39’ Çek Cumhuriyeti’nde Matejovsky geçirdiği sakatlık sonrasında oyundan alındı ve yerine David Jarolim mücadeleye dahil oldu.
42’ Jankulovski'nin sağ taraftan yaptığı ortaya, Servet'ten kurtulan Koller kafayı vurdu, top üstten auta gitti.
44’ Sionko'nun sağdan yaptığı ortaya Koller bu sefer yarım vole vurmak istedi, vuruşu kötü olunca top üstten dışarı çıktı.
45’ İlk yarıda başka pozisyon olmayınca A Milli takım soyunma odasına 1-0 yenik olarak gitti.
İlk yarı sonunda istatistiklerde Çek Cumhuriyeti’nin 11, Türkiye’nin ise 5 şutu olduğu bunlarda rakibin 2, ekibimizin ise 1 şutunun kaleyi bulduğu istatistiklere yansıdı.
Her iki takım da 2 korner atarken, Çekler 9, Türkiye ise 5 kez rakibine faul yaptı.
İlk yarıda Çekler 1 kez ofsaytta kalırken, Türkiye ofsayta yakalanmadı.
Türkiye’nin 127 isabetli 16 isabetsiz pasına karşı, Çekler 108 isabetli ve 22 isabetsiz pas yaptı.
46’ İkinci yarıda oyundan Semih’i alarak Sabri’yi sahaya süren Fatih Terim, Hamit Altıntop’u orta alanın sağına çekti. Sabri ise Hamit’in ilk yarıdaki bölgesi olan sağ beke geçti.
46’ Nihat'ın kullandığı serbest atışta, Aurelio'nun topuğuyla havalandırdığı top, Cech'te kaldı.
47’ Tuncay'ın uzun pasında Jankulovski'nin kafasından seken topa sol çaprazda estetik bir uçan tekme vuruşu yapan Nihat’ın şutu Cech’in üzerinden auta gitti.
51’ Hakan'ın soldan yaptığı ortaya, Nihat'a gelmeden müdahale eden Rozehnal, büyük bir tehlikeyi önledi.
53’ Sağdan gelen ortaya Tuncay kafayı vurdu, top kaleci Cech'in üzerine gitti.
55’ Sabri'nin yaptığı orta Aurelio'yu geçerken, Sol kanatta topla buluşan Arda rakibini geçti ve bir kez daha ortaladı ancak Cech topu çıkıp aldı.
57’ Rakibinden sıyrılan Sabri'nin içeriye çevirdiği topu defans uzaklaştırdı.
57’ Kazım Kazım bu dakikada Mehmet Topal’ın yerine oyun alanına dahil oldu!
58’ Hamit'in sağdan Nihat'a yapmak istediği orta korner direğinin yakınlarından dışarı çıktı.
59’ Tuncay'ın pasıyla hareketlenen Arda'nın yaptığı orta defansa çarparak yükseklik kazandı ve Cech'te kaldı.
62' Bu dakikada ikinci golü kalemizde gördük. Sionko'nun sağ kanattan arkaya doğru yaptığı ortaya Sabri'den önce Plasil vurdu, Volkan'ın çabasına rağmen top ağlarımıza gitti. Bu dakikada daha önce sakatlık geçiren Emre Güngör sahada değildi.64’ Golden sonra Emre Aşık sakatlanan Emre Güngör’ün yerine oyuna dahil oldu.
64’ Hakeme tepki gösteren isimlerden Arda Turan sarı kart gördü.
66’ Sabri'nin Kazım'a atmak istediği ara pası hızlı olunca, top kaleci Cech'e kadar geldi.
68’ Arda'nın ceza alanı içine doğru hareketlenen Tuncay'a verdiği şık pasa, Tuncay kafayı vurdu, top yine Cech'te kaldı.
71’ Sionko'nun sağdan yaptığı ortaya gerilerden gelen Polak vurdu, top direkten geri geldi. Yükseklik kazanan topa Polak bir daha vurmak istedi ama meşin yuvarlak Volkan'da kaldı.
73’ Rozehnal'i düşüren Emre Aşık sarı kartı gördü
75’ Bu dakikada Türkiye’nin beklediği gol geldi! Sağ kanattan hareketlenen Hamit'in arka tarafa çevirdiği pası, bekletmeden plase bir vuruşla Arda kaleye gönderdi. Cech'in ellerine çarpan top direğe de çarpıp fileleri buldu. 77’ Sağ kanatta rakibinden şık bir hareketle sıyrılan Arda'nın ortasını defans uzaklaştırdı.
78’ Arda'nın pasıyla sağdan çizgiye inen Kazım'ın ortasını Cech yumrukladı.
80’ Tomas Galasek bu dakikada Çekler’in ilk sarı kartını gördü.
80’ Bu dakikada Michal Kadlec, Çekler’in ikinci golünün sahibi Jaroslav Plasil’in yerine oyuna girdi.
81’ Hamit'in uzak mesafeden kullandığı serbet vuruşta top baraja çarpıp kornere gitti
84’ Stanislav Vlcek, Libor Sionko’nun yerine oyuna girdi.
85’ Sabri'nin aldığı pasla bekletmeden orta yapmak isteyen Kazım'ın bu denemesi autla noktalandı
86’ Kazım'ın Nihat'a çevirmek istediği pas hızlı olunca top auta gitti.
87’ Ve beraberlik golümüz geldi! Hamit'in sağdan yaptığı ortayı kaleci Cech elinden kaçırdı, fırsatçılığını konuşturan Nihat, topu boş kaleye göndermekte zorlanmadı!!!90’ Ve Nihat Nihat Nihat! Hamit'in arapasıyla kaleci Cech’le karşı karşıya kalan Nihat, Cech'in üzerinden topu ağlara gönderdi.
90 +2’ Koller'le gerginlik yaşayan Volkan kırmızı kartla oyun dışı kaldı. Oyuncu değşiklik hakkımızı değiştirdiğimiz için kaleye Tuncay geçti.
Ve maç sona erdi. Bu sonuçla Türkiye çeyrek finale adını yazdırdı.
Posted in
Etiketler:
çeyrek final,
Euro 2008,
türkiye çeyrek finalde
Gönderen
1izlesene
zaman:
13:59