İtalya'nın Vicenza kentine bağlı Torri di Quartesolo Kasabası'nda bulunan Bunny Ranch adlı gece kulübüne düzenlenen fuhuş operasyonunun altından Serie A takımlarından İnter'in forvet oyuncusu Adriano'nun adı çıktı. Jandarma ekipleri, bir süredir yaptıkları takibin ardından, fuhuş organizasyonun merkezi olduğunu tespit ettiği Bunny Ranch gece kulübüne operasyon düzenledi. Kulüpte Romanya ve Slovakya asıllı toplam 20 hayat kadını bulan jandarma, hayat kadınlarıyla birlikta işletme sahibi Federico Caicchiolo'yu gözaltına aldı.
Gözaltına alınanların sorgulanması sırasında hayat kadınlarından biri, en iyi müşterilerinin İnter'li oyuncu Adriano olduğunu açıkladı. Bunun yanında telefon kayıtlarından, bir arkadaşının, Adriano adına hayat kadınlarıyla özel bir gece organize edilmesi için işletme sahibi Caicchiolo ile görüştüğünün tespit edildiği bildirildi. Adriano daha önce de bir çok kez gece hayatıyla gündeme gelmiş, adı uyuşturucu skandalına karışmıştı. Olay ile ilgili Adriano veya İnter tarafından henüz bir açıklama yapılmadı. Ederle Amerikan Üssü'nün bulunduğu Vicenza, çok sayıda gece kulübüne ev sahipliği yapıyor.
Cristiano Ronaldo’nun sponsoru olan dev firma, yıldız oyuncunun Inter’e transfer olarak Zlatan Ibrahimovic ile birlikte oynamasını istiyor
Inter, Cristiano Ronaldo’yu renklerine bağlamak için kulüp sponsorlarından, spor giyim devi Nike’ı devreye sokabilir.
Mavi siyahlılar, Manchester United’ın yıldızını, Jose Mourinho’nun da isteği üzerine renklerine katmak istiyorlar.
Portekizli oyuncu, abartı bir rakam karşılığında Real Madrid’e gitmek üzereyken transfer bir anda iptal olmuştu. Transferin iptal olmasının arkasında; İspanyol ekibinin formalarının Adidas olması, Ronaldo’nun sponsorunun ise Nike olmasının yattığı konuşuluyor.
Il Corriere Del Sport’a göre, Nike, hem oyuncular hem de takım üzerinde büyük bir sponsorluk anlaşması için, Ronaldo’yu Inter’e transfer olmaya zorluyor.
Nike bu transfer gerçekleştiği takdirde, pazarlama stratejisi için fayda sağlayacak. Sponsoru olduğu takımda, sponsoru olduğu iki yıldızın olması firmanın oldukça işine yarayacak ve bu yüzden de 2008 Altın Top ödülünü kazanan Cristiano Ronaldo’yu, İtalyan ekibine transfer etmenin peşindeler.
İtalyan kulübünün ana sponsoru Pireli, aynı planları Ronnie için kurmuş ve kesenin ağzını açmıştı. Aynı düşüncede olan Nike da işi ciddiye dökerse, Manchester United’ın yıldız oyuncusunu, siyah-mavi forma içinde görebiliriz.
İspanyol spor gazetesi Marca, Şampiyonlar Ligi’nde salı ve dün yapılan maçlar sonrasında haftanın en iyi ve en kötülerini seçerken, Fenerbahçe’nin kalecisi Volkan Demirel "en kötü futbolcu" olarak gösterildi
Gazete, "Fenerbahçe’yi cezalandıran bir kaleci" başlığı atında listenin en altında yer alan Volkan için, şu yorumu yaptı:
"Hiç şüphe yok ki Luis Aragones’in Fenerbahçesi çok iyi bir dönemden geçmiyor. Türk liginde hemen hemen opsiyonsuz, Şampiyonlar Ligi’nden elendi ve neredeyse UEFA’nın da dışında. Ama bu durumun en büyük suçlularından biri kaleci Volkan Demirel. Porto’nun attığı ilk goldeki hatası inanılacak gibi değil. Ve bu, bu sezonki ilk hatası değil. Salı günkü gibi daha neler var!"
Marca ayrıca, Şampiyonlar Ligi değerlendirmesinde Fenerbahçe’nin teknik direktörü Luis Aragones’in Türk basını tarafından İspanyol futbolcu Daniel Güiza ile ilgili sorulara maruz kaldığını da yazarak, Aragones’in, "Güiza golcü ama şimdi golü bulamıyor" dediğini belirtti.
İspanyol gazetesi, Şampiyonlar Ligi’nden elenmenin ardından Aragones’in çok yoğun bir baskı altında olduğunu ileri sürdü. Öte yandan Marca, Şampiyonlar Ligi’nde haftanın en kötü ismini UEFA Başkanı Michel Platini olarak gösterdi. Atletico Madrid’in PSV Eindhoven’ı 2-1 yendiği maçı seyircisiz oynamasından dolayı Platini’yi sert dille suçlayan gazete, manşetini de "Al bakalım Platini!" şeklinde attı.
‘El Nino’ lakaplı golcü oyuncu Torres, geçen sene kendisini telefonla arayıp Liverpool’a çağıran Benitez’in dalga geçtiğini zannetmiş
Liverpool ile Atletico Madrid arasında haftalarca süren görüşmeler sonunda, Fernando Torres 25 milyon € karşılığında İngiltere’ye gitmişti. Birçok kişi, hatta Torres bile Rafa Benitez’in, La Liga’da çok fazla gol atamamış bir oyuncu için bu kadar çok para vermesine anlam verememişti.
İspanyol golcü, İspanyol teknik adamla yaptığı transfer konuşmasının ardından Liverpool kalecisi Reina’yı arayarak olayın şaka olup olmadığını sormuş. Dün basına yaptığı açıklamada Torres, “ Rafa beni cep telefonumdan aradığında, ilk başta birisi beni işletiyor diye düşündüm. Daha sonra Reina’yı arayıp o numaranın gerçekten Benitez’e ait olup olmadığını öğrendim. O saatten fazla düşünmeme gerek kalmadı ve beklentilerim gerçek olmuştu.” dedi.
Çıktığı 60 karşılaşmada 38 gol atan yıldız golcü, hem Benitez’in kararının yanlış olmadığını hem de kendisinin o parayı niye hak ettiğini göstermiş oldu.
Trabzonspor, uzun süredir peşinde koştuğu Uzungöl Regülatörü ve Hidro Elektrik Santrali ihalesini kazandı. Başkan Şener, projenin yıllık 12 milyon YTL gelir kazandıracağını açıkladı
Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, daha yüksek teklif vererek Uzungöl Regülatörü ve Hidro Elektrik Santrali İhalesi’ni (HES) kazandıklarını açıkladı, “12 milyon YTL’lik gol attık” dedi. Kulübün kurduğu Bordo-Mavi Enerji Elektrik Üretim Şirketi’yle girdiği HES ihalesi, dün Ankara’da DSİ Genel Müdürlüğü’nde yapıldı. Daha önce 4 şirketin yarışacağı açıklanan ihalede 2 firma teklif vermedi. İhale, bu nedenle Trabzonspor’la Intercom adlı şirket arasında geçti. İki şirket arasında yapılan ihaleyi, bordo-mavililer kazandı. Başkan Sadri Şener, kendilerinden sonra geleceklere çok iyi bir gelir bırakacaklarını ifade etti. Şener, şöyle devam etti: “Trabzonspor’un gelirleri, 2 kat artacak. Bu sezon çok iyi bir kadro kurduk. Şu ana kadar da futbolcuların alacaklarının çok büyük bir bölümünü ödedik ve mevcut kadromuzdaki tüm futbolcular bizim oldu. Artık bu proje bittiğinde Trabzonspor, her yıl kolaylıkla zirveye oynayabilecek bir kadro kurabilecek. Kısacası 12 Milyon YTL’lik bir gol attık. Akıllı yöneticilerle kulübün bundan sonra başarılarına başarı katmaması için hiç bir sebep yok.”
‘Sıkıntımız yok’ Projenin yapımının 2 yılda tamamlanacağını söyleyen Genel Sekreter Hasan Yener, “Daha sonraki 3 yılın gelirleri, bu projeyi yaparken kullandığımız kredinin geri dönüşü olacak. Yani toplam 5 yıl sonra Trabzonspor kasasına, yılda en az 12 milyon YTL koyacak. Bu gerçekten çok büyük bir rakam. Şimdi EPDK’nın vereceği onayı bekliyoruz. Gerekli yasal işlemlerin 3 ayda biteceği söyleniyor. Bizim kredi konusunda da herhangi bir sıkıntımız yok. Her şey hazır. Bu tür projeler için bankalar kredi vermek için yarışıyor” dedi.
SİT alanı Başkan Sadri Şener, “Bundan sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) gerekli belgeleri bize teslim ettiğinde projeye başlayacağız. Aslında HES’in yapılacağı yer, SİT alanı olduğu için bu iş riskli. Ancak Trabzonspor, kamu yararına bir şirket olduğu için orada gerekli izinleri kolaylıkla alacaktır. Bu konuda her hangi bir sıkıntımız yok” dedi.
Milan'da yaşadığı sakatlıktan sonra uzun süre sahalardan uzak kalan Brezilyalı yıldız yaptığı açıklamada sakatlığı döneminde çok kilo aldığını ve üstüne uyan kıyafetinin kalmadığını belirtti
32 yaşındaki futbolcu Milan forması giyerken şubat ayında geçirdiği sakatlık sonrası zor günler geçirmiş ve basında kilolu fotoğrafları yayınlanmıştı.
Şu anda boşta olan Ronaldo yaptığı açıklamada: “Daha fazla kilo alamazdım. Üstüme uyan kıyafetim kalmamıştı. Sakatlığım geçmiş durumda ancak şu an kilo problemim var. Kilo vermek işin en zor kısmı” dedi.
Brezilya milli takımında hala görev yapmak istediğini açıklayan efsane futbolcu sözlerine: “Şu anda çok iyi çalışıyorum. Milli takımda oynama hayalim sürüyor. Milli takım benim hayatımın bir parçası. Orada inanılmaz başarılar kazandım” dedi.
Ronaldo açıklamalarına: “Brezilya’da oynamak için önce bir kulüp bulmalıyım. Geçmişime bakıp beni kadroya alacak halleri yok” diyerek son verdi.
Fenerbahçe'nin Avrupa Şampiyonlar Ligi (G) Grubu'ndaki rakiplerinden Arsenal'in kanat oyuncusu Theo Walcott'un omzundan ameliyat edildiği, bu nedenle sahalardan 3 ay uzak kalacağı belirtildi
Arsenal'in teknik direktörü Arsene Wenger, İngiltere Milli Takımı'nda da forma giyen Walcott'un, Almanya ile dün yapılan hazırlık maçı öncesinde omzunun çıktığını hatırlatarak, bugün ameliyat olan oyuncunun, sahalardan 3 ay uzak kalacağını bildirdi.
Bu haberden duyduğu hayal kırıklığını dile getiren Wenger, ''Üzüldüm, çünkü Theo, takımın en önemli oyuncularından biri. Keşke, bizimle antrenman yaparken sakatlansaydı'' dedi.
Olaydan, İngiltere Milli Futbol Takımı'nı sorumlu tutmadığını belirten Wenger, ''Theo kazayla sakatlanmış, bunu kabul ediyorum. Ancak bu gibi durumlarda tazminatı değil, yerine kimi oynatacağınızı düşünüyorsunuz'' diye konuştu.
Trabzonspor'da forma giyerken ülkesine kaçan ve bir daha futbola geri dönmeyen Szymek, yorumcu oldu. Fransız televizyonu Canal + için Polonya Ligi'ni yorumlayan eski Trabzonsporlu futbolcu, ülkesinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Szymek, daha önce de bir radyo kanalında DJ'lik yapmıştı. Polonyalı oyuncu bir daha futbola dönmeyeceğini açıklamış
İşte Szmek'in Yeni Mesleğiyle Çekilmiş Fotoğrafları
Resimleri büyük boyda görmek için üzerlerine tıklayınız
Geçtiğimiz cuma oynanan G.Birliği-Trabzon maçında evsahibi takımın oyuncuları farklı forma ile oynadı; hakem Aydınus atladı
Ligde geçen cuma günü oynanan Gençlerbirliği-Trabzonspor maçında çarpıcı bir olay yaşandı. Başkent ekibinin oyuncularından 4 tanesi; diğer 6'sından farklı bir forma ile sahaya çıktı. Seremoni fotoğrafında açıkça görülen bu farklılık, karşılaşmanın hakemi Fırat Aydınus tarafından fark edilemedi ve maç bu formalarla oynandı. Oysa Aydınus'un Gençlerbirliği takımını uyarıp, herkesin aynı formayı giymesini sağlaması gerekiyordu. Karşılaşma Karadeniz ekibinin 1-0'lık üstünlüğü ile sona erdi.
Süper Lig'in zirvesinde bulunan bordo-mavililer maç eksiğine rağmen elde ettiği 8 galibiyet ile Avrupa'nın süper takımlarını geride bıraktı
Trabzonspor fırtınası sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da esmeye başladı. Yeni bir kadro ile sezona start veren bordo-mavili takım, gösterdiği süper performansla liderlik koltuğunu kimselere bırakmıyor.
Trabzonspor oynadığı 11 karşılaşmada 8 galibiyete imza atarak şampiyonluktaki iddiasını kanıtlarken, başarısıyla Türkiye sınırlarını da aştı. Karadeniz Fırtınası aldığı galibiyet sayısına göre Avrupa'da zirvede bulunan takımlar içinde ilk yedi arasına girdi. Trabzonspor, aynı zamanda Avrupa'nın liderleri arasında en az puan kaybeden ekiplerden biri olarak göze çarpıyor.
Geçen sezon 7. sıradaydı
Trabzonspor, 2007-2008 sezonu 11. haftası sonunda 4 galibiyet, 4 beraberlik ve 3 mağlubiyet alarak topladığı 16 puanla 7. sırada yer almıştı. Aynı hafta sonunda rakip ağlara 14 gol gönderirken, kendi kalesinde 11 gol görmüştü.
Maç eksiğine rağmen
Trabzon böylesine süper bir sezon geçirirken, sadece Avrupa'nın lider takımlarını değil futbolda marka olmuş ekiplerini de solladı. Bordo-mavililer, topladığı 26 puan ile İngiltere'den Manchester United, Arsenal, Aston Villa, İspanya'dan Real Madrid, Villarreal, Fransa'dan Marsilya, Almanya'dan Bayern Münih, Berlin, İtalya'dan Milan, Juventus, Portekiz'den Benfica, İskoçya'dan Rangers, Hollanda'dan Ajax ve Yunanistan'dan Olympiakos'u geride bıraktı. İskoçya, Fransa, İngiltere, Almanya ve İtalya'da oynanan hafta sayısı fazla olmasına rağmen Trabzon 26 puanla üst sıralarda kendine yer bulmayı başardı.
Trabzon'un geride bıraktığı devler
M. United, Arsenal, Aston Villa, Marsilya, Bayern Münih, Hertha Berlin, Milan, Juventus, Benfica, Rangers, Ajax, Olympiakos, Real Madrid, Villarreal
Uruguay birinci liginin liderlik maçı futbol terörüne sahne olunca, federasyon çareyi ligi tatil etmekte buldu
Uruguay birinci liginin liderlik maçı futbol terörüne sahne oldu. Danubio ve Nacional taraftarları maçın bitiş düdüğü ile sahaya girip birbirlerine saldırdı. Federasyon olaylar üzerine ligi tatil etti. Fotoğraf El Pais (Montevideo) gazetesinin web sitesinden alınmıştır Danubio'nun Jardines del Hipodromo Stadı'nda 1-0 kazandığı ve rakibini geçip liderliğe yükseldiği maçta hakemin bitiş düdüğünü çalmasıyla kızgın Nacional taraftarları sahaya girdi.
Nacional taraftarlarının bayraklarını almasına sinirlenen evsahibi Danubio taraftarları da sahaya girince ortalık savaş alanına döndü.
Kızgın taraftarlar birbirlerine demir çubuklarla ve korner direkleriyle saldırırken, kavganın şiddeti giderek artsa da güvenlik güçleri olaylara seyirci kaldı.
Uruguay Futbol Federasyonu (AUF), Danubio-Nacional maçında çıkan olaylar üzerine lige ara verdiğini açıkladı.
AUF'un kararına destek veren Danubio başkanı Arturo del Campo, "sorunun çözümüne geçmeden önce yapılacak ilk iş buydu" dedi.
Uruguay birinci ligi, iki yıl önce bir Cerro taraftarının, Centenario Stadı'nın dışında eşi ve çocuklarının önünde Penarol taraftarlarınca bıçaklanarak öldürülmesindan sonra da haftalarca tatil edilmişti.
Inter’in golcü oyuncusu Zlatan İbrahimovic, ülkesi İsveç’te yılın futbolcusu ödülünü kazandı
Malmö doğumlu futbolcu bu sene 12 lig maçında 7 gol kaydetti. Avrupa Şampiyonası’nda İsveç milli takımı adına da 2 gol attı. 27 yaşındaki yıldız oyuncu ödül sonrası yaptığı açıklamada, “Üçüncü defa bu ödülü almak benim için büyük bir onur. Tarih kitaplarında yerimi alacağımı düşünüyorum.” dedi.
Kariyerinde Juventus, Ajax ve FF Malmö takımlarının formasını giyen golcü oyuncu, ödülünü efsanevi oyuncu Pele’nin elinden aldı. Hem ödülün hem de ödülü veren kişinin çok anlamlı olduğunu vurgulayan İbrahimovic, “Benim için harika bir gündü. Bugün kendimi Pele gibi hissettim.” dedi.
Mısır’ın Al Ahly ekibi 6. Defa Afrika Şampiyonlar Ligi’ni kazandı. Pazar günü oynanan rövanş maçında Mısır ekibi Coton Sport ile 2-2 berabere kaldı
Kahire’de oynanan ilk maçı Al Ahly 2-0 kazanmış ve Kamerun’daki rövanşa bu avantajla gitmişti.Kuzey Kamerun’un Garoua şehrinde oynanan maçı 35 bin futbolsever izledi.
Al Ahly bu şampiyonlukla Afrika’nın en başarılı takımı oldu. Takım daha önce bu kupatı 1982, 1987, 2001, 2005 ve 2006 yıllarında kazanmıştı. Kahire’nin bir diğer takımı Zamalek’in ise beş şampiyonluğu bulunuyor.
Milyon dolarlık para ödülünün yanı sıra Ahly aynı zamanda gelecek ay Japonya’da oynanacak FIFA Kulüpler dünya şampiyonasında Afrika’yı temsil edecek. Al Ahly 2 yıl önce bu turnuvada üçüncü olmuştu.
"600 ile 700 arasında kadınla birlikte oldum". Bu söz, Sampdoria forması giyen 26 yaşındaki Antonio Cassano'nun kitabından alındı
İtalya'nın Sampdoria takımında forma giyen 26 yaşındaki Antonio Cassano, hayatını anlattığı "Herşeyi söylüyorum" adlı kitabında uzun süre polemik yaratacak ifadeler kullandı.
İtalyan gazeteci Pierluigi Pardo tarafından yazılan kitapta Cassano, "En güzel gecem seks ve yemek" derken, "Hayatım boyunca sadece 4 kız arkadaşım oldu, ama maceralarım oldu. 600 ile 700 arasında kadınla birlikte oldum" diye ekledi. Real Madrid'de oynadığı dönemde otelde kaldığını ve daha fazla kadınla beraber olduğunu söyleyen Cassano, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Madrid'de kadınlarla olmak çok daha kolaydı. Otelin en üst katında yaşıyorduk, istediğimizi davet edebiliyorduk. Garson olan bir arkadaşım vardı. Onun görevi, ben seks yaptıktan sonra 3 veya 4 adet kurazan böreklerinden getirmekti. Merdivenlere geliyordu ve değiş doğuş yapıyorduk: Ben kızı veriyordum o da bana yemeği veriyordu."
İtalya'nın güneyindeki Bari kentinde fakir bir ailenin çocuğu olan ve suç örgütleriyle bağlantılı olan arkadaşları bulunan Cassano, "Suçlu biri olma yolunda gidiyordum. Fakirdim, ama asla çalışmadım. Kabul etmem lazım ki hiçbir iş yapmayı da bilmem. 17 yaşıma kadar talihsizce yaşadım ve 9 yıldır da milyoner gibi. Şimdi eşitliği sağlamak için 7 yılım daha var" dedi.
Öte yandan, Roma ve daha sonra Real Madrid'de teknik direktörü olan ve büyük sorunlar yaşadığı Fabio Capello ile arasında yaşadıklarını da anlatan Cassano, Real Madrid'deyken Tarragona'da oynanan bir maçta kendisini tüm ikinci yarı boyunca Ronaldo ile birlikte saha kenarında ısındırdığı için soyunma odasında İtalyan teknik adama "Monopoly'deki paralardan daha sahtesin, b...n birisin" dediğini ifade etti.
Fenerbahçe'nin eski yıldızı Nicolas Anelka, Premier Lig ekiplerinden Chelsea'de gösterdiği performansla ligin sponsoru Barclays tarafından 'Altın Ayakkabı' ödülüne layık görüldü
Premier Lig ekiplerinden Chelsea'de oynadığı futbol ve attığı gollerle dikkat çeken Fenerbahçe'nin eski yıldız Fransız golcü Nicolas Anelka'ya başarısının mükâfatı gecikmedi. Premier Lig'in ana sponsoru Barclays, 'Altın Ayakkabı' ödülüne bu sezon 10 golü bulunan Anelka'yı layık gördü.
Anelka, Portsmouth, Stoke City, Aston Villa, Hull City, Sunderland (3), Blackburn Rovers (2) ve FC Girondins Bordeaux'yla oynadıkları Şampiyonlar Ligi maçlarında rakip fileleri sarsma başarısı göstermişti.
Fransa Milli Takımı'nda da top koşturan Anelka, 53 kez çıktığı milli forma altında 12 gol kaydetme başarısı gösterdi. Anelka, kariyerine Paris Saint Germain'de başladıktan sonra Arsenal, Real Madrid, Liverpool, Manchester City, Fenerbahçe, Bolton Wanderers ve son olarak Chelsea'de forma giydi.
İNGİLİZ futbol takımı Manchester United’ın yıldız oyuncusu Christiana Ronaldo’nun eski sevgilisi Nereida Gallardo, açtı ağzını yumdu gözünü
Portekizli oyuncunun tüm kirli çamaşırlarını anlatan Nereida, “Ronaldo kendini beğenmiş biri, narsistin (kendine takan kişilik) önde gideni. Evinin her yerinde aynalar var. Sürekli kendisini izler, durur. Tüm vücudunu günde iki kez kremleyip pürüzsüz hale getirir. Tüy dökücü kremler de kullanır. Forma numarasını da evinin her köşesinde görebilirsiniz. Kapıda, kahve fincanlarında, aynalarda, masada... Ayrıca, ödlek herifin teki. Benimle yüz yüze görüşemedi, bir cep telefonu mesajıyla terk etti. Ronaldo kimseye âşık olamaz, çünkü kendine âşık” dedi.
Rus futbolunun son yıllardaki en büyük yıldızı ve ''Euro 2008''de Rusya'nın yarı finale çıkmasında en büyük pay sahibi olan Andrei Arshavin, kulübü Zenit'e kendisini satması için rest çekti
Özellikle Euro 2008'den sonra Barcelona, Tottenham, ve Chelsea gibi kulüplerden resmi teklifler alan Arshavin, Zenit'in bu kışa kadar gitmesine izin vermemesi halinde ''sadece kağıt üzerinde'' bu takımın oyuncusu olarak kalacağını söyledi.
Arshavin, Rus Sport Ekspress gazetesine yaptığı açıklamada, ''Bir futbolcu sahaya çıktığında oynamamazlık edemez. Zenit için elimden geldiğince en iyi şekilde oynamaya çalıştım. Ancak 4 ay önce kulüp başkanına takımda daha fazla kalmak istemediğimi ilettim. Bunu bir kaç kez kendisine söyledim. Ne yazık ki ya sözlerim duyulmadı ya da ciddiye alınmadı'' dedi.
Tek sorunun Zenit'in transferi konusunda makul bir fiyat belirlemesi olduğunu kaydeden Arshavin, eğer bu fiyat belirlenirse Zenit'ten ayrılacağını kaydederek, ''Eğer bu makul fiyatı belirlemezlerse ben yine Zenit'in listesindeki bir futbolcu olacağım ama bu sadece kağıt üzerinde kalacak. Gelecek yıl burada oynamayacağım. Bu bir ultimatom değil, sadece olaylara karşı doğal bir tepki'' diye konuştu.
Kulübüyle her zaman bir uzlaşı noktası bulabileceğine ve iyi şartlarda ayrılacağına inandığını ifade eden Arshavin, ''Ancak bu durum böyle sürmeye devam ederse, bu konudaki inancım giderek azalacak. Görünen o ki çatışma olmadan bu ayrılık gerçekleşmeyecek. Böyle bir şeyi arzu etmediğim konusunda Tanrı şahidimdir'' dedi.
Kulüpte kaldığı 4 ayın işkence gibi olduğunu belirten Arshavin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Eğer kulüp beni bu kış bırakmazsa, ben de gidip daha fazla oynayamam. Ben sadece dürüst davranıyorum. Büyük bir sopayla yere fırlatıldığınızda bunu görmezden gelemezsiniz. Bunu kafanızdan hiç bir zaman çıkaramazsınız. Eğer daha fazla oynamak istemiyorsam bunu söylerim. Eğer Zenit ile gelecek yıl yollarımız ayrılmazsa bu söylediklerim yaşayacağımız şeylerdir.''
Milli futbolcu Fatih Tekke'nin de formasını giydiği Rus gaz devi Gazprom'a ait Zenit futbol kulübü, 27 yaşındaki Arshavin için gelen 26 milyon dolarlık teklifi yetersiz görerek kabul etmemişti. Zenit'in altyapısından yetişen Arshavin'in futbol kariyerinde sadece Zenit bulunuyor.
Zenit'in Hollandalı Teknik Direktörü Dick Advocaat da yaptığı açıklamada, Arshavin ayrılmak istiyorsa kulübün de gitmesine izin vermesi gerektiğini belirterek, ''Futbolcumuz ve kulüp arasında 10 Kasım'da Real Madrid ile yapacağımız Şampiyonlar Ligi karşılamasından sonra bir görüşme olacak. Bu konuda ortak bir karar alınacak'' demekle yetindi.
İngiliz Tottenham Kulübü'nün 1 Ocak'ta başlayacak ara transfer sezonunda Arshavin'i alabilmek için yeni bir girişimde bulunacağı belirtiliyor.
Almanya Birinci Futbol Ligi'nde yapılan 12. hafta karşılaşmasında Werder Bremen, deplasmanda Bochum ile 0-0 berabere kalırken hakem Deniz Aytekin Mesut Özil'i kırmızı kartla oyundan attı. Başarılı hakem bu hareketiyle bir anda Almanya'da gündeme oturdu. Aytekin Malkaralı bir işçi ailesinin çocuğu aynı zamanda
Almanya Birinci Futbol Ligi'nde yapılan 12. hafta karşılaşmasında Werder Bremen, deplasmanda Bochum ile 0-0 berabere kalırken hakem Deniz Aytekin Mesut Özil'i kırmızı kartla oyundan atmıştı. Başarılı hakem bu hareketiyle bir anda Almanya'da gündeme oturdu. Cesurca verdiği kararlardan dolayı övgüyle söz edildi. Deniz Aytekin aynı zamanda Bundesliga'nın ilk Türk asıllı hakemi özeliğini de taşıyor.
80 BİN ALMAN ARASINDAN BUNDESLIGA'YA ADIM ATTI
Malkaralı bir işçi ailesinin çocuğu olan Aytekin 12 yıl önce başladığı hakemlikte basamakları hızla tırmandı. 80 bin Alman hakem arasından en iyi 20 arasına girdi ve Almanya 1. liginde maç yönetmeye başladı. 1978 Nürnberg doğumlu Aytekin, burada işletme fakültesinde okudu ve muzun oldu. Bir alman arkadaşıyla birlikte ihtiyacı olan kişilere avukat bulan bir şirketin de ortaklığını yapıyor. Hakemliğe 17 yaşında bölge alt ligi olan Kreisliga C'de başladı. Başarılı performansı sayesinde her yıl bir üst lige çıktı ve maç yönetmeye başladı. Ve en son bu sezon 27 eylül cumartesi günü Berlin Olimpiyat Stadı'nda Hertha Berlin-Energie Cotbus maçıyla Bundesliga macarasına başladı. Bundesliga'da maç yönetmenin çok güzel bir duygu olduğunu belirten Aytekin, ayrıca Türk kökenli biri olarak da gururlandığını söylüyor. Berlin'de ilk maçına çıkarken heyecanlandığını belirten başarılı hakem, "Dua ettim maça çıktımAma maç başlayınca rahatladımİyi bir maçtı benim açımdan" diyor.
SPOR OTARİTELERİNDEN TAM NOT
Türkiye liglerini zamanı elverdiğince takip ettiğini belirten Deniz Aytekin, "Daha çok Bundesliga maçlarını izlerim" diyor. Almanya Futbol Federasyonu'na bağlı bir hakem olduğunu belirten Deniz Aytekin, "Federasyondan bana gitmemi tavsiye ederlerse gelir Türkiye'de seve seve maç yönetirim" diye konuşuyor. Evli ve biri erkek iki çocuk sahibi olan Deniz Aytekin'in hedefi önce kendini Bundesliga'da ispat etmek, sonra da FIFA kokartı alarak Avrupa'da maç yönetmek. Almanya'daki spor otaritelerinin Aytekin hakkındaki olumlu düşüncelerine bakılırsa bu Türk kökenli hakem için hiç de zor olmayacağa benziyor.
Trabzonspor'un İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u 4-0 mağlup ettiği mücadelede bir gol atıp bir de asist yapan Yattara, maç sonunda Galatasaray'a transfer oldu!.. Nasıl mı?
Trabzonspor'un en popüler oyuncusu durumundaki İbrahima Yattara, saha dışındaki sıradışı kimliğiyle de dikkat çekiyor. Bir ‘Play Station’ tutkunu olduğu bilinen Gineli’nin Belediyespor karşılaşmasından sonraki adresi de bu yöndeydi. Oyuna sonradan girip bir gol atıp bir de asist yapan yıldız futbolcu, soluğu yakın arkadaşının İstanbul Sefaköy’deki Mediso isimli İnternet Cafesi’nde aldı. Trabzonspor eşofmanlarıyla ve şaşkın bakışlar altında cafeye giren Yattara, hemen oyunun başına oturdu, Trabzonspor’un olmadığı oyunda tercihi Galatasaray’ı seçti. Rakip olarak Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı seçen Yattara, hayranı olduğu Arda ile sanal alemde partner oldu, tüm oyunlardan zaferle ayrıldı! Kendisini zaman zaman oyuna öyle kaptırdı ki, hakeme bile itiraz etti! Fırat Aydınus’un kararlarını beğenmeyen Trabzonsporlu futbolcunun, “Gerçekte de böyle hatalar yapıyor zaten” sözleri etrafındaki kalabalığı gülmekten kırdı geçirdi. Yaklaşık 2.5 saat kadar arkadaşının mekanında kalan Yattara, çıkışta da kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmadı.
6 Kasım 1986’da göreve başlayan İskoç menajer 22 yılda tarihin en başarılı teknik adamlarından biri oldu
22 yıl önce bugün Sir Alex Ferguson, United’da resmi olarak göreve başladı. İskoç hoca Aberdeen’de üç lig şampiyonluğunun yanı sıra UEFA Kupası’nı da kazanmıştı.
Ferguson’un kırmızı şeytanlardaki ilk kupası 1990’da FA Cup ile geldi. Daha sonrasında bu kupayı toplamda beş defa kazandı.
Buna karşılık Ferguson’un ilk lig şampiyonluğu 1993’te geldi. Sonrasında ise tam bir hegemonya kurdular ve toplamda 10 şampiyonluk kazandılar.
Takım Ferguson yönetiminde biri 1999’da diğeri geçen yıl olmak üzere iki Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazandı.
Bu önemli başarıların yanı sıra Sir Alex, iki Lig Kupası, 8 Community Sheild, bir UEFA Kupası, bir Süper Kupa ve bir de Kıtalararası Kupayı müzesine götürdü.
Alex Ferguson, İngiliz futboluna verdiği hizmetler sayesinde 1999 yılında şövalye ilan edildi ve “Sir” ünvanını aldı.
2006 Dünya Kupası finalinde Zinedine Zidane'nin kafa attığı Inter'in defans oyuncusu Marco Materazzi, bu hareketiniden para da kazandı
Daily Mail gazetesi, final maçından hemen sonra Materazzi'nin Zidane'ye, 'Teröristin çocuğu' dediğini, bunun üzerine Fransız yıldızın, İtalyan futbolcuya kafa attığını yazmıştı.
Materazzi ise önce masum olduğunu belirtmiş, ancak bir süre sonra 'Evet kız kardeşine küfür ettim' diyerek itirafta bulunmuştu.
İtalyan futbolcu hiçbir şekilde ırkçı bir sözcük kullanmadığını da ifade ederek, İngiliz Daily Mail gazetesine dava açacağını kaydetmişti.
Bu davanın sonucu bugün belli oldu ve Materazzi davada haklı bulundu.
Daily Mail'in İtalyan futbolcuya tazminat ödemesine karar verilirken, İngiliz gazetesi suçlarını kabullenerek, temyize gitmeyeceklerini açıkladı.
2006 Dünya Kupası finali İtalya - Fransa arasında oynanmıştı. Karşılaşmanın uzatma dakikalarında Zidane, Materazzi'ye kafa atarak, kırmızı kartla oyun dışı kalmıştı.
Eskişehirspor'da forma giyen Serdar Özbayraktar’ın başı dünyanın en fazla rağbet gören internet sitelerinden biri olan FaceBook.com ile derde girdi
Eskişehirspor Genel Menajeri Kerem Atılmaz, futbolcuları Serdar Özbayraktar’ın Facebook’ta üyeliğinin bulunmadığını söyledi.
Atılmaz, yaptığı açıklamada, Serdar Özbayraktar’ın adını ve fotoğrafını kullanarak internetteki sosyal ağ sitesi Facebook’a üye olan bir kişinin oyuncuya ve kulübe rahatsızlık verdiğini belirtti.
Tanımadığı kişinin Serdar adına üyelik açtığını ifade eden Atılmaz, şöyle konuştu:
"Söz konusu kişi Serdar’ın cep telefonu numarasını da verip farklı yerlerde randevular veriyormuş. Bu yüzden tesislere gelen veya telefonla arayıp (neden randevu yerine gelmedin) diye Serdar’a sitem eden kişilerle karşılaşıyoruz. Bu durumu üç gün önce tesislere gelen kişilerden öğrendik. Konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk. Futbolcumuz Serdar’ın Facebook’ta üyeliği yok. Taraftarımız bunun bilincinde olsun."
Kariyerine Amerika'da Los Angeles Galaxy takımında devam eden Dünyaca ünlü İngiliz futbolcu David Beckham ve eşi Victoria Beckham'ın yardımcıları hırsızlıktan yakalandı
Ünlülerin eski eşyalarının açık arttırma ile internette satışa sunulduğunu duyan Tony and Jackie Adams çifti ‘Beckham'ın eski futbol ayakkabıları ve Victoria'nın kendine ait tasarımlarının da orada olabileceği konusunda uyardılar. Durumdan endişelen Beckham çifti şüphelenerek eski eşyalarını koydukları yere baktı ve yerinde bulamadı. Korktukları şey başlarına gelmişti Eşyaları nette satışa sunulmuştu.
Yakın bir arkadaşları, "Adams çifti Beckham'ları özel eşyalarının nette gördüklerini söyleyerek uyardı. David nette eBay sitesine baktığında bazı parçaları tanıdı ve bu parçaların evde ki yerinde olmadığını fark etti. Evin dışını da aradılar ve kayıp eşyalarının nettekiler ile aynıları olduğunu anladılar. Beckham hemen polisi aradı " dedi.
Yetkililer, ev çalışanı Eric and June Emmet çiftini kefalet ödenmesi karşılığı salmak üzere tutukladılar. Beckham çifti, 10 yıldan fazla süredir birlikte çalıştıkları Emmet çiftinin yaptıklarına inanamadılar.
Yakın arkadaşları "David ve Victoria büyük bir travma geçirdiler. Victoria çok ağladı. Bu devirde kimseye güvenmemeleri gerektiğini anladıklarını söylediler. Bir başkasına nasıl güvenebileceklerini düşünüyorlar." dedi.
Futbol sahalarında hakemlerin konumları ve onlara yapılan davranışlar gerek ülkemizde gerekse dünyada büyük bir tartışma konusu olurken Çin'de yaşanan bir olayın cezası büyük yankı uyandırdı
Çin'de oynanan bir futbol maçında hakemin takım arkadaşına ikinci sarı kartı ardından da kırmızı kartı göstermesini kabullenemeyen iki futbolcu maçın hakemine saldırdı. Hakemi darp eden futbolcular ise futbol tarihinin en ağır cezalarından birisine çarptırıldılar. Hakeme saldıran futbolculardan birisi 10, diğeri ise 5 yıl müsabakalardan men cezasına çarptırıldılar.
Asya Futbol Konfederasyonu'nun (AFC) resmi İnternet sitesinden yapılan açıklamada, olayın Huantai Classic FC ile Zibo Industrial Isntitution (ZII) takımları arasında 18 Ekim'de oynanan karşılaşmada meydana geldiği bildirildi. Açıklamada, maçın orta hakeminin Zhou Peillin adlı futbolcuya ikinci sarı kartını gösterdikten sonra ZII'den takım arkadaşları Zhang Don ve Jiang Wei'nin saldırısına uğradıkları ifade edildi. Maçın 4. hakemi ise olayla ilgili raporunda, orta hakemin Zhou Peillin'e ikinci sarı kartı göstermesinin ardından Jiang'ın hakeme tekme atamaya başladığını takım arkadaşı Zhang'ın ise hakemin sarı ve kırmızı kartlarını elinden aldığını yazdığı ifade edildi.
Yaşanan olayların ardından ZII takımı sahayı terk ederken hakem de maçı iptal etmek zorunda kaldı. Acil olarak toplanan Zibo City Bölgesel Lig Federasyonu ZII Kulübüne para cezası verirken Huantai'yi ise 3-0 hükmen galip ilan etti. Ancak cezaların en ağır olanı ise hakeme saldıran futbolculara kesildi. Olayda hakeme tekme atan futbolcuya 10 yıl, kartlarını alan futbolcuya ise 5 yıl müsabakalardan men cezası verildi.
Yaşanan gelişmeler üzerine bir açıklama yapan Zibo Bölgesel Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Wang Xuejun, "Bu tür olaylara asla müsaade etmeyeceğiz. Birisi kötü davranışlarda bulunursa ve sportmenliğe saygı göstermezse futbolun fair-play ruhuna aykırı davranırsa mutlaka cezasını görecektir. Biz ligimizle gurur duyuyoruz. Bundan sonra herkes hareketlerine dikkat etmelidir" dedi.
Zibo Bölgesel Futbol Ligi, AFC'nin Çin'de tüm kategorilerde futbolun gelişmesi için yürüttüğü Çin Zibo Vizyon Projesi'nin bir parçası konumunda.
9 Kasım'da oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray derbisi öncesinde ortam ısınmaya başladı
Fenerbahçe'nin taraftar sitelerinden olan fenerbahce.com sitesinin açılışına işte bu resmi koyarak 6 Kasım 2002 günü oynanan ve Fenerbahçe'nin 6-0 kazandığı maça hatırlatmada bulundu.
6 Kasım 2002'de oynanan maçta Fenerbahçe'nin gollerini Tuncay, Ortega, Serhat (2), Ceyhun ve Ümit Özat atmıştı.
NOT: Resim fenerbahce.com isimli internet sayfasından alınmıştır.
6 yıl boyunca oynadığı her maçı kaybeden Doğu Timor ilk puanını Kamboçya'dan aldı
FIFA Dünya Sıralaması'nda en alt basamakta bulunan Doğu Timor Milli Takımı, en sonunda kutlayacak bir başarı yakaladı.
6 yıl boyunca oynadığı bütün maçlardan yenik ayrılan Doğu Timor, yine kendisi gibi kmötü günler geçiren Kamboçya ile 2-2 berabere kalarak tarihindeki ilk puanı almayı başardı.
Doğu Timor Milli Takımı'nın teknik direktörü olan Pedro Almeida yaptığı açıklamada "Hepimiz çok gururluyuz. Bu bizim kaybetmediğimiz ilk maç. Dünya Sıralaması'ndaki yerimizden hiç memnun değiliz, umuyorum ki futbolcularımız bu maçta olduğu gibi iyi oynayarak bizi daha yüksek sıralara çıkartacak" dedi.
'Siyah İnci' lakaplı Pele, Maradona'nın Arjantin Milli Takımı'nın başına geçmesini değerlendirdi
Brezilya medyasına konuşan dünya futbolunun unutulmaz ismi Pele, "Büyük yıldızlar, büyük oyuncular, genellikle mükemmel teknik adamlar olamazlar. Bazen de bir futbolcu iyi bir kariyere sahip değildir ama mükemmel bir teknik adam olur" dedi. Pele, buna karşın Maradona'nın başarılı olacağına inandığını vurgulayarak, "Onun için her şeyin yolunda gitmesini umuyorum" diye konuştu.
Efsane, 1986 yılında Arjantin'e Dünya Kupası'nı kazandıran teknik adam Carlos Bilardo'nun da Maradona'ya danışman olmasını olumlu karşıladığını ifade ederek, "Bilardo, futbolu biliyor. Eğer Maradona, Bilardo'yu dinlerse her şey yolunda gider. Maradona teknik adamlık yolunda çok şey öğrenebilir" dedi.
Boca Juniors'ın başkanı Pedro Pampilio kalp krizi geçirerek 55 yaşında hayatını kaybetti
Boca Juniors'ın başkanı Pedro Pompilio'nun dün kalp krizi geçirerek 55 yaşında hayata gözlerini yumduğu açıklandı.
Evinin çıkışında yere yığılan Pompilio'nun 2011 yılına kadar başkanlık yapması bekleniyordu.
Arjantin Futbol Federasyonu Başkanı Julio Grondona "söyleyecek kelime bulamıyorum, o benim çocuğum gibiydi" diye konuşurken, takımın golcü ismi Martin Palermo ise "Bu habere inanmak gerçekten çok zor, yıllardır kulübün içindeydi ve her türlü ihtiyacımızı gidermişti" dedi.
Alınan son haberlere göre yaşayan efsane Diego Armando Maradona muradına erdi ve görevden alınan Basile'nin yerine getirelerek Arjantin’in yeni teknik direktörü oldu
Buenos Aires haber ajansının haberine göre Diego Maradona bugün yapılan açıklamaya göre Arjantin’in yeni teknik direktörü oldu. Bilindiği gibi Arjantin Futbol Federasyonu bir süre önce teknik direktör Basile’nin görevine son vermişti.
48 yaşındaki Maradona Arjantin’in 1986 yılında Dünya Kupası’nı kaldırmasında attığı gollerle başrol oynamıştı.
Federasyon başkanı Noray Nakis bir süre önce yaptığı açıklamada Maradona’nın Arjantin’in teknik direktörü olmasını istiyorum demişti.
Daha önce Boca Juniors’la dört şampiyonluk yaşayan Bianchi, San Lorenzo menajeri Russo ve Arjantin 23 yaş altı milli takımı antrenörü Batista bu görece aday gösteriliyordu. Ama Maradona bu isimlerin arasından sıyrıldı ve hayallerini gerçekleştirdi. Bakalım ‘Tanrı’nın eli’ Arjantin milli takımına bu kez teknik direktörlük koltuğunda arzuladığı başarıları getirebilecek mi?
Sky Sport İtalya’nın haberine göre 50 kadar Roma taraftarı kulübün Trigoria’daki tesislerine giderek olay çıkardı ve oyuncularla tartıştı
26 ekim 2008 tarihinde oyuncular kamp merkezinden çıkmazlarken bir grup taraftar yumurta ve çeşitli objelerle birlikte duvara tırmanıp içeriye girdiler.
Habere göre taraftarlar takım otobüsüne ve bazı oyuncuların arabasına yumurta atarlarken duvarlara da grafittiler çizdiler. Daha sonra da taraftarlar “Çalışın, kendinizden utanın aptal palyaçolar” diye bağırdılar.
Udinese’ye yenilen Roma küme düşme hattının sadece iki puan üzerinde yer alıyor. Polis durumu kontrol altına alırken oyuncular binadan dışarıya çıkamıyorlar. Taraftarlar Francesco Totti ile görüşmek istediklerini söyledi ancak kulüp bu isteği reddetti
Oyuncu sendikası yılın oyuncusu öncesinde yılın en iyi 11’ini belirledi, listede beş İspanyol oyuncu yer alıyor
Geçtiğimiz yılın ödüllerinde ilk üç sırayı alan Messi, Ronaldinho ve Kaka bu sezonun da ilk 11’inde yer alırken Premier League’den dört oyuncu takımdaki yerlerini aldılar.
Bu yılın rüya takımında aynı zamanda Avrupa şampiyonu olan İspanya’nın beş oyuncusu; Casillas, Puyol, Ramos, Xavi ve Torres de yer aldılar. FIFA yılın oyuncusu ödülünün sahibi ise aralık ayında sahibini bulacak. FIFAPro’nun belirlediği ilk 11 şu şekilde:
Iker Casillas (Real Madrid), Sergio Ramos (Real Madrid), John Terry (Chelsea), Rio Ferdinand (Manchester United), Carles Puyol (Barcelona), Steven Gerrard (Liverpool), Kaka (AC Milan), Xavi (Barcelona), Lionel Messi (Barcelona), Fernando Torres (Liverpool), Cristiano Ronaldo (Manchester United).
Real Madrid uzun süredir peşinden koştuğu Manchester United’ın yıldız oyuncusu Cristiano Ronaldo transferinden vazgeçtiğini ifade etti
Real Madrid iki senedir yıldız oyuncu Ronaldo’yu transfer etmek için uğraşıyordu. Bu transfer girişimi iki takım arasında büyük gerginliğe yol açmış, karşılıklı hakarete varan sözler sarf edilmişti. Transfer spekülasyonlarına bir son vermek isteyen Real Madrid başkanı Roman Calderon, Manchester United’ın Ronaldo’yu satmak istemediği sürece, oyuncuya bir daha teklif götürmeyeceklerini belirtti.
Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Calderon “Bu konuda artık konuşmak istemiyorum. Bizden bir daha Ronaldo için bir teklif duymayacaksınız. Geçen sene Manchester’a teklifimizi yaptık. Oyuncuyu satmak istemediklerini belirttiler. Bunun üzerine basında çıkanın tersine yeni teklifler sunmadık.” dedi.
Genç oyuncunun Manchester’da kalmak istemesine saygı duyduğunu ifade eden Calderon “Bence Ronaldo sadece Ocak ayında değil hiçbir zaman takımından ayrılmak istemiyor.” dedi. Mancheter gibi iyi ilişkiler içinde oldukları bir kulübü böyle transfer teklifleriyle rahatsız etmeyeceklerini belirten Calderon “Sadece Manchester oyuncuyu satmak isterse devreye gireriz.” dedi.
Milli Takımlar Teknik Sorumlusu Fatih Terim'in, Türkiye Futbol Federasyonu ile 2012 yılına kadar yaptığı anlaşma Macaristan spor medyasının gündemine oturdu
Son 10 yılda Macaristan'la iki kez aynı gruba düşen Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörlüğünü Fatih Terim yapmıştı. Tüm Macaristan'da çok sevilen Fatih Terim'in dün yaptığı yeni sözleşmeyi Macar medya kuruluşları sayfalarına taşıdı.
Macaristan'ın tek günlük spor gazetesi olan Nemzetisport, ''Fatih Terim 2012 yılına kadar'' başlığıyla verdiği haberinde, ''55 yaşındaki Türk futbol tarihinin en başarılı hocası, 2010 yılına kadar olan sözleşmesini iki yıl daha uzattı, Galatasaray'a 2000 yılında UEFA Kupası'nı kazandıran Terim, milyonlarca avro alacak'' ifadelerine yer verdi.
Hirsarokhu gazetesi ise ''Başarılı kaptan Terim 4 yıl daha ay-yıldızlıların başında'' başlıklı haberinde, ''Fatih Terim'in kıskanılacak maaşı olacak'' diye yazdı. Sporthirado gazetesi de ''Türkiye: Terim 2012 yılına kadar uzatılan anlaşmasını imzaladı'' başlığıyla verdiği haberinde, ''Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ardından bırakacağını söyleyen Türk hoca, sözleşmesini 2012 yılına kadar uzattı. Deneyimli hocayı Türkler bırakmak istemiyor'' bilgisini verdi.
Milan asbaşkanı Galliani, Sky'a yaptığı açıklamada Beckham'ın ocakta Milan'da olacağını resmen duyurdu
Bir saat önce, daha önceden dedikoduları çıkan haber Milan yönetimi tarafından doğrulandı. Takımının maçı için Hollanda'ya hareket etmeden evel Sky'a konuşan Galliani, ocak ayında Beckham'ın Milan'da olacağını açıkladı.
"Biz de onu istiyoruz. Ocak'ta buraya geldiğinde sezon sonuna kadar imza attırmak istiyoruz"
"Bu göstermelik yapılmış bir anlaşma değil, muhteşem bir transfer olacak. Ancelotti ondan hem Serie A'da hem de UEFA Kupası'nda faydalanabilecek"
"Bugün futbol sadece teknik ve taktikten ibaret değil. Dolu stadyumlar ve iyi sponsorlar gerekiyor. Pazar günü maçımıza gelen 65 bin kişiyi kimse yenemez"
"Stadyumları doldurmak için ise Beckham gibi yıldızlar lazım. Ronaldinho ve Kaka da düşünüldüğünde, rüya gibi bir takım olacağız"
İngiliz yıldızın hala LA Galaxy ile kontratı bulunuyor. Fakat görünüşe bakılırsa, Galliani, onu tamamen Milan'a kazandırmanın bir yolunu bulacak.
Adriano Galliani yıldız oyuncu Ronaldinho’nun transfer kararının bir kumar olmadığını, oyuncunun takıma sunacağı katkı ile ne kadar isabetli bir transfer yaptıklarının anlaşılacağını belirtti
Ronaldinho sezon başında Barcelona’dan Milan’a 21 milyon € transfer olmuş, bu transfer bütün dünyada uzun süre konuşulmuştu. Brezilyalı yıldızın son dönemlerinde eski takımındaki kötü performansı yüzünden bu transfer birçok eleştiri almıştı. Bütün eleştirilere rağmen 2004 ve 2005 yılında yılın en iyi oyuncusu seçilen Ronaldinho, Milan ile sezon çok iyi bir başlangıç yaptı.
Transfere gelen tepkilere verilen en iyi cevabın Ronaldinho’nun sahada gösterdiği performans olduğunu ifade eden Galliani “Roanldinho harika bir futbolcu. Takıma katıldıktan sonra gösterdiği gelişme bizi çok sevindiriyor. Onu kadromuza katmaktan hiçbir pişmanlık duymuyoruz.” dedi.
Sezon başında Manchester City’den de ciddi transfer teklifleri alan Ronaldinho İtalyan temsilcisini seçmişti. Sezona kötü bir başlangıç yaptıktan sonra toparlanan Milan’da başkan Galliani Juventus ve Roma’nın durumlarını değerlendirirken “Şuan Juve ve Roma’ya olan şey sezon başında bizim de başımıza geldi. Eminim ki en kısa sürede bu durumu aşıp toparlanacaklardır.” dedi.
Türk Telekom, 2009-2010 sezonundan itibaren beş yıl boyunca Trabzonspor'un ana sponsorluğunu üstlenecek
Türk Telekom'dan yapılan yazılı açıklamada; Türkiye'de sporun evrensel değerlerinin gelişmesine ve dünya standartlarında sporcuların yetiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Türk sporunu destekleyen Türk Telekom'un, grup şirketleri ile birlikte sürdürdüğü sponsorlukları yeniden yapılandırmaya devam ettiği belirtildi. Bu anlaşmaların, Türk Telekom grubunun, takım sponsorluklarını Türk Telekom ve Avea olarak devam ettirme stratejisinin bir parçasını oluşturduğu bildirildi. Türk Telekom, bu stratejinin ilk adımını Galatasaray ana sponsorluğu ile atmıştı.
Turkcell Süper Lig'in 7. haftasında deplasmanda Galatasaray'a konuk olacak olan lider Trabzonspor, İstanbul'un 3 büyük takımı olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ı karşı dış sahada oynadığı maçlarda kayıp bir görüntü sergiliyor
19 Ekim Pazar günü Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray'la karşılaşacak olan Trabzonspor, rakibi karşısında alacağı galibiyetle İstanbul'da oynadığı maçlarda aldığı kötü sonuçlara son verecek bir skor ile sahadan ayrılmak ve liderliğinde sürdürmenin planlarını yapıyor.İstanbul takımları ile oynanan maçlara Trabzonspor camiası ve taraftarı ayrı bir önem veriyor. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş karşısında alınacak galibiyetlerin camia ve bordo-mavili taraftarlar açısından önemi büyük. Karadeniz temsilcisi Trabzonspor, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş ile bugüne kadar dış sahada oynadığı 102 maçta 21 galibiyet alabildi. 53 mağlubiyet alan bordo-mavili takım 28 beraberlik elde etti. Attığı 93 gole karşılık ise kalesinde 163 gol gördü.
Dünya Kupası 1. grup Eleme maçında Arnavutluk’u konuk eden Portekiz evinde beklenmeyen bir beraberlik aldı
Maçın 41. dakikasında kırmızı kart gören Teli Arnavutluk’un on kişi kalmasına neden oldu. İlk yarısı golsüz biten maçta, Nani, Quaresma gibi hücum oyuncularının oyuna dâhil olması da skoru değiştirmedi.
Bu sonuçla gruplara kötü bir başlangıç yapan Portekiz puanını 5’e çıkararak averajla 4. olurken, Arnavutluk aynı puanla 5. sırayı aldı.
Üç maçta 13 gol yiyen Estonya, Türk Milli Takımı karşısında aslan kesildi ve golsüz berabere kalarak rakibinden bir puanı koparmayı bildi. Türkiye bu beraberlikle Dünya Kupası şansını zora sokmuş oldu
İnönü'nde alınan Bosna Hersek galibiyetinin ardından Türk Milli Takımı, Estonya deplasmanına moralli ve kendine duyduğu güvenle gitti.
Fatih Terim Bosna Hersek karşılaşmasında sahaya sürdüğü 11'in hemen hemen aynısını Estonya karşısına çıkardı. 4-1-4-1 dizilimiyle sahaya çıkan Türkiye'nin 11'inde Volkan Demirel, Sabri Sarıoğlu, Hakan Kadir Balta, Servet Çetin , İbrahim Kaş, Mehmet Aurelio, Ayhan Akman, Kazım Kazım, Arda Turan, Nuri Şahin ve Halil Altıntop yer aldı.
25. Dakikada Halil Altıntop kaleciyle karşı karşıya kaldı. Ancak Halil, maçın en net pozisyonlarından birisini kaçırdı ve topu auta attı.
Oyunun tek forvette kilitlendiğini gören Fatih Terim, 36. dakikada Nuri Şahin'i oyundan alarak yerine Mevlüt'ü aldı ve klasik 4-4-2'ye geçti.
43. dakikada ise Oper, Volkan'la karşı karşıya kaldı. Oper, topu köşeye vurmak isteyince top dışarı çıktı.
İkinci yarıya Türk Milli Takımı daha hırslı ve arzulu başladı. Grupta şansını yüksek tutabilmek için bir galibiyete ihtiyacı olduğunu bilen Türk oyuncular golü daha çok düşünen taraf oldu.
Fatih Terim, 61. dakikada Ayhan'ı oyundan alıp yerine Yusuf'u sokarak rakibi çözmeye çalıştı. Ancak Yusuf'un iyi niyetli çabası oyuna katkı sağlayamadı.
73. dakikada Kazım'ın yerine Uğur Boral'ın girerken Türkiye'nin kanatları değişmiş oldu.
79. Dakikada Yusuf ceza alanında yakaladığı çok net pozisyonda topu üstten auta göndererek Türkiye'nin umutları da tükenmiş oldu.
Son 10 dakikada oynanan baskılı oyun golün gelmesine yetmedi ve Türkiye sahadan 1 puanla ayrılmış oldu.
Bu galibiyet ilaç gibi geldi! 2010 Dünya Kupası elemeleri 5. Grup mücadelesinde A Milli Takımımız bir çok yıldız oyuncumuzun eksikliğine rağmen Bosna Hersek'i 2-1 mağlup etti
İnönü Stadı'nda ilk yarısı Bosna'nın 1-0 üstünlüğü ile sona eren karşılaşmada ikinci yarıdaki mükemmel oyunumuz ile galibiyeti almasını bildik. Ay-Yıldızlı takımımızın golleri 51. dakikada Dzeko'nun ters kafa vuruşu ve 66. dakikada Mevlüt'ten gelirken, Bosna'nın tek golü 27. dakikada Dzeko'dan geldi.
Grubumuzdaki son maçta Belçika ile Kadıköy'de berabere kalan Milli Takımımız, Bosna-Hersek'i devirerek moral kazandı. Bu galibiyet ile üçüncü maçımız sonunda puanımızı 7'ye yükselttik. Bosna-Hersek ise 3 puanda kaldı. Bir çok önemli oyuncumuzdan yoksun çıktığmız mücadelede aldığımız üç puanı taraftarlarımız da büyük bir coşku ile kutladı.
KLASİK ZAAFIMIZ HORTLADI... Duran top zaafımızı bir türlü önleyemiyoruz. Belçika maçından sonra Bosna-Hersek mücadelesinde de duran toptan kalemizde golü gördük. İbrahim Kaş'ın gereksiz bir faulü ile Bosna-Hersek serbest vuruş kazandı. Dakikalar 27'yi gösterdiğinde ceza sahamıza gelen kavisli ortada kaleci Volkan hatalı bir çıkış yaptı, Dzeko kafayı vurdu ve topu ağlarımıza gönderdi. 0-1.
SABRİ, DZEKO'YA ATTIRDI... Sahanın en iyi oyuncusu olarak ön plana çıkan Sabri Sarıoğlu, Bosna karşısındaki ilk golümüzün yaratıcısı oldu. 51. dakikada kazandığımız serbest vuruşta topun başına geçen Sabri, kaleye doğru mükemmel bir orta kesti, Arda ile birlikte kafa topuna yükselen Bosna Hersek'in ilk golünü atan Dzeko ters bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderdi. 1-1.
MEVLÜT EN SONUNDA... Bosna karşısında sayısız pozisyondan yararlanamayan Mevlüt Erdinç, 66. dakikada takımımızı öne geçiren golü attı. İlk goldeki gibi Sabri ile kullandığımız serbest vuruşta ceza sahası içinde Servet kafayı vurdu, kaleci Hasagiç'ten dönen topu Mevlüt Erdinç yakın mesafeden kafa ile ağlara gönderdi. 2-1.
İLK YARIYA İYİ BAŞLAMIŞTIK... Önemli oyuncularımızın yokluğuna rağmen, Bosna-Hersek karşılaşmasına çok iyi başladık. Kanatları Arda ve Sabri ile çok iyi kullananan Ay-Yıldızlı takımımız, Batuhan ve Mevlüt'e sayısız orta yaparak gol bulmaya çalıştı. Bosna Hersek ise oyunu kendi yarı sahasında kabul etti. Nadir geliştirdiği kontra ataklar ile gol bulmaya çalışan Bosna, duran bir topta golü buldu. Bosna golünden sonra yine ataklarımız devam etti. Mevlüt ile önemli pozisyonlardan yararlanamayan takımımız, Batuhan'ın talihsiz sakatlığı ile mecburi bir değişikliğe gittik. İlk yarının son 5 dakikasında beraberlik golü için Bosna kalesini adeta ablukaya aldık ama bu çabalarımız beraberlik için yeterli olmadı.
İKİNCİ YARIYA FIRTINA GİBİ BAŞLADIK... İlk yarıyı 1-0 geride kapatan Milli Takımımız, ikinci yarıya fırtına gibi başladı. Henüz ikinci yarıda 20. saniye geride kalmıştı ki Arda ile çok net bir fırsattan yararlanamadık. Bu pozisyon gelecek gollerimizin habercisiydi adeta. İlk golümüz için de çok fazla beklemedik 51. dakikada eşitliği yakaladık. Bu golün moraliyle Bosna kalesini 10 dakika boyunca yoğun baskı altına aldık. Bu baskı golü getirmedi. Tam oyunda tempo düştü denilen dakikada yine bir duran topta ikinci golü bulduk. Öne geçtikten sonra da ataklarımız eksik kalmadı. Bosna-Hersek ise ikinci yarıda neredeyse hiç bir varlık gösteremedi. Defansta yaptığımız hatalar ile bir-iki pozisyon bulan Bosna, neyse ki bu fırsatlardan yararlanamadı. Teknik Direktörümüz Fatih Terim, son 10 dakikaya girilirken, topu ayağında tutması için deneyimli oyuncumuz Yusuf Şimşek'i oyuna alırken, Mevlüt Erdinç'i kenara aldı.
SABRİ YILDIZLAŞTI... Sakatlığı nedeniyle uzun süredir Galatasaray'da formasından uzak kalan Sabri Sarıoğlu, Bosna-Hersek karşılaşmasının en etkili ismi olarak öne çıktı. Attığımız iki golde de payı olan Sabri Sarıoğlu, savunmada da yaptığı kritik müdahalelerr ile tribünlerden alkış aldı.
BEKLENEN 11'İMİZ SAHADA... Sayısız sakat oyuncumuzun olması Bosna-Hersek karşılaşması öncesinde teknik direktörümüz Fatih Terim'i sıkıntıya soktu. Kadro oluşturmakta zorlanan Terim, maç öncesinde mevcut kadro içinden ideale yakın bir 11'i sahaya sürdü. Kalede Volkan, savunmada Servet, İbrahim Kaş, Sabri ve Hakan Balta dörtlüsüne şans veren Terim, orta sahada Mehmet Aurelio, Kazım, Arda ve Ayhan ileri uçta ise Batuhan ve Mevlüt ikilisini görevlendirdi.
BATUHAN'IN ŞANSSIZLIĞI... Fatih Terim'in güvendiği genç forvetimiz Batuhan karşılaşmanın 38. dakikasında şanssız bir şekilde rakibiyle girdiği ikili mücadelesinde sakatlanarak yerde kaldı. Omzu çıkan genç oyuncu, yerini bir dakika sonra Nuri Şahin'e bırakmak zorunda kaldı.
MEVLÜT SAÇ-BAŞ YOLDURTTU, SONUNDA ATTI... Fransa'da attığı goller ile adından sıkça söz ettiren Mevlüt Erdinç'in, Milli Takımımız adına da golünü attı. Bosna-Hersek karşılaşmasında bir çok uygun pozisyona giren genç oyuncumuz, kaçırdığı golleri ile hepimize saç-baş yoldurttu ancak sonunda takımımızı öne geçiren golü attı.
MAÇTAN DAKİKALAR (İLK YARI) 12. dakikada Arda'nın soldan ortasında Servet, ceza sahasında kafayla vurdu, top az farkla yandan dışarı gitti. 13. dakikada A Milli Futbol Takımı'nın atağında Arda'nın ceza sahası dışı sağ çaprazından sert şutunda defansa çarpan top, az farkla yandan auta çıktı. 15. dakikada Sabri'nin ceza sahası dışından sert şutunda top az farkla üstten auta çıktı. 16. dakikada Misimovic'in uzaktan sert şutunda top az farkla auta çıktı. 27. dakikada Misimovic'in soldan kullandığı serbest vuruşta, ceza sahasına yapılan ortada Dzeko iyi yükselerek topu kafayla ağlara gönderdi. 0-1 40. dakikada Sabri'nin ceza sahasına ortasında Servet'in kafayla indirdiği topa ceza yayı üzerinden Mevlüt gelişine vurdu. Yerden gelen topu kaleci Hasagic, yatarak kontrol etti. 44. dakikada Hakan Balta'nın soldan ortasında ön direkte Mevlüt'ün aşırtma kafa vuruşunda top üstten auta çıktı. 45. dakikada Sabri'nin sağdan kullandığı kornerde ceza sahası içinde yaşanan karambolde önce Mevlüt, ardından Arda ve Aurelio topa vuramayınca, defans topu uzaklaştırdı. MAÇTAN DAKİKALAR (İKİNCİ YARI) 46. dakikada sağdan hareketlenen Sabri'nin ceza sahasına yerden gönderdiği topa arka direkte Arda vuramadı. 51. dakikada ceza sahası dışından kazanılan serbest vuruşu Sabri kullandı. Sabri'nin ceza sahasına yaptığı ortada, Dzeko'nun ters kafa vuruşunda top ağlarla buluştu. 1-1 55. dakikada Sabri'nin sağdan kullandığı kornerde ceza sahası içinde yaşanan karambolde Aurelio'nun vuruşunda kaleci Hasagic, topu çizgiden çıkardı. 66. dakikada Sabri'nin uzun ortasında ceza sahası sağ çaprazında Servet'in kafa vuruşunda topu Hasagic tokatladı. Boşta kalan topu Mevlüt kafayla ağlara gönderdi. 2-1 74. dakikada Kazım'ın pasıyla topla buluşan Halil, şık bir hareketle rakibinden sıyrıldıktan sonra sağdan ceza sahasına girdi. Halil'in yerden sert şutunda kaleci Hasagic, topu kontrol etti. 77. dakikada Halil'in sol çaprazdan sert şutunda kaleci Brasnic, topu iki hamlede kontrol etti.
STAT: BJK İnönü HAKEMLER: Viktor Kassai, Gabor Eros, Tibor Vamos (Macaristan) TÜRKİYE: Volkan, Sabri, Servet, İbrahim Kaş, Hakan Balta, Kazım, Aurelio, Ayhan (Halil dk. 64), Arda, Batuhan (Nuri dk. 39), Mevlüt (Yusuf dk. 79) YEDEKLER: Tolga Zengin, Serdar Kurtuluş, Aydın, Caner TEKNİK DİREKTÖR: Fatih Terim BOSNA HERSEK: Hasagic (Brasnic dk. 75), Spahic, Radeljic, Damjanovic, Berberovic, Salihovic, Muratovic (Pjanic dk. 81), Rahimic, Ibricic (İbisevic dk. 64), Misimovic, Dzeko YEDEKLER: Vladavic, Muslimovic, Mravac, Bartolovic TEKNİK DİREKTÖR: Miroslav Blazevic GOLLER: Dzeko (dk. 27 ve 51 k.k.), Mevlüt (dk. 66) SARI KARTLAR: Kazım (Türkiye), Radeljic, Pjanic (Bosna Hersek)
Gullit, Milan'dan ayrılmasından 15 sene sonrasında eski kulübüne geri döndü
Eski forvet oyuncusu Milan’a katıldı fakat futbol takımına değil.
Gullit, kulüp için kuzey Avrupa’da yeni yetenekler arayacak. Adriano Galliani ve spor direktörü Ariedo Braida ile görüşen eski futbolcu bu teklifi kabul etti.
Carlo Ancelotti’nin de yakın arkadaşı olan Gullit, kupa müzesini gezdi, eski fotoğraflara baktı.
İki hafta Jose Mourinho yılda 14 milyon avro kazandığını söylemiş, ancak kulüp bunu inkar etmişti. Corriere Dello Sport gazetesi, Portekizli'nin söylediği ücretin doğru olduğunu ortaya çıkardı
Mourinho’nun ne kadar kazandığı çizmede tartışma konusuydu. Corriere gazetesi, teknik direktörün üç sezon için 22 milyon avroluk imza attığını, bu bedelin vergisiz ancak net kazancı olmadığını yazdı.
Inter, Mourinho’ya iki yıl için yıllık vergi sonrası 5.2 milyon avro ödeyecek, bu da vergi öncesi 10.5 milyon avroya tekabül ediyor.
Son yılında ise kesintiler sonrası Mourinho 6.2 milyon avro kazanacak. Bu rakamlara sponsor hakları ve primler dahil değil.
Eğer Mourinho ligi kazanırsa 3 milyon avro kazanacak. Şampiyonlar liginin kazanılması halinde prim bunun iki katı olacak.
İtalyan spor gazetelerinin bu rakamları hesaplamasının ardından Mourinho’nun yılda 14 milyon avro kazandığını ortaya döktüler.
Bundesliga'da 7. hafta mücadelesinde Bayern Münih, sahasında Bochum ile berabere kaldı. Bochum'un ilk golünü Sinan Kaloğlu kaydetti. Leverkusen ise kendi sahasında Hertha Berlin'e 1-0 ile boyun eğdi.
Bayern Münih 3-3 Bochum
Maça hızlı giren ev sahibi ekip, 16. dakikada Van Buyten'in, ceza sahasında yerden vuruşuyla 1-0 öne geçmeyi başardı.
29. dakikada Azaouagh'dan aldığı pasla topla buluşan Sinan Kaloğlu, sol ayağıyla yerden sol köşeye vurarak maça denge getirdi.
İlk yarının ilk uzatma dakikasında, Klose'nin kafa pasıyla ceza sahasında topla buluşan Ze Roberto, sol ayağıyla sağ alt köşeye düzgün bir vuruş yaptı ve böylelikle Münih ekibi, ilk yarıyı 2-1 önde kapattı.
68. dakikada Toni'nin pasıyla yine ceza sahasında buluşan Ze Roberto, bu sefer sol köşeden topu ağlarla buluşturdu ve farkı ikiye çıkardı.
Pes etmeyen Bochum, 83. dakikada farkı tekrar bire indirdi. Sinan Kaloğlu'nun ara pasına hareketlenen Dabrowski, dar açıdan güzel bir vuruşla golü buldu.
Golden hemen iki dakika sonra, yine Sinan'ın ortasını kafasıyla tamamlayan Grote, maçın skorunu ilan etti.
Leverkusen 0 - 1 Hertha Berlin
Maça hızlı başlayan ev sahibi ekip, ilk 10 dakikada Barnetta ile iki pozisyondan yararlanamadı.
İlk yarının tümünde oldukça üstün bir oyun sergilemesine rağmen, kırmızı siyahlılar gol atmayı başaramayınca ilk yarı 0-0 sona erdi. Berlin adına Voronin 33. dakikada bir pozisyona girdiyse de, bundan da sonuç çıkmadı.
İkinci yarıya da hızlı başlayan Leverkusen, Helmes'le arka arkaya pozisyonlar bulmaya başladı. 60. dakikadan itibaren maçın temposu biraz düştü.
89. dakikada gelişen bir Berlin kontratağında, Frederich'in ara pasında topla buluşan Voronin, ceza sahasının sol köşesinden kalenin sağ köşesine yaptığı vuruşla deplasman ekibine üç puanı getirdi.
Türk spor tarihinin en köklü kulüplerinden biri olan, 105 yıldır formasında siyah-beyaz renkleri kullanan Beşiktaş Spor Kulübüne, renk uzmanından “enerji gücünü artırması” için “renklerini değiştir” önerisi geldi.
Yurt içi ve yurt dışında uzun yıllar araştırmalar yapan Renk Center Psikolojik Danışmanlık Eğitim Merkezi'nin sahibi renk bilimci Metin Yahya Üster yaptığı açıklamada, Beşiktaş'ın simgesi haline gelen siyah ve beyazın aslında birer renk olmadığını öne sürdü.
BİZE GÖRE BEŞİKTAŞ'TA RENK YOK
“Bize göre Beşiktaş'ta renk yok. Çünkü siyah ve beyaz renk literatüründe renk olarak kabul görmüyor” diyen Üster, beyazın, renkleri meydana getiren bir çıkış noktası, siyahın ise renklerin kaybolduğu karanlık bir alan olduğunu ifade etti. Üster, renk biliminin meydana gelişinde beyazın anaç olarak doğurgan bir renk potansiyeline sahip, temizlik, şeffaflık ve romantizm salgılamasına rağmen beyazda aktif bir güç olmadığını söyledi.
RENKLER BİR KULÜBÜN SAHİP OLDUĞU ENERJİ POTANSİYELLERİDİR
Üster, siyahta ise ölümü getiren, matemle iç içe olan, olumsuzluğu salgılayan bir enerji olduğunu savunarak, şöyle konuştu: “Bize göre Beşiktaş'ta renk yok. Çünkü siyah ve beyaz renk literatüründe renk olarak kabul görmüyor. Bir futbol takımının futbolcularının ten temaslı giydiği forma renklerinin sahada futbolculara enerji vereceğini düşünürsek, bunu yasal doping olarak kabul edebiliriz. Renkler bir kulübün sahip olduğu enerji potansiyelleridir. Logo renklerinden tutun kulüpteki bütün renk görünümünün veya renksizliğin, o kulübü olumlu ve olumsuz yönde etkileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.”
Beşiktaş'ın kurulduğu günlerde kırmızı rengi de kullandığını belirten Üster, “Beşiktaş'ın rüşdünü ispatladığı dönemlerin, o dönemler olduğunu saptıyoruz. Sonra çeşitli sebeplerden ötürü kulübün kırmızıyı terk edip renksizliğe dönüşüyle enerji gücünü kaybettiğini biz uzmanlar olarak tespit etmekteyiz” dedi.
Üster, kulübün renklerini değiştirmesini ya da “siyah-beyaz” yerine “beyaz-siyah” olarak anılmasını önerdi.
Beşiktaş'ın “siyah-beyaz” olarak anılmasının enerji gücünün daha da düşmesine neden olduğunu iddia eden Üster, amaçlarının “biz beyazla doğduk, siyahla öleceğiz” duygusunu benimseyen Beşiktaşlılara ve bütün Beşiktaş camiasına katkıda bulunmak olduğunu ifade etti.
Beşiktaş gibi siyah-beyaz formayla mücadele eden Juventus'un başarılarında ise ekonomik durumunun ön plana çıktığını kaydeden Üster, Beşiktaş'ın “Kırmızı-turkuaz, turuncu-mavi, sarı-mor, yeşil-koyu pembe” renk gruplarından birini kullanmasını önerdi.
Trabzonspor Gineli futbolcu İbrahima Yattara'nın transferi için Katar kulübü Al Sadd ile anlaştı
Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu, Yattara için Katar kulübü ile prensipte anlaşmaya vardıklarını belirterek, "Katar kulübü bizim sunduğumuz tüm şartları kabul etti ve bu konuda söz verdi. Ancak Katar'da Cuma günü mesai olmadığı için, bizde de hafta sonu resmi kurumlar çalışmadığı için resmi imzaları bayramdan sonra atacağız. Umarım her iki taraf içinde hayırlısı olur. Ancak henüz resmi imzalar atılmadığı için bu transfer yüzde yüz bitti diyemeyiz" şeklinde konuştu.
"Karşılıklı blöfler yapıldı ancak sonunda anlaşma sağlandı. Özellikle dün gece bu konuda önemli görüşmeler yapıldı. Onlar Yattara'yı, Yattara'da oraya gitmeyi çok istedi. Bizde bu aşamadan sonra Yattara'nın takımda kalmasının bize bir katkısının olacağını düşünmediğimiz için bu tranfsere izin verdik"
Bu arada Trabzonspor'un Katar kulübünden Yattara için 10 Milyon 700 Bin Euro bonservis bedeli alacağı belirtildi. Katar kulübünün bu miktarı bayramdan sonra Trabzonspor'un hesabına nakit olarak yatırması bekleniyor. Bu arada Gineli futbolcu İbrahima Yattara'nın, sezon başı kulüpten aldığı 700 bin Euro'nun 400 Bin Euro'sununda geri ödemesinin belirlenen bonservis bedeli içerisinde yapılacağı kaydedildi.